İnsanlığın Bilgisini Ay'daki Lav Tüplerinde Saklama Planı

Norveç Arktik adası Spitsbergen'de, Doomsday Vault olarak bilinen Svalbard Global Tohum Kasası bulunur. Kasa, dünyanın gıda tedariğini savaştan doğal afetlere kadar her türlü kayıptan korumak için tohumların kopyalarını hava geçirmez alüminyum torbalarda saklar. Sistem mükemmel değildir – iklim değişikliği nedeniyle şimdiden sular altında kaldı – ancak arkasındaki fikir bir şirket tarafından insanlığın bilgisine uygulanıyor. Kısacası Lonestar şirketi, insanlığın verilerini Ay'daki yer altı lav tüplerinde depolamayı planlıyor.

Lonestar'ın kurucusu ve CEO'su Christopher Stott, The Register'a verdiği demeçte, "En değerli varlıklarımızı, bilgimizi ve verilerimizi, bombaları patlattığımız ve bir şeyleri yaktığımız Dünya'da tutmamız akıl almaz bir şey. Varlıklarımızı gezegenimizin dışına, onu güvende tutabileceğimiz bir yere koymamız gerekiyor." dedi. Ekip, Nisan ayında Ay'a yerleştirilen ilk veri merkezini görecek olan ilk iki görevi için sözleşme imzaladığını açıklayarak çılgın fikir aşamasının ötesinde.

Stott bir basın açıklamasında, "Veri, insan ırkı tarafından yaratılan en büyük para birimidir. Yaptığımız hemen hemen her şey için ona bağımlıyız ve bir tür olarak Dünya'nın her zamankinden daha kırılgan biyosferinde depolanamayacak kadar önemli. Dünya'nın en büyük uydusu olan Ay, geleceğimizi güvenli bir şekilde saklamak için ideal yeri temsil ediyor." dedi.

Aslında, Svalbard'da zaten açık kaynaklı veriler için kıyamete dayanıklı bir kasa da var. Lonestar, bir ilk yazılım testi yapmak, iki hafta veya bir ay günü için arazi aracında az miktarda veri depolamak için Ay'a bir iniş aracı yerleştirecek özel bir görev olan Sezgisel Makinelerin IM-1 görevinde yer ayarladı. Daha sonra, Intuitive Machine'in IM-2'sindeki ilk tam veri hizmetleri yükünü, yükleme ve indirme testleri yapacakları ay direğine uçurmayı planlıyorlar. Buradaki fikir, gelecekteki sunucuların Dünya ile iletişim kurabilecekleri ve uzun yıllar boyunca kaybolmasını istemediğimiz bilgileri depolayabilecekleri.

Stott, "Bunu yapmazsak, Dünya'daki verilerimize ne olacak? İklim değişikliğinin etkileri nedeniyle tohum bankası sular altında kaldı. Aynı zamanda savaş veya siber saldırılar gibi diğer yıkım biçimlerine karşı hassas. Verilerimizi güvende tutabileceğimiz bir yere ihtiyacımız var." şeklinde devam etti.

Bu, bilim insanlarının Ay'da önemli Dünya bilgilerini depolamayı önerdiği ilk zaman değil. Ancak Ay'da veri depolamak, tahmin edeceğiniz gibi kolay bir iş değil. Belirgin sorunların yanı sıra (herhangi bir hatayı düzeltecek Ay BT departmanı yok), Ay'daki sıcaklık gündüz 106°C'den  gece -183°C'ye kadar dalgalanıyor ve Ay, yüzeyini Dünya atmosferi gibi kozmik radyasyondan korumaz. Lav tüplerinin devreye girdiği yer burasıdır, çok daha istikrarlı bir sıcaklık sağlar ve sunuculara çok fazla radyasyonun girmesini önler.

Lonestar'daki insanlar, farklı bir amaç için olsa da, bu fikre bakan tek kişi değil. İtalyan uzay ajansı, NASA Artemis Moon programının bir parçası olarak, Thales Alenia Space'i Ay'daki veri merkezleri için önerilerde bulunması için görevlendirdi. Artemis programının bir parçası, Ay'da kalıcı bir varlık veya uzun vadeli bir ay üssü yapmaktır. Bunun için veri merkezleri bir yenilik değil, bir gereklilik olacaktır.

Thales Alenia Space'in Human Exploration New Initiatives bölümünün başkanı Eleonora Zeminiani, Data Center Dynamics'e "Birçok ihtiyaç için, Dünya tabanlı hesaplama kaynaklarına güvenmek kesinlikle kabul edilemez. Çünkü Dünya ile iletişim [fark edilebilir] bir gecikmeye tabidir. Bugünün VoIP standartları için kabul edilebilir olduğunu düşündüğümüzden bir kat daha büyük ve sanal makineler ve ağ depolaması gibi düşük gecikmeli uygulamalar için istenen standarttan iki kat daha büyük." dedi.

Bu içerik IFLSCIENCE’da yayınlanmıştır.