Einstein'in Özel İzafiyet Teorisi
Newton’un yerçekimi, hareket ve optik ko­nularındaki çalışmalarını ayrıntılarıyla açıkladı­ğı “Principia” adlı eserinin yayınlanması bilim ala­nında bir devrime yol açmıştı.

Albert Einstein’ın 1905′de “Özel izafet teorisi”ni yayınlaması da bir devrim yaratmıştır. Einstein bunda ve daha sonra yayınladığı “Genel izafet teorisi”nde evren, uzay ve zaman konusunda şaşırtıcı yeni kavram­lar ortaya atıyordu.

Einstein herhangi bir cismin erişebileceği en yüksek süratin ışık hızı olduğu (saniyede 300.000 km.) ve bunun, nasıl ölçülürse ölçülsün değişmez olduğu sonucuna varmıştı. Bir ışık kaynağından dışarıya doğru ya da bu ışık kayna­ğına doğru yüksek bir hızla ilerleyen bir astro­not ışık hızının kendisine oranla hareketsiz dur­duğu zamankine eşit olacağını görecekti. Einstein buna, astronotun hızının adamın kullandığı alet­leri etkilemesinin neden olacağı fikrindeydi. Ör­neğin, astronotun hızı, ışık hızının ölçülebilecek bir kısmı kadar arttığı takdirde adamın ölçü değ­neği kısalacak, saatleri de daha yavaş çalışacaktı. Gerçekten de çok yüksek hızlarda “saatlerin” daha ağır çalıştığı anlaşılmıştır.

Einstein ayrıca bir cisim hızlandıkça, bunun kitlesinin de artacağını önceden bildirmiştir. Bu durum parça hızlandırıcılarca görülmüştür. Bun­dan başka Einstein kitle (m) ve enerjinin (E) eşit olduklarını açıklamış ve bunu ünlü denklemiyle de özetlemiştir: E=me . Burada “e” ışık hızını göstermektedir. Einstein yer çekiminin de ışığı etkileyeceğini önceden tahmin etmiş ve ger­çekten de böyle olduğu ortaya çıkmıştır.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

1 yorum