Uzmanlar Neden Asla Kendi Diş Hekiminiz Olmamanız Gerektiği Konusunda Uyarıyor

Bütçe kesintileri, NHS diş sağlığı hizmetlerinin çok az olduğu veya hiç olmadığı ve özel bakımın birçok kişi için karşılanamaz olduğu ülke genelinde “diş çöllerine” katkıda bulunuyor.

Pandemi sırasındaki sokağa çıkma yasakları da birçok kişinin NHS diş hekimliği de dahil olmak üzere tıbbi bakıma erişimini engellemiştir. O halde, son birkaç yıldır insanların diş sıkıntılarıyla başa çıkmak için çaresiz önlemlere başvurduğuna dair raporlar gelmesi şaşırtıcı değil.

Mart 2023 tarihli bir YouGov anketi, her on İngiliz'den birinin “kron ve protezleri sabitlemek için çimento ve süper yapıştırıcı kullanmak, bir enfeksiyonu idrarla öldürmek, eksik bir dişi yerine koymak için ‘ısıtılmış çoklu boncuklar’ kullanmak ve dolgu olarak kimyasal metal (genellikle ev veya dış mekan onarımları için kullanılan bir yapıştırıcı) uygulamak” dahil olmak üzere “kendi kendine diş hekimliği yaptığını” ortaya koydu.

2022 yılında Plymouth Üniversitesi Peninsula Dişçilik Okulu'ndaki akademisyenler bir hastanın “büyük diş taşı birikintilerini temizlemek için dart kullandığını”, bir diğerinin ise votka ve pense kullanarak 13 diş çekmeye çalıştığını bildirmiştir.

Diş hekiminde gördüğünüz aletlerin çoğu, evinizdeki alet çantasında bulunanların küçültülmüş veya rafine edilmiş versiyonlarıdır.

Bu dental donanım parçaları, yüzeylerinde mikropların yaşamasını zorlaştıracak şekilde tasarlanmıştır ve her kullanımdan sonra sterilize edilirler - geçen ay tuvaletin arkasındaki bağlantı parçasını düzeltmek için kullanılan pense kadar hijyenik olmaları pek olası değildir.

Kendi kendine çıkarma, ağız ile maksiller sinüs (burun çevresindeki kemiklerde bulunan boşluk) arasında anormal bir tünel olan oroantral fistül oluşturabilir. İki milimetreden küçükse genellikle kendiliğinden iyileşir. Ancak daha büyük fistüller önemli bir enfeksiyon riskidir.

Ağız mikropları, sıvılar ve gıda içerikleri açık delikten maksiller sinüsün sıcak ve nemli boşluğuna itilebilir ve burada enfeksiyon ortaya çıkıp ilerleyebilir ve invaziv bir ameliyat gerektirebilir.

Ayrıca, enfeksiyon diş ve kemik arasındaki ara yüzeydeyse dişin çekilmesi de işe yaramayabilir. Bu nedenle, kerpetenle cesur davranan biri en iyi ihtimalle daha iyi durumda olmayabilir ve muhtemelen en kötü ihtimalle korkunç bir ağrı ve ikincil bir enfeksiyon riski taşıyan açık bir yara ile sonuçlanabilir.

Kendin yap diş hekimleri ayrıca dişin bir kısmını diş etinde bırakma riskiyle de karşı karşıyadır. Kök kalıntıları genellikle kökler ince bir noktaya geldiği için kalır ve bu da genellikle çekim sırasında kırılır.

Bu da bir başka enfeksiyon riskidir, çünkü dişlerin içinden geçen kan damarları sınırlıdır ya da hiç yoktur, dolayısıyla bağışıklık hücreleri bakterilerle savaşamaz.

Kendi dişini çeken ortalama bir kişi, kökün bir kısmının kalıp kalmadığını belirleyemez ve daha sonraki bir tarihte herhangi bir soruna neden olursa, onu çıkarmak için ağız ameliyatı gerekebilir - bu da maliyetli ve inanılmaz derecede acı verici olabilir.

Ayrıca kendi dişini çıkaranların ısırma mekaniğini kalıcı olarak değiştirmesi, yemek yemeyi ağrılı hale getirmesi ve çenedeki diğer sağlıklı dişleri bozması veya ağızdaki yumuşak dokulara zarar vermesi riski de vardır.

 

Her Şey Beyaz Değil

Çoğu insan ağrılarını dindirmek için kendi dişlerini yaptırıyor gibi görünse de, bir film yıldızı gülümsemesine sahip olmak için endişe verici yollara başvuran sosyal medya kullanıcıları da var.

Dişlerinin doğal çıkıntılarını ve varyasyonlarını düzeltmek için tırnak törpüsü kullanan insanlar olmuştur. Bu son derece tehlikelidir.

Dişlerdeki sert koruyucu mine tabakasını kaldırır ve alttaki tabakalarda mikro çatlakların açılmasına neden olur, bu da enfeksiyon, çürüme ve diş ölümü riskini artırır - bunların hepsi gelecekte ağrı ve acıya neden olur.

Bir de hidrojen peroksit kullanarak evde diş beyazlatma yöntemi vardır. Bazı kişiler hidrojen peroksit solüsyonunu doğrudan dişlere uygulayarak (olası) kısa vadeli kazanç için uzun vadeli hasar riskini göze almaktadır.

Yasal beyazlatma kitleri en fazla %0,1 hidrojen peroksit içerecek şekilde düzenlenmiştir, ancak kullanıcılar dişlerini bundan çok daha fazlasına maruz bırakmaktadır.

Hidrojen peroksit, temas ettiği dokulara zarar veren bir ağartma maddesidir. Bu da yutulması halinde diş etlerinde veya sindirim sisteminde ciddi hasara yol açabileceği anlamına gelir.

Tüm bu riskler, ağızla ilgili acil bir durumunuz varsa veya kozmetik işlemler yaptırmaya kararlıysanız diş hekimine gitmenin neden öncelikli olması gerektiğini (ve uygun fiyatlı diş hekimliği hizmetlerinin artırılmasının neden hükümet için bir öncelik olması gerektiğini) göstermektedir.

Hızlı çözümler ve hileler genellikle uzun vadede daha pahalıya mal olur.

Adam Taylor, Profesör ve Klinik Anatomi Öğrenme Merkezi Direktörü, Lancaster Üniversitesi

Bu yazı SCIENCELAERT’ de yayınlanmıştır.