Wolf 1061 olarak adlandırılan yıldızın yörüngesinde dönen gezegen, yıldızların yaşanabilir bölgesi diye adlandırılan bir noktada bulunarak, yaşamı destekleyen en yakın komşu adaylar listesinde ilk sırayı almayı başardı. San Francisco State Üniversitesi’nden araştırmacı Stephen Kane’ye göre, Wolf 1061 sistemi çok önemli çünkü bize çok yakında bulunmakta ve orada yaşamın desteklenip desteklemediği hakkında ileriye yönelik araştırmalar için birçok fırsat sunmaktadır.
Wolf 1061 yıldızının yörüngesinde dönen 3 gezegenden biri olan Wolf 1061c’nin ilgi odağı olmasının farklı sebepleri de bulunuyor. 2015’te keşfedilen bu gezegenin, kütlesinin Dünya’dan 4 kat fazla olması ve gezegenin Wolf 1061 yıldızına ait yaşanabilir alanın tam ortasında bulunması sebebiyle, sahip olduğu suyu sıvı halde tutabilme ve yaşamı destekleyen elementlere sahip olabilme ihtimallerini arttırıyor.
Bizim güneş sistemimiz de, eğer Mars’ı bir istisna olarak düşünürsek, Dünya’daki suyun sıvı halde kalabilmesi için aynı kurallara uymaktadır. Bir gezegenin yörüngesinde dönmüş olduğu yıldıza olan uzaklığı, gezegendeki sıvıların akışkan olup olmamasını etkileyen temel unsurdur.
(Görsel 1)
Araştırmacılar Wolf 1061c’nin Dünya benzeri bir yaşamı destekleyip desteklemediğini saptamak için, Wolf 1061 yıldızının parlaklığını 7 yıl boyunca analiz ederek yörüngesinde dolanan bu dış gezegenin sıcaklığını ve yüzey basıncını ölçmeye çalışmışlardır. Bulgular, Wolf 1061c gezegeninin sadece yaşanabilir alanda olmasının Dünya benzeri bir hayatı destekleyemeyeceği yönündeki eski tartışmalara farklı bir boyut katarak gezegenin atmosferinin Venüs’ün ilk zamanlarındaki gibi olduğunu ve gezegenin sahip olduğu sıvı haldeki suyun hala kaybolmadığını ortaya koymuştur. Önceki araştırmalar, yüksek sıcaklıkların Venüs’teki suyu buharlaştırarak atmosfer ısısını daha da arttırdığını, bu sebeple bir yaşam formunun oluşabilmesine imkan bırakmayacak şekilde sera gazı etkisinin ortaya çıktığını göstermektedirler. Wolf 1061c gezegeninin yıldızına yakın bir pozisyonda olmasının sera gazları olma ihtimalini gündeme getirmesinin yanı sıra, gezegenin kendi güneşinin etrafında çizdiği yörüngede meydana gelen değişikliklerin Dünya’ya nazaran çok daha hızlı gelişmesi, bilim insanlarını iklimsel düzensizliklerin de oluşabileceği yönünde düşündürmektedir.
Bütün bu tartışmalar masaya yatırıldığında, Wolf 1061c gezegeni gerçekten bir yaşamı barındırabilir mi?
Araştırmalarını sürdüren Stephen Kane, cevabın hala net olarak bilinmediğini ve daha detaylı ölçümlerin yapılması gerektiğini vurgulayarak NASA’ya ait James Webb teleskobunun ileri safhalardaki araştırmalarda önemli rol alacağını belirtiyor. Gelecek yıl uzaya fırlatılacak olan James Webb’in gelişmiş lensleri, Wolf 1061c’nin atmosfer koşullarını gözlemleyerek bize gezegende suyun ve yaşamın varlığı hakkında bilgi sağlayacak.
Güneş sistemimiz dışındaki yaşam formlarını araştıran kuruluşlardan biri olan METI (Messaging Extraterrestrial Intelligence Organisation) de aynı zamanda aday gezegenimiz ile yakından ilgilenmektedir. METI başkanı Doug Vakoch, Wolf 1061c gezegeninde yaşamın olabileceğini belirterek ekliyor:
‘’Güneş sistemimize yakın olan ve Dünya’mıza benzeyen Wolf 1061c’nin yaşamı barındırabilecek bölgede olması gerçeği, farklı gezegenlerdeki yaşam olasılıklarının araştırılması yönünde güzel bir işaret.’’
Makale, http://www.sciencealert.com/we-just-found-a-habitable-zone-on-an-exoplanet-14-light-years-away çevirisine dayanmaktadır.
Kaynak Makale
http://iopscience.iop.org/article/10.3847/2041-8205/817/2/L20?fromSearchPage=true
Görsel 1: https://farm2.staticflickr.com/1511/23690939094_697c99a92e_o.png
0 yorum