Sayın Optimus, bilimsel gerçeklerle mantık arasındaki çelişkinin çözümüne yönelik kendimden bir örnek vereyim:
Işığın hızı ne olursa olsun, tüm gözlemciler için aynı , C; yuvarlak 300.000 km/sn olması beni çok uğraştıran bir konu oldu.
Aynı ışığı, duran gözlemci de, hızları ve farkları ne olursa olsun gözlemcilerde aynı hızda, C hızında görüyorlardı.
Oysa, hız kaynaklı zaman genişlemesinden dolayı göreceli olarak birbirlerinden farklı tanımlamaları gerektiğini söylüyordu mantığım. (Durağan için "C" ise, hareketli için "C*Lorentz" şeklinde)...
Einstein ise, bunun böyle olduğunu açıklamış ama altında yatan mekanizma ile uğraşmamıştı.
Einstein'ın yaklaşımına dayalı olarak yapılan hesaplamalar ve aletler (uydular gibi) tam ve kusursuz çalıştığına göre, söylediği sonuç bilimsel bilgi olarak kabul edilebilinecek kadar geçerliydi. Yani onu sorgulayamazdım.
Bu yüzden kendi mantığımı sorguladım. Yaklaşık 3 yıl aldı. Elimdeki bilgilere göre, durumu açıklayabilecek en iyi fiziksel durum dalgaların farklı ortamda verdikleri tepki ve durumları idi.(Kırılma)
Eğer Zaman bir dalga olarak ele alınırsa, Zaman'ın bir dalgasının özellileri de temel ölçü birimi (Planck ölçütlerinde) olursa (ki bu güncel fizikçe de kabul ediliyor, en küçük Zaman birimi 1 Planck Zamanı ve en küçük mesafe de ışığın bu süre içinde aldığı yol olarak 1 Planck Mesafesi),
Zaman dalgaları hızının farklı ortamdaki değişimi de (bildiğimiz dalgalar "kütle yoğunluğu"ndan etkilenirken, Zaman için "enerji yoğunluğu"- frekansından - dolayı öne çıkıyordu) Işığın gözlemcilere göre durumunun aynı olmasını sağlıyordu.
Her gözlemci, hızı ne olursa olsun ışığın; bir Planck Mesafesini, bir Planck Zamanında kat ettiğini görecekti. Sorunu bu şekilde oturttuktan sonra, bu sefer karşıma hız ile boyut daralması çıktı. Bunu da "ışık saati" vasıtasıyla, artan titreşim genliğiyle dalganın aktarılması için alınan yolun uzaması şeklinde sonuçlandırdım.
Sonuçlarım doğru mu? Gerçekte bunun kararını verecek düzeyde bilgili değilim. Hatalı olma ihtimalime rağmen, sonucum bilimsel verilerle çelişmediği için, bana göre Evet, doğru bir sonuç.
Kitaba da bu şekilde özetledim zaten.
(Artık hatalı olduğum kısımları düzeltme şansım da kalmadığı için, aslında ciddi bir risk yüklendim. Ama bunu yüklenecek kadar yaklaşımıma güveniyorum.)
Bu yüzden mantık ile veriler çatışınca, mantıktaki eksiklere bakmak daha uygun geliyor bana...