Burtay Hocam, takdirlerin icin tesekkurler. Goruyorum ki tanimi tartisma isiginda biraz daha degistirmissin :)
Arkadaslar, kendimi tekrar etmek gibi olacak, ama ben bizi yapan dusunme, hissetme, ogrenme, bilgi depolama, ve bilinc olusturma seklindeki beynin fonksiyonlarindan ote bir varlik/kavram herneyse aramayi cok gereksiz buluyorum. Butun bunlari hali hazirda beynin fonksiyonlari oldugu biliyoruz (sadece bilinc konusu hala gizemli). Niye illaki maddi/manevi soyut/somut birseyler bulmaya calsiyoruz ki?
Ruh, beynin islevinin bilinmedigi zamanlarda ortaya cikmis bi kavram ve de insanin olumsuz olma arzusunun urunu. Simdiki bilgilerimiz isiginda bu kavrama artik gerek duymuyorsak, illa inancin gerektirdigini aramak yerine inanclari sorgulamanin vakti gelmistir bence.
Inanc malesef cogu seyi koru korune kabullenmeyi gerektirir. Sorgulamayi koreltir. Simdi molekuler duzeyde yazan bir 3d yazici getirsek ve atom atom bir insan beyni yazdirsak ve bu beyin bizler gibi ogrense, dusunse, hissettse? Hani nerde bunun ulvi ruhu? Tanri 3d beyin yazdirdigimiz gorup, dur sunun icine ruh ufleyim mi demis olmayacagina gore? Inanc yuzunden belki diyeceksiniz ki bu yapay , ruhsuz bir beyin. Benim beynimin ruhu oldugu ne malum ki zaten? Ya da Burtay hocam gibi derin felsefeye dalacaksiniz. oncesinde bunun ruhu portakaldaki vitaminin enerjisiydi, sonra dalga oldu vs. Hocam fazla takmissin su dalgalara :) Televizyon vericisi de enerjiyi dalgaya ceviriyo, o dalgalarda dedigin gibi uzayda kaybolmuyor. O zaman Lost'un veya Aski Memnu'nun ruhu da dizi yayindan kalksa bile var olmaya devam ediyor, oncesinde de zaten trafoda elektrik olarak vardi :) Veya illa ruh beynin yaydigi bir formda olacaksa, yazdiigim bir siir, kitap da beyin dalgalari gibi beynimin isleyip urettigi bir enerji formu mesela? Su yazdigim satirlar da ruhumun bir parcasi olarak ben oldukten sonra amerikada serverlarda kalmaya devam edecek, o zaman olumsuz olmusum bile...
Ruh ile kastedilen o kadar belirsiz ki su an... Yani "ben" diye bilcegim bir kavram bile yok ortada. En basitinden hatiralarimiz beyinde depolu. Hatiralardan, ogrendiklerinden kopmus bir "ben" dusunebiliyor musunuz? Bu ben baska bir formda var olsa ne olur ki? Artik ona ben diyebilir miyim? Hatta 1sn onceki ben ile 1sn sonraki benden farkli, cunku beynin yapisi her an degisiyor. Hangi "ben"e ait bir ruhtan bahsedicem, o bile mechul...
Konuya inanclardan siyrilmis, objectif sekilde bakabilirsek aslinda cok basit olarak sunu goruruz: Beynimiz tamamen bu evrende gelisiyor. Evrenden aldiigi enrjiyle besleniyor, gelisiyor, ogreniyor, dusunuyor, bilgi depoliyor, hissediyor, unutuyor.. ama benlik bilincini bu evrende kendi gelistikce gelistiriyor. Fonksiyonunu yitiridigi zaman da tekrar enerji olarak evren donuyor. Fakat bu noktada bilinc tamamen kapanmis oluyor. Beynin eserleri, dalgalari baska enerji formunda devam etse de, bilinc fonksiyonu tamamen yok oluyor. Bu da bence en kritik nokta, Ayni bilincin baska bir formda/dunyada var olmasini beklemek o kadar gereksiz ki... veya beynin icinde olusmadan baska bir yerlerde onceden var oldugunu. Bilinci olusturan yapi taslari onceden var olmus olsa bile ona "benim benlik bilincim" diyebilir miyiz? Bu bilinci imtihan etmek icin olusturmak, yok lduktan sonra da baska formda tekrar olusturup odullendirmek/cezalandirmak ne kadar makul? Hafiza basta olmak uzere pekcok diger fonksiyonundan ayrilmis bir bilinc, bir "ben" icin ne ifade eder ki? Bu baglamda ruh diyecegim birsey olsa ne olur olmasa ne olur...
Ben sahsen her uyandigimda bilincimin islemeye basladigini, uyudugumda ise kapandigini biliyorum. Bu bana zaten beyin oldukten sonra bilincimin nasil kapanacagi fikrini veriyor. Dogumdan once bilincim nasil kapali(yok) idiyse, olumden sonra da yine tamamen kapali (yok) olmasi cok makul. Bunun otesinde bilincimin baska bir formda/ dunyada tekrar acilmasi hikayesi ise cok abes.
Bence inancinizla celisen durumlarda illaki inancinizin karsiligi biseyleri aramak yerine bir de inancinizi sorgulayin. Kendinize bunun icin bir firsat verin. Evrenin ve beynin isleyisinin bilinmedigi zamanlarda bilinmezleri tanrisal guclerle aciklamak, insanlara olumsuzluk vaad etmek ve mitlere inandirmak cok daha kolaydi. Gunumuz rasyonel insanin once bilgiyle harekey etmesi ardinan da bu inanislari sorgulamasi gerekli. Islerim yogun, bundan sonra uzun uzun yazamayabilirim. Saglicakla.
Son olarak da su videoyu birakayim, konuyla cok alakali:
https://www.youtube.com/watch?v=8On7rktFZME