Kendi yorumum; evrenin sabit bir hızda genişlediğidir.
Neden mi?
1) Uzay dışı boyutsuz boşluk (daha doğrusu hiçbir tanım ve veri olmadığı için benzetmedir bu) içinde bir anda bir noktadan başlayarak evren genişlediğine göre, ilk başladığı noktayı (big bang başlangıcını) Sıfır 0 noktası olarak ele alalım. Bu nokta bizim zahiri merkezimiz olsun.
2) Evrenin genişlemesi ile yarıçapı sürekli artan bir daire elde ederiz.
a) Üzerindeki bir parçacığın koordinatını varsaydığımız x,y eksenlerine göre belirleyebiliriz. (2 boyutlu) f(x)=x+y
b) Üç boyutlu bir evrende parçacığın koordinatını, varsayımsal x,y,z eksenlerine göre belirleyebiliriz.
f(x)=x+y+z
c) Dört boyutlu bir evrende (ki bu içinde bulunduğumuz evren) x,y,z,d eksenlerine göre belirleyebiliriz. (d=zaman)
f(x)=x+y+z+d
d) d ekseni yani zaman, parçacığın ilk üç eksendeki noktası (x,y,z) değişmese bile genişlemeden dolayı sürekli değişen parçasıdır.
Şimdi bir parçacığın sürekli genişleyen evrendeki konumunu (zahiri merkeze göre) saptamak için tüm veriler elimizde var.
3) İlk üç eksen parçacığın evrenin içinden bakınca bize koordinatını verir. Çünkü tüm evren aynı anda genişlediğinden oranlar değişmez. Ancak Evren dışından bir gözlemci için parçacığın doğru koordinatı için dördüncü eksen (zaman) gerekecektir.
(Evrendeki tüm parçacıklar, bu zahiri merkeze göre 4 boyutta birden hareket ediyor.)
(Kütle ve hız ve zaman arasındaki ilişkide bundan kaynaklanıyor ama ayrıntısına girmeyeceğim burada)
4) Bu arada en fazla zihnimi yoran şey; Niye uzaktaki parçacıklar ( galaksilerden, atomlara), daha yakındakilerden artan bir hızla daha fazla uzaklaştığı? oldu.
Çünkü evren sabit bir hızda genişliyorsa, bunlarında sabit bir hızda uzaklaşması gerekirdi.
Genişleyen evrenimizdeki parçacıklar için zaman sabit olduğundan, sabit değerlerle ölçümlüyoruz. Mesafeleri de buna göre yorumluyoruz.
Ama sonuçlar böyle değil.
Bu nedenle şöyle iki çıkarım yaptım.
a) Galaksileri bir düzlem üzerinde ele alırsak
(a ve b noktaları arasında, c noktasına göre 90 derece açı olsun. (Bu iki parçanın saniyede 1 ışık yılı hızla uzaklaştığını düşün)
aralarındaki mesafe
İlk saniyede IabI=3, IbcI=4 ise IacI=5 konumlarında olsunlar. (Kolay olsun diye 90 derece ve 3-4-5 üçgeni)
İkinci saniyede IabI=4, IbcI=5 konumundayken
IacI= 6.4 ışık yılı
Üçüncü saniyede IabI=5, IbcI=6 ise
IacI= 7.8 ışık yılı
Dördüncü saniyede IabI=6 IbcI=7 ise
IacI= 9.2 ışık yılı
Beşinci saniyede IabI=7 IbcI=8 ise
IacI= 10,6 ışık yılı aralarındaki mesafe olacak.
Tabi bu kâğıt üzerindeki hesaplama. Artış oranı sabite yakın. Çünkü bu iki boyutlu bir düzlem evren için geçerli.
Üç boyutlu evreni ele aldığımızda (direk hesaplama formüllerini bilmiyorum ve bulduklarımı anlamak için 2-3 saat ders çalışmam gerekiyor. ) Bu nedenle ilk örnekteki sonucu ikinci nokta olarak ele alıyorum.
(Kolay olsun diye 90 derece ve 3-4-5 üçgeni ile başlıyorum. 3ncü koordinat noktası d de 90 derecede. Her koordinat noktası sabit genişleme ile 1er 1er artıyor)
(ilk dik üçgendeki sonucu, ikinci dik üçgende bir kenar olarak ele alıyorum.)
(Bir A(x0,y0) noktasının a.x+b.y+c=0 doğrusuna olan uzaklığını hesaplayan
d = |a.x0+b.y0+c| / √a²+b²
formülü ile girmek işin kolayı olsa da, sonucun kökeni anlaşılır olması açısından bu daha iyi gibi geliyor)
İlk saniyede (x eksenine göre) IabI=3, (y eksenine göre) IbcI=4 IndI =6 (z eksenine göre)
IacI=5
(yani x,y koordinatlarına göre (b) sıfır noktasından 5 birim uzaktan geçen doğru üzerindeki noktalarda, bu doğruya n diyorum)
IbdI=< [(5x5)+(6x6) ] nın karekökü >=7,81
İkinci saniyede IabI=4, IbcI=5 konumundayken
IacI= 6.4
IndI = 7
IbdI=9.48
Üçüncü saniyede IabI=5, IbcI=6 ise
IacI= 7.8
IndI =8
IbdI=11.17
Dördüncü saniyede IabI=6 IbcI=7 ise
IacI= 9.2
IndI =9
IbdI=12.86
Beşinci saniyede IabI=7 IbcI=8 ise
IacI= 10,6
IndI =10
IbdI= 14.57
Altıncı saniyede IabI=8 IbcI=9 ise
IacI= 12,04
IndI =11
IbdI= 16,30
yaklaşık sonuçlarını buluyoruz.
Böylece aralarındaki uzaklığın her nokta uzayda bir birim (genleşme ile) aldığında aralarındaki mesafenin 1.67, 1.69, 1.69, 1.71, 1.73 şeklinde artarak devam ettiğini görüyoruz.
Buna göre evren sabit hızla genişlerken, parçacıkların birbirlerinden artan hızlarla uzaklaştığını iddia edebiliriz.
Aslında bakış açılarımızdaki ana sorunu, evreni düz olarak algılamamızdan kaynaklandığını düşünüyorum.
b) Galaksileri bir düzlem üzerinde değil de 3 boyutlu bir hacimde ele alırsak?
O zaman tüm parçacıkların uzaklaşmasını, evrenimizin zahiri merkezine göre ele almamız gerekiyor.
Bu merkez; evrenin tüm noktalarından tahmini 14,7 milyar ışık yılı uzakta bir noktadadır.
Bu durumda evrenimizde, genişleyen bu kürenin dış kabuğunda olurdu. Dünyanın yüzeyini düz olarak algılamamız gibi, evreni de bu nedenle düz algılayabiliriz.
(Şu an merkezin tüm evren olduğu ve bize göre bir başlangıç merkez noktası olmadığını duymuştum. Genelde fizikçilerin bu konuda hem fikir olduğunu sanıyorum.)
Eğer evren küresel ise Bu durumda 2 gök cismi arasındaki uzaklık, bir çemberin yayı ile ölçülebilirdi ancak.
Evren bir ışık yılı genişlediğinde; bu iki gök cismi arasındaki mesafe (zahiri merkeze göre) açıya göre,
= 2. Pi .( r+1) . [(açı)/360] olacaktır. Burada r Zahiri merkeze göre yarıçaptır. Yani 14,7 milyar ışık yılıdır. (+1) de bir ışık yılıdır.
Yani evren yarıçapının 1 ışık yılı genişlemesi ile 2 parçacık arasındaki mesafe de buna göre artacaktır.
Bu durumda parçacıkların birbirinden uzaklaşması, uzaktaki noktalar için ( açı farkının büyümesinden dolayı) daha hızlı uzaklaşıyor gibi ölçülecektir.
Yani her iki açıklama da uzaktaki gökadaların niye daha hızlı uzaklaştığını açıklamaya yeteceğini düşünüyorum.
Büyük ihtimalle evrenimiz daha farklı bir yapıda. Boyutlarla alakalı olarak bir Calabi-Yau evreni şeklinde. Ama havsalam bunu canlandıramadığı için, (matematik bilgimde yetersiz) 5 ve üst boyutta sonuçlar daha net olabilir.
(Tahminim bu artış oranına ve miktarına bakarak daha gerçekçi bir şekil ve boyut saptanabilir.)