Türkiye'nin ilk astronotu unvanını kazanan Alper Gezeravcı 19 Ocak 2024 tarihinde Türkiye saati ile 00.49'da SpaceX Falcon 9 roketi Florida’dan fırlatılarak uzay yolculuğu başladı.Bu yolculuk Dragon kapsülünün 20 Ocak saat 14.10 itibari ile Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaşmasıyla tamamlandı.Alper Gezeravcı tarihimizin ilk astronotu olması yanında uzaya giden 610.astronot olarakta tarihe geçti.Bu olay ülkemizin uzay çalışmaları için önemli olduğu kadar bilim içinde önemli.Bu süreçte Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) 14 gün boyunca birçok bilimsel deneyi gerçekleştirecek. Bu deneyler, üniversite ve araştırma kurumları tarafından hazırlanmış ve Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedefleniyor.
BİLİMSEL DENEYLER VE AMAÇLARI
•UYNA: TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirilecek. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yer çekimsiz ortam etkileri araştırılacak.
•gMETAL: TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen ikinci proje gMETAL deneyiyle kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklarla akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekiminin etkisi araştırılacak. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak.
• AlgalSpace: Mikroalglerin uzay, Antarktika ve ılıman bölgelerdeki büyüme verileri karşılaştırılacak, bununla birlikte ilk kez kutup bölgesindeki alglerin uzayda kullanımına yönelik bir deney gerçekleştirilmiş olacak. Algler önceki deneylerde de belirttiğimiz gibi CO2'den O2 üretimi, ek gıda, suyun kalitesini artırma ve yaşam destek gibi konularda büyük önem taşıyor.
•Message: Yerçekimsiz ortamdan etkilenen ve henüz işlevi keşfedilmemiş genlerin tespit edilmesi dışında bağışıklık hücrelerinden hangilerinin de uzay ortamından direkt olarak etkilendiğinin tespit edilmesi hedefleniyor.
•Miyeloid: Kanser benzeri kronik inflamasyon yaşatan durumlarda (uzay uçuşlarındaki yolculuk, koşullar ve uzay radyasyonu gibi durumlar da buna dahil), Miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler yüksek düzeyde üretilerek, bağışıklıkta baskılama oluşturur ve inflamasyonu ilerletir. Deneyle birlikte bağışıklık anlamında bu hücrelerin düzeyinin ölçülmesi ve etkilerinin değerlendirilmesi hedefleniyor.
•Pranet: Çeşitli rahatsızlıklarda kullanılan propolisin (ya da diğer adıyla arı sütünün), bakteriler üzerinde mikro yerçekimli ortamdaki etkisi araştırılacak.
•Vokalkord: Solunum sistemi içerisinde insan sesinde meydana gelen frekans değişimlerinden, akıllı saat yapay zeka desteği ile rahatsızlıkların belirlenebilmesi hedefleniyor. Ayrıca bu deneyde yerçekimsiz ortamın insan sesi üzerine etkileri de araştırılacak.
•Oksijen Saturasyonu: Yapay zeka desteği ile verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak, mikro yerçekiminin neden olduğu değişimler ve sorunların tanımlanması hedefleniyor.
•Miyoka: Gezeravcı, UUİ'de gerçekleştireceği bu deneyde, bir elektronik devre kartı üzerine, kurşunsuz bir bileşen lehimleyecek. Görev sonrası lehimlenen kartlar, TÜBİTAK UZAY tarafından incelenecek ve sonuçlar raporlanacak.
•Metabolom: Astronotların uzay görevleri sırasında düşük yerçekimi, uzay radyasonu, değişen fiziksel aktivite, beslenme sorunları, uykusuzluk, yüksek G kuvveti ve hiperoksi gibi çevresel etkenlerin araştırılmasına yönelik olan bu deney, aynı zamanda bu etkilerle gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimleri de araştırıyor olacak.
Ülkemiz için bu heyecan verici sürecin yeni çalışmalar ve keşifler ile artması dileğiyle 🙂
KAYNAKÇA
2.https://www.ekonomist.com.tr/haberler/ilk-turk-astronot-alper-gezeravci-uzayda-hangi-gorevleri-yapacak--47102
0 yorum