2

Merhaba Burtay Bey, Aslında bu soruyu en iyi sizin yanıtlamanız gerekiyordu. Çünkü evrendeki tüm enerji değişimleri çok iyi bildiğiniz gibi elektromanyetik etkileşmeler ile sağlanır. Onun da en küçük enerji birimi fotondur. Mantıken, fotondan daha küçük enerji paketi olamaz. Foton enerji kazandığında ne değişir? Bir etkileşme yapmadığı müddetçe kazandığı enerjiyi taşır. (Kozmik ışınlar gibi) Yani çok fazla enerji yüklenebilir. (Oldukça ağır maddesel parçacıklar üretecek kadar enerji yüklenebilir) Ama bu durumu anlamak için tersini düşünmek belki bizi daha iyi aydınlatabilir. Bildiğiniz gibi, kozmik mikrodalga art alan radyasyonu hakkında sağlam bilgiler ve gözlemler var. Onlar bu durumun tersini gösteriyorlar. Yani, foton enerji kaybettiğinde ne olur? sorusunu yanıtlıyorlar. Büyük patlama sonrası, sıcaklık 3.000 dereceye düştükten sonra serbest kaldıkları ve o zamandan bu yana evren en az 1.000 kez ikiye katlandığı için sıcaklıklarının 3 kelvin civarında olduğu kabul ediliyor ve gözlemleniyor. (Bu bize ayrıca evrenin kapalı bir sistem olduğunu da kanıtlıyor.) Yani, evren şimdiki durumundan bin kez daha küçük olsa fotonlar bin kat daha enerjik olacaklar ama yine de "foton" olarak kalacaklar demektir. Bu arada değişen sadece dalga boyları olur sanırım. (Dalga boyu hareket sağlanamayacak kadar sıkışık bir ortama gelindiğinde ise her halde katılaşır, maddeleşir sanırım) Ya da sıcaklık o kadar artar ki sıkışma (çökme) enerjisine karşı koyar, genleşir. Not: Frekans konusu titreşme durumu değildir bence. Ardışık fotonların sıklık derecesidir sanırım. Ama "spin" anlamında söylüyorsanız, spin değişmez diye biliyorum.

Necmi Tüfek 7 yıl önce 0
0

@Karanlık Profil, şu an için fikrim net olmasa da, ilk titreşimini yani onu taşıyan dalganın frekansı hızını sınırlayan koşulları, uzay-zaman dokusundan alıyor. Ancak bu frekansı, enerji taşımak için kullanmıyor. O sadece bir Sörfçü... İkinci titreşimini ise ayrı olarak varlığında taşıyor. Bu titreşiminde taşıdığı enerji değişen, en üst ve en alt sınırları olmalı. Bu sayede elektronlar enerji yüklenebiliyor ve aktarabiliyor. Gene bu enerji seviyesinin büyük bir kısmını kaybettiği halde, hızı değişmiyor. Necmi Bey'in ifade ettiği ilave enerji burada taşınıyor. İsabetli benzetmesi ile foton gözlemlenebilen en basit sicim olabilir. Bu frekansında taşıdığı enerji, hareketinden bağımsız olduğu için, kaybı ya da artması hızını değiştirmiyor. Bizim saptadığımız ışık dalga boyu, bu iki değişkenin bileşke sonucu olabilir. Burada çıkış noktam, kütlesi olmadan nasıl momentum taşıdığı ve aktardığına dayanıyor... Foton kütlesiz olduğu için, onun hareketi için enerjiye ihtiyacı olmaması lazım. Sadece taşınan enerji miktarını belirten frekansı için enerjiye gerek duymalı. Diğer yandan, momentumunda enerji taşıyabildiğine/aktarabildiğine göre, bir enerji kapasitesi de -alt/üst limitleri var demektir. Bu iki durumu birbirinden bağımsız yapılara koyma ihtiyacını bundan duyuyorum. Foton bir yere çarpıp yansırken enerji kaybettiği zaman bile, hızının değişmemesi için, hızının sebebi farklı bir sistem olmalı. Şöyle olabilir: Her elektromanyetik dalga frekansı, her ağırlıktaki sörfçüyü aynı şekilde taşıyamıyor olabilir. Yani mavi (yük) renk fotonlarını taşıyan elektromanyetik dalganın frekansı, kırmızı renkli (yük) fotonları taşıyan elektromanyetik dalganın frekansı için çok fazla olabilir. Ya da tam tersi... Bu nedenle farklı frekanstaki elektromanyetik dalgaların taşıdığı fotonların enerji seviyeleri de farklı oluyor olabilir. Bizlerde bu sistemleri farklı olarak tespit ediyoruz. Gibi....(???)

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

(Biraz düzeltme yaptım. Kusuruma bakmayın... Yazarken, kullandığımı sandığım kelimeleri sadece iç sesimde kullandığım oluyor) @Karanlık Profil, şu an için fikrim net olmasa da, Foton ilk titreşimini yani onu taşıyan elektromanyetik dalganın frekansı, bu dalganın hızını sınırlayan koşullardan, uzay-zaman dokusundan alıyor. Ancak foton bu frekansı, enerji taşımak için kullanmıyor. O sadece bir Sörfçü... Foton ikinci (kendi -gerçek) titreşimini ise ayrı olarak varlığında taşıyor. Bu titreşiminde taşıdığı enerji değişen, en üst ve en alt sınırları olmalı. Bu sayede elektronlar enerji yüklenebiliyor ve aktarabiliyor. Gene bu enerji seviyesinin büyük bir kısmını kaybettiği halde, hızı değişmiyor. Necmi Bey'in ifade ettiği ilave enerji burada taşınıyor. İsabetli benzetmesi ile foton gözlemlenebilen en basit sicim olabilir. Bu frekansında taşıdığı enerji, hareketinden bağımsız olduğu için, kaybı ya da artması hızını değiştirmiyor. Bizim saptadığımız ışığın dalga boyu, bu iki değişkenin bileşke sonucu olabilir. Burada çıkış noktam, kütlesi olmadan nasıl momentum taşıdığı ve aktardığına dayanıyor... Foton kütlesiz olduğu için, onun hareketi için enerjiye ihtiyacı olmaması lazım. Sanırım burada hem fikiriz. Buna karşılık bir aktarabildiği bir enerji değeri de var. Bu durumda, sadece taşınan enerji miktarını belirten frekansı için enerjiye gerek duymalı. Foton momentumunda enerji taşıyabildiğine/aktarabildiğine göre, bir enerji kapasitesi de -alt/üst limitleri var demektir. Bu iki durumu birbirinden bağımsız yapılara koyma ihtiyacını, bundan dolayı duyuyorum. (Foton bir yere çarpıp yansırken enerji kaybettiği zaman bile, hızının değişmemesi için, hızının sebebi farklı bir sistem olmalı.) Şöyle olabilir: Her elektromanyetik dalga frekansı, her ağırlıktaki sörfçüyü aynı şekilde taşıyamıyor olabilir. Yani mavi (yük) renk fotonlarını taşıyan elektromanyetik dalganın frekansı, kırmızı renkli (yük) fotonları taşıyan elektromanyetik dalganın frekansı için çok fazla olabilir. Ya da tam tersi... Bu nedenle farklı frekanstaki elektromanyetik dalgaların taşıdığı fotonların enerji seviyeleri de farklı oluyor olabilir. Bizler de bu sistemleri farklı olarak tespit ediyoruz. Gibi....(???)

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Sayın Morgan Frei, Cevaplarım bir kısmı daha önceki yazışmalarımızda da olacaktır. Mümkün olduğunca net ve kısa olmaya çalışacağım. C.5) Evet , fotonu elektromanyetik dalgadan ayrı bir nesne olarak ele alıyorum. Elektromanyetik dalga, uzay-zaman dokusunda oluşan bir dalgalandırma hareketi. Bir dalga ile enerji aktarılır ama taşıyıcı dokunun elemanları olduğu yerde kalır. Uzay-zaman dokusunda düşük yoğunluklu enerji paketçiklerinden oluşuyor. Ancak akışkan yapıyı sadece paketçik olmaları değil, aynı zamanda her yönden titreşim alan bir dalgalandırmanın etkisi altında olmalarına bağlıyorum. Bu dalgalandırmanın kaynağı, evrenin genişlemesinden kaynaklanan dalgalar. Örnekleme: Bir leğen dolusu ıslak kum ele alın. Eğer titreşim yok ise kum sabittir. Eğer leğenden kuma olacak şekilde titreşim verirseniz. Bir süre sonra tüm kum taneleri homojen düzeyde enerji yüklendiğinde, kum artık akışkan olacaktır. Evren dokusu da bu şekilde akışkanlık kazanıyor. Biz buna "uzay (artı) zaman" diyoruz.( Bu konudaki önceki tartışmalarda ayrıntıları var.) Elektromanyetik dalganın kaynağı ise enerji kaynağı. Yani mesela bir el lambası, akım geçip teli ısıtıp ortama ısı ve ışık vermeye başlaması ile bu dalgalar yayılıyor. Bu dalgalar yukarıda bahsettiğim (kum gibi olan) dokuda, onun özelliklerine bağımlı olarak bu açığa çıkan enerjiyi aktarıyor, dağıtıyor... Foton ise en basitinden bir enerji köpüğü, ama sahte bir kütle filan değil. Kütlesi olmayan bir enerji ... Bir boyut üzerinde titreştiği için, bir sicim olabilir diye düşünüyorum. Bu sicimin titreşimi, gerilimi içinde enerji taşıyor. Kütlenin olma koşullarına sahip olmadığı için, etrafa yayılan elektromanyetik dalgaların üzerinde, onların hızına bağımlı olarak taşınabiliyor. Çünkü bu titreşimi, belki spininden kaynaklanıyor, hareket yönüne dik... C.6) Fotona enerji bindirildiğinde, karadelik olmuyor sanırım. Sorunuzu doğru anlayacak bilgiye sahip değilim. Zaten fotona enerjiler bindiriliyor ki, çeşitli enerji düzeylerinde ve dolayısı ile renklerde fotonlar var. Burada ana soru şu bence, foton ile bir itme uygulanabiliyorsa ve bu fotonun momentumundan kaynaklanıyorsa, itmeyi uygulayan kuvveti sağlayan enerji nereden geliyor. a) Elektromanyetik dalganın dalga boyunda saklanan enerji ki o zaman itme ile bu enerjiyi aktardığında, hızının da etkilenmesi gerkemez mi? b) Direk fotonun kendisinde, eğer elektromanetik dalga ise, bu enerjiyi aktardığında fotonun hızı etkilenmez mi? Ben diyorum ki, elektromanyetik dalga uzay dokusunda bir dalgalandırma hareketidir. Hızı ortamın yoğunluğuna bağlıdır. Foton ise bu uzay dokusuna kütlesi olmadığı için batmamış, bu nedenle de bu dalga tarafından taşınabilen bir enerji paketçiğidir. Fotona başka nasıl enerji yükleyeceksiniz ki? İlk oluşumu esnasında sahip olduğu enerjiyi kullanabilirsiniz ancak. Yol boyunca bunu taşır, aktarır ama artıramaz. Varsa bir yolu ben bilmiyorum. C.4) Önceki paylaşımlarımı pek dikkate almadığınızı düşünüyorum. Bu titreşim kaynağı evrenin genişleme kenarlarından içeriye doğru, konkav yapıda... Yani doğada bilinen sıradan dalgaların aksine, ilerledikçe, birim başına taşınan enerji miktarı artıyor. Bu da özellikle temel parçacıklar üzerinde enerji odaklanması gibi etki sağlıyor. Titreşimi ve diğer özelllikleri zaten Planck ölçeklerinde olmalı. Çünkü zaman kavramını da bu dalgaların geçiş sayısına göre belirliyoruz. C.3) Haklısınız. Böyle bir denge var. Bu konuda net bir cevabım yok. Her enerji yükündeki fotonu taşıayabilecek olan elektromanyetik dalganın farklı frekansı olması gerektiğini düşünüp işi kısa kestim ama cevap doğru olmayabilir. Bu konuda eksiğim. c.2) Bu konuda geçenlerde paylaştığımız, anti madde içerikli yazışmalarımıza bakın. Bir varsayım da ürettim ama sadece hayalgücünü tetikliyor aslında...http://bit.ly/2qovYau C.1) Fotona enerji yüklemesi yapılamaz. Higgs alanından geçerken bile. http://bit.ly/2r11ugJ (blogspot biraz geç açılıyor bugünlerde) Yoğun kütleye yaklaşan foton nasıl maviye kayıyor? başlıklı kısma bakınız özellikle

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0