Bence,
Kütleçekiminden, enerji içeriği olan her şey etkilenir. Bu normal bir durum çünkü kütle çekimi, Uzay-zaman dokusunda büzülmedir. Bu büzülmeyi, denizde düşen bir demir güllenin etrafındaki akışkan suyun, topun şekli, hızı ve yönü dahilinde almış olduğu büzülme şekli olarak düşünün. (Eğer kütle yok ise, büzülme de yoktur.) Düşen gülleden farklı olarak, evrendeki kütle serbest düşüş halinde iken, evrenin genişleme yönüne yani "her yere doğru" düşüyor. Büzülme de demir güllenin aksine 1 uzamsal boyut (düşüş yönü) yerine, 3 uzamsal boyut üzerinde her yeredir.
Bu büzülme alanına giren, ister foton, ister enerji, ister kütleli bir parçacık akışkanın almış olduğu yapıya uygun olarak hareket eder.
Foton'un kütlesiz olmasına gelince. (Ayrıntı için, Geçmiş - kalan- paylaşımlarıma ya da web'teki bloğuma bakın )
Bir enerji biriminin kütle kazanması için, öncelikle 3 boyut üzerindeki titreşiminin Zaman (dalgaları; EGD) ile girişim yapması gerekiyor.
Bildiğimiz anlamda hareket tek uzamsal boyut üzerinedir. Bu hareket sonucu, objeye yüklenmiş olan enerjiyi momentum olarak tespit ederiz.
Eğer enerji aynı şekilde 3 uzamsal boyut üzerinde aynı anda hareket ederse (Zaman Dalgaları, evrenin genişlemesiyle sağlanan yer değiştirme durumunda, enerji paketçiğine göreceli olarak bu hareketi veriyor) bu kütle olarak karşımıza çıkar.
(Buradan bilinenin ve kabul edilenin aksine, relavistik kütle'de; diğer 2 uzamsal boyut üzerinde de orantılı bir miktar değişim olduğu sonucunu çıkartıyorum.)
Foton'un hareketi ise kendisinden kaynaklanmaz. Normal de bir parçacık enerji yüklendikçe, hareket doğrultusundaki titreşiminin genliği (amplitude) artar. Dalga boyu bir miktar azalır.
Eğer ivmeli bir hareket ise, bu titreşim dengesizdir. Titreşimin odak noktası, hareket yönüne yakın olmak üzere, Doppler Etkisi gösterecek şekildedir. Bu da titreşimin iki yönü arasında, basınç farklarına neden olur. Bu basınç farkı o objenin yüklenmiş olduğu momentumdur.
kütle sabit hıza geçtiği zaman, titreşimin denge noktası merkeze kayar.
Ancak her iki yöndeki titreşim genliği daha büyüktür artık. Bu nedenle, bu titreşimin hareket yönü önünde oluşan (ters yönlü Doppler Etkisi-Direnci ki bu aynı zamanda eylemsizlik ile de alakalı) yansıma dalga, bu engelin içinde kendisine düşük bir basınç alanı oluşturur. Parçacık bu alana (uzay-zaman dokusu tarafından) itilir. Bu o parçacığın evrendeki doğal hızıdır. (Bu yapıyı da Pilot Dalga deneylerinden anlayabilirsiniz.)
Yani, enerji yüklenmiş olan elektronun hızı, kendi oluşturduğu pilot dalga alanına itilmesinden kaynaklanıyor. Elektronun enerjisi düşünce, titreşim genliği de düşüyor. Pilot dalga mesafesi de düşüyor. Hızı da düşüyor.
Foton ise dalgalar üzerindeki bir sörfçüdür. Çünkü hızı, yüklendiği veya taşıdığı enerjiden kaynaklanmaz. Sadece yüklendiği enerjinin miktarına göre, onu taşıyacak olan dalganın da uyumlu enerji düzeyinde olması gerekir.
(100 kiloluk sörfçüyü taşıyan dalga ile 10 kiloluk sörfçüyü taşıyan dalga arasındaki genlik farklı gibi... 100 kiloluk sörfçüyü taşıyan dalganın 10 kiloluk sörfçüyü aynı hızda ve uyumda taşıması da mümkün değil. Fazla güçlü gelir. Belki de aşar gider. Sörfçünün dalga ile kayması için, dalganın hemen önünde, dalganın enerjisini ve yerçekimini engelleyeceği bir noktada sabit kalması lazım. )
Bu yüzden foton, hangi ortama girerse girsin, değiştirsin, hızı ortamdaki dalganın hızına bağımlıdır. Bu nedenle foton momentumundaki enerjiyi kısmen kaybetse bile, hızı bundan etkilenmez. Diğer yandan fotonu taşıyan dalganın, girdiği ortama göre dalga boyu değişeceği için, onun taşıdığı fotonun gözleminde de aynı değişim fark edilir ve fotonun gözlemlenen dalga boyu değişir.
(Bu özellikle yüksek kütle yakınından geçen fotondaki maviye kayma da daha iyi tespit ediliyor.)
Fotonun titreşimi, şimdiye kadar hep tek boyutlu olarak iddia ettim ama yanılmışım, iki boyutludur. Benzetme olursa, y ve z eksenlerindedir. Buna karşılık onu taşıyan dalganın hareketi ise x ekseni üzerindedir.
Böylece foton, bu hareketi esnasında Zaman Dalgaları ile etkileşime girmez ve kütle kazanmaz. Herhangi bir dirençle karşılaşmaz. 2 boyut üzerinde titreştiği için, kütlesiz olarak bir alan işgal eder.
Foton, tüm momentum enerjisini y ve z eksenleri olarak tanımladığım yönlerdeki titreşiminde saklar. Enerji artışı ile bu alandaki titreşim genliği (amplitude) artar. Bir yere çarpınca-temas edince de hedefin titreşimi ile girişim yaparak uyumlaşma sonucu bu enerjisini aktarır.
(İyi Tatiller) :-)