0

Boyut kavramı matematiksel ve fiziksel olarak ayrı tanımlanmıştır. Fiziksel anlamda diğer boyutlar bilim insanlarının isimlendirmelerinden ibaret. Gerçekliklerine dair bir şey yok. Matematiksel anlamda boyut ise belirtilen faktör uzayının derecesidir. Mesela p(x, y, z) = t için uzay 4. boyuttadır.(x, y, z, t : 4) Şimdi diyeceksiniz ki p nin grafiğini çizsek 4 boyutlu bir cismi mi göreceğiz. Cevap evet. Ancak ne yazık ki gerçek halini değil 2B düzeleme iz düşüm matrisini göreceğiz. Buna projeksiyon denir. Günümüzde 3D oyunlar oynarken aslında 2D bir düzleme (pc ekranı) bakıyorsunuz ve görüntüyü 3. boyutta algılıyorsunuz. Aslında gördüğünüz şey bir iz düşüm vektörüdür. Vulkan, opengl gibi motorlar bu işi halleder. Ancak hiçbir gözlemci kendi içinde bulunduğu boyutuna eşit veya büyük bir boyutu algılayamaz. (3. Boyutu algılamıyoruz yalnızca hücrelere(düzleme) ışığın vurması sonucu bir projeksiyon algımız var). Eğer 4B bir vektörü (cismi) iki kez yansıtırsanız bunun 2B deki karşılığını görürsünüz. Bir insanın 2 boyut dışındaki başka herhangi bie boyutu görmesi imkansıdır. Bunun için beynin tamamen baştan farklı koşullar altında evrimleşmesi gerekirdi ama bu olmadı çünkü fiziksel uzayımız 3 boyutludur. Popüler bilim yazılarıyla büyümüş çoğu kimse gerçekte boyut derken ne kastettiklerini bilmezler. Fiziksel anlamdaki 3 boyut matematiktekiyle aynıdır. Ama bunun sebebi matematik değil, evrendeki vektörlerin 3 yönelimi olmasıdır. Yönelim = boyutur. Gerçek anlamda neyden bahsettiğimi bilmeniz için türev kavramını özümsemiş olmanız gerek. Kavram karmaşasına düşüyorsunuz.

Muhammed 5 ay önce 0
0

Açıkçası bunu duymak güzel sizi tebrik ediyorum. Benim amacım sizi akademik olarak da gelişmeniz için yönlendirmek. Çünkü popüler bilim açık ki teknik bilim değildir ama her bilim adamı küçükken muhtemelen merak duyduğu konuları popüler bilim çevrelerinden araştırmıştır "ilk aşamada". Hayal gücü ve merak metodik bir yapıda gelişmeli. Richard Feynman bunun en güzel örneği. @ırmak "Sen de galiba bütün bilim insanlarının teorileri çürütecek temellendirme alışkanlığı var." ne demek istediğini anlamadım. Ben önemli bir kimse değilim asıl alanım da fizik değil matematiktir. Matematikte geçmişimde de önemli problemleri çözdüm, düzenli IMO UMO AÜMO olimpiyat çözen biriydim lisede. Fizik olimpiyatçısı arkadaşlarım da vardı. Gözlerimle gördüğüm için söylüyorum, gerçekten fizik yapan adamlarla popüler bilimciler bir değil. Türkiye çok artmış böyle olmak. Bir makale okuyorsunuz popüler bilim altında. Altındaki kaynaklara bakıyorsun cımbızlanarak seçilmiş. Evrim ağacı bile yanlı yayım yapıyor bazen. Aynı şey sagan için de geçerli. Bilmek başkadır, bilmeyi istemek başkadır, bilenlerin dediklerinin kaymağını anlatmak başkadır, bilenlerin dediklerini bilip anlatmak bambaşka. Tavsiye istiyorsanız doğan hocamın fizik dersleri var YouTube da. Ancak ingilizce biliyorsanız uğraşmadan özel üniversitelerin yaptığı yayınlar olacak onlara bakabilirsiniz. Ancak lise fiziğini bitirmediyseniz dediklerim anlamsız. Önce lise fiziğini en azından yeterince zor bir mekanik sorusunu çözebilecek seviyede öğrenin. Tabi lise 2 deki biri için fiziğin f si bile anlatılmamış olacak muhtemelen. Eğitim sistemimizin berbatlığından bahsetmiyorum bile. İyisi mi önce felsefeyi bilmek lazım. Feynmanın fizik yasaları kitabını alıp olayın "felsefe" kısmına girebilirsiniz. Sonra khan academy gibi kaynaklardan en azından lise fiziğini bitirebilirsiniz. Bu yaşta olmaz demeyin. Ben 8-9 dayken türev integral çalışan arkadaşlarım oldu. Size tek tavsiyem Türk eğitim sistemine güvenmemek ve sorgulamak. Sorgularsanız fizik öğrenmezsiniz, fizik yazarsınız. Bilim insanlarının da yaptığı budur. Ben fizik çalışırken konuyu kapatır önce soru ne derdim. Sonra kendi başıma analiz eder ve bir formül geliştirirdim. Bu yöntemle fizikteki birçok formülü kendi başıma keşfetme şansım oldu. Bu hazzı tatmak bambaşka, size de tavsiye ediyorum.

Muhammed 5 ay önce 0