Ultrason Ağrıyı Dindirmek İçin Beynin Derinliklerine İnebilir

Virginia Tech Carilion Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar, ağrı algısını ve buna bağlı bazı etkileri (kalp atış hızı değişiklikleri gibi) azaltmak için beynin belirli bir bölümünü hedef alan yoğun şekilde odaklanmış ultrason ışınları kullandılar.

Bu uygulama henüz erken aşamalarda olsa da ekip, özellikle kronik ağrı yaşayanlar için beyni manipüle etmenin ve bedenlerimizi rahatlatmanın bir yolu olarak daha da geliştirilebileceğinden umutlu.

Virginia Tech Carilion Tıp Fakültesi'nden nörobilimci Wynn Legon, "Bu bir ilke kanıtı çalışması" diyor.

"Odaklandırılmış ultrason enerjisini beynin o kısmına ulaştırabilir miyiz ve bu bir işe yarar mı? Acı algınızı azaltmak için vücudun acı verici bir uyarana verdiği tepkiyi değiştiriyor mu?"

Bu ultrason dalgalarının beyinde hedef aldığı bölüm, ağrı hissinin ele alınmasında rol oynadığı bilinen insuladır - bu da onu ağrıyı yönetmeyi amaçlayan tedaviler için birincil hedef haline getirir.

İnsula beynin derinliklerine gömülü olsa da ultrasonun devreye girdiği yer burasıdır. Bu dar ses dalgaları bantları hassas bir şekilde hedeflenebilir ve ayarlanabilir- ve önceki birçok araştırma beyni etkileme potansiyellerini incelemiştir. Bu, insula üzerinde ilk kez deneniyor.

Araştırmacılar, 23 sağlıklı insan gönüllünün hafif ağrı hisleri hakkında geri bildirimde bulunmasının yardımıyla, insulayı hedef almanın acı verici duygular üzerinde bir etkisi olduğunu gösterdi.

Sadece ağrıyı maskelemekten ziyade, ağrı duyarlılığıyla bağlantılı olan kalp atış hızı değişkenliğini (her kalp atışı arasındaki zaman değişiminin bir ölçüsü) artırmak da dahil olmak üzere vücuda başka şekillerde de fayda sağladığı görülmüştür.

"Kalbiniz bir metronom değildir," diyor Legon. "Kalp atışlarınız arasındaki süre düzensizdir ve bu iyi bir şeydir. Vücudun ağrıyla başa çıkma ve ağrıya yanıt verme becerisini artırmak, hastalık yükünü azaltmanın önemli bir yolu olabilir."

Araştırmacılar, gelecekteki araştırmaların, bir kişi ağrı yaşadığında kalp ve beynin birbiriyle nasıl etkileşime girdiğine bakabileceğini; hatta kardiyovasküler tepkileri hedef alarak ağrıyı tedavi etmenin bile mümkün olabileceğini söylüyor.

Ultrason tedavilerine gelince, çalışmada bildirilen ağrı kesici çok büyük olmasa da bu yaklaşımın acıyı hafifletmek için invazif olmayan, güvenli, kolay kontrol edilebilir bir yöntem olarak potansiyelini gösterecek kadar önemliydi.

Legon, "Yaşam kalitesinde önemli bir fark yaratabilir veya kronik ağrıyı reçeteli opioidler yerine reçetesiz ilaçlarla yönetebilir" diyor.

Bu yazı SCIENCEALERT’ de yayınlanmıştır.