Tatil ‘Dinlenmesi’ Neden Aslında Bizi Dinlendirmiyor ve Ne Daha İyi İşe Yarar?
Tatil sezonu genellikle dinlenmenin ideal bir zamanı olarak resmedilir; sıcak içecekler ve sevdiklerle geçirilen bol vakit imgelerini çağrıştırır. Ancak birçok insan yılın bu döneminde gerçekten rahatlamakta zorlanır.

Peki aralık ayındaki tatiller neden dinlenme vaadi sunar ama çoğu zaman bunu gerçekleştiremez? Ve bu yoğun sezonda daha onarıcı bir dinlenme mümkün müdür?

Ben, dinlenmenin öğrenmeyi, yaratıcılığı ve iyi oluşu nasıl desteklediğini inceleyen bir psikoloğum. Dinlenme denildiğinde çoğu insanın aklına ilk olarak uyku gelir; ancak insanların uyanıkken de onarıcı boş zamanlara ihtiyacı vardır.

Bu aktif dinlenme dönemleri; gün boyunca gerçekleşebilen fiziksel, sosyal ve yaratıcı deneyimleri içerir – koltukta oturup düşünmeden ekrana bakmakla sınırlı değildir.

Tatil stresi birikmeye başladığında, dinlenme araları tükenen psikolojik kaynakları yeniler, stresi azaltır ve iyi oluşu destekler.

Ancak dinlenmenin ve boş zamanın tüm faydalarını görmek için yavaş bir sabah ya da bir kupa sıcak kakao yeterli değildir. Aynı zamanda insana enerji veren ve yenilenmiş hissettiren aktif toparlanma dönemlerini bilinçli olarak planlamak gerekir.

Çünkü iyi bir dinlenme; önceden düşünülmeli, planlanmalı ve zamanla iyileştirilmelidir.

 

Tatil stresi

Kış tatili dönemi, iyi oluş üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Maddi stres artar, günlük rutinler bozulur. Buna seyahat stresi ve zorlayıcı aile dinamikleri de eklendiğinde, duygusal iyi oluşun bu dönemde düşmesi şaşırtıcı değildir.

Nitelikli dinlenme ve boş zamanlar bu stres faktörlerine karşı tampon görevi görür, toparlanmayı ve iyi oluşu destekler. Ayrıca insanların işe döndüklerinde yaşadıkları psikolojik yükü azaltmaya ve olumlu duyguların daha uzun sürmesine yardımcı olur.

Etkili dinlenme; açık havada yürüyüş yapmaktan sosyalleşmeye, müzik dinlemekten yaratıcı hobilerle uğraşmaya kadar pek çok biçimde olabilir. Bu etkinlikler dikkat dağıtıcı gibi hissedilebilir, ancak ruh sağlığı açısından önemli işlevler görürler.

Örneğin araştırmalar, doğada yapılan yürüyüşlerin beynin üzüntü ve tekrarlayıcı olumsuz düşüncelerle ilişkili bölgesindeki aktivasyonu azalttığını göstermektedir. Doğa yürüyüşleri aynı zamanda kaygı ve stresin azalmasıyla ilişkilidir.

Diğer çalışmalar, piyano çalmak ya da hat sanatıyla uğraşmak gibi etkinliklerin stres hormonu olan kortizolü anlamlı biçimde düşürdüğünü ortaya koymuştur. Hatta depresyon için en umut verici müdahalelerden bazıları, keyif veren boş zaman etkinliklerine katılımı içermektedir.

 

Her boş zaman onarıcı değildir

Peki tatillerde kaliteli dinlenmek neden bu kadar zor geliyor?

Boş zamanı inceleyen psikologların ve araştırmacıların en güçlü bulgularından biri şudur: Dinlenme dönemlerinin etkisi, kişinin bu zamanı ne kadar tatmin edici bulduğuna bağlıdır. Bu kulağa açık bir gerçek gibi gelse de insanlar çoğu zaman boş vakitlerini tatmin edici olmayan şeylerle geçirir.

Örneğin, insanların zamanlarını nasıl geçirdiklerine dair 2002 yılında yapılan ünlü bir çalışma, en popüler boş zaman etkinliğinin televizyon izlemek olduğunu bulmuştur. Ancak katılımcılar, televizyon izlemeyi aynı zamanda en az keyif aldıkları etkinlik olarak değerlendirmiştir. Günde dört saatten fazla televizyon izleyenler, iki saatten az izleyenlere kıyasla bu etkinlikten daha da az keyif aldıklarını belirtmiştir.

Birkaç yıl önce meslektaşlarımla birlikte üniversite öğrencilerinden veri topladık ve öğrencilerin gün sonunda sosyal medya gibi düşünmeden yapılan dikkat dağıtıcı şeylere yöneldiklerini, ancak bunun çoğu zaman kendilerini enerjik ya da yenilenmiş hissettirmediğini bildirdiklerini gördük.

Bu çalışma özellikle üniversite öğrencileriyle ilgili olsa da, bulguları daha geniş araştırma ekibine sunduğumda iş birliği yaptığım araştırmacılardan biri, “İnsana kendini düşündürüyor, değil mi?” demişti. Odada sessizce onaylayan başlar vardı.

 

İyi dinlenmeyi planlamak

Zayıf dinlenme döngülerinin tuzağına düşmemek için bilim, aktif dinlenmeyi ve keyif veren etkinlikleri planlamayı ve bu planlara sadık kalmayı öneriyor. Geniş bir araştırma literatürü, keyifli etkinlikleri tasarlamanın, programlamanın ve bunlara katılmanın depresyon ve kaygı belirtilerini azaltmada etkili olduğunu göstermektedir.

Tatil sezonu için bu; alışverişle geçen bir öğleden sonra bir toparlanma molası planlamak, sessiz bir yerde kitap okumak ya da hediyeler açıldıktan sonra hemen temizlik moduna geçmek yerine yürüyüşe çıkmak anlamına gelebilir.

Araştırmalar, ruh haline göre değil bir programa göre hareket etmenin, zayıf dinlenme ve hareketsizlik döngülerini kırmaya ve daha fazla toparlanma ile iyi oluş sağlamaya yardımcı olduğunu göstermektedir.

 

Suçlulukla mücadele

En iyi şekilde planlanmış ve uygulanmış dinlenme dönemlerinde bile suçluluk hissi ortaya çıkabilir. “Boş zaman suçluluğu”, rahatlatıcı şeyler yapmak yerine üretken olmamakla ilgili duyulan rahatsızlık hissini kapsayan psikolojik bir kavramdır. Bu suçluluk, boş zamandan alınan keyfi azaltarak dinlenme ile iyi oluş arasındaki bağın zayıflamasına yol açabilir.

Tatil döneminde bu sorun daha da belirginleşebilir. Mevsim; günlük rutinlerde, gün ışığında, sıcaklıkta ve beslenmede değişiklikler getirir. Tüm bu değişimler insanların enerji seviyelerini düşürebilir. Tatillere yüklenen yüksek beklentiler, suçluluğu dinlenme için daha da büyük bir tehdit haline getirebilir.

Eğer düşük kaliteli dinlenmenin çözümü planlı aktif dinlenme ise, suçluluk duygusunun çözümü nedir?

 

Beklentileri düşürmek, içine alan dinlenme ve kabullenme

Boş zaman suçluluğu üzerine yapılan araştırmalar henüz emekleme aşamasında; ancak kendi deneyimlerim, her boş dakikada üretken olma baskısına direnmenin bazı yolları olduğunu gösterdi. İşte tatillerde ve sonrasında, dinlenmenin aslında tembellik olduğu yönündeki hatalı inançla mücadele etmek için bazı öneriler:

İlk olarak, kendimi ve aile üyelerimi mevsimsel etkinlikler için beklentileri düşürmeye ikna etmeye çalışıyorum. Her kurabiyenin tek tek süslenmesi ya da her hediyenin kusursuz bir fiyonkla paketlenmesi gerekmiyor. Beklentileri düşürerek, gereksiz işleri ve yapılacak daha çok şey olduğu hissinden doğan suçluluğu ortadan kaldırıyoruz.

İkinci olarak, güçlü bir “içine dalma” hissi veren dinlendirici etkinliklerin – video oyunları oynamak, yürüyüşe çıkmak, küçük yeğenlerimle oynamak gibi – telefonla kaydırma yapmaktan ya da koltukta televizyon izlemekten çok daha onarıcı olduğunu fark ettim.

Bu tür uğraşlar tüm dikkatimi gerektiriyor ve dolup taşan e-posta kutum ya da bitmemiş ev işleri gibi düşüncelere kapılmamı engelliyor.

Son olarak, boş zaman suçluluğu yaşadığımda bu duyguyu kabul ediyor ve yoluma devam etmeye çalışıyorum. Yüksek stresli durumlarda, olumsuz duygulardan kaçınmak yerine onları kabullenmek, depresif belirtileri azaltabiliyor.

İnsanlar tatillerde ve sonrasında onarıcı dinlenme dönemlerine ihtiyaç duyar; ancak bu herkes için her zaman kolay ya da doğal olmayabilir. Küçük ayarlamalar ve bilinçli adımlarla, bu tatil sezonunda iyi bir dinlenme ulaşılabilir olabilir.

Stacy Shaw Worcester Polytechnic Enstitüsü Sosyal Bilimler ve Politika Çalışmaları Yardımcı Doçenti

Bu yazı SCIENCEALERT’ de yayınlanmıştır.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum