Olay Yeri İnceleme Tarzı Yaklaşım, Asteroit Çarpmalarının Gizemini Çözüyor

Dünya'ya kaç asteroit çarptığını tahmin etmek zor. Çoğu durumda, kraterler, birçoğunun hala görülebildiği Ay yüzeyinin aksine, değişen gezegenimiz tarafından aşınır ve silinir. Ancak araştırmacılar, olay yeri inceleme gibi yaklaşarak, bir çarpmayı doğrulamanın yeni bir yolunu buldular.

Ekip, bilinen meteorit çarpmalarının dört konumunu araştırdı: ikisi Estonya'da, biri Polonya'da ve biri Kanada'da. Geology dergisinde bildirildiği üzere, bu kraterler farklı zamanlarda ve iki farklı kıtada oluştu, ancak ekip her birinde krater ejektasıyla karışmış küçük kömür parçaları buldu.

Polonya Bilimler Akademisi, Jeolojik Bilimler Enstitüsü ve Exeter Üniversitesi'nden baş yazar Dr Ania Losiak, "İlk başta, bu kömürlerin çarpmadan kısa bir süre önce meydana gelen orman yangınları tarafından oluşturulduğunu düşündük ve kömürler sadece bu dünya dışı duruma karıştı. Ancak bu hipotezde doğru olmayan bir şeyler vardı, çok fazla tesadüf vardı; neden binlerce kilometre ve yıllar ile ayrılmış dört farklı küçük çarpma kraterinin oluşumundan kısa bir süre önce büyük orman yangınları olsun ki? Neden sadece yakın ejekta tabakası içinde belli bir yerde bulunsun?” dedi.

"Hiç mantıklı gelmiyordu, bu yüzden daha fazla araştırmaya ve kraterlerden çıkan madde içinde birbirine karışmış olarak bulunan kömür parçalarının özelliklerini analiz etmeye ve bunları orman yangını kömürleriyle karşılaştırmaya karar verdik."

Ekip, kraterlerdeki kömürü bir suç mahallinin kurbanları gibi ele alarak biyolojik materyale ne olduğunu yeniden oluşturdu. Kömürün, orman yangınları tarafından oluşturulana hiç benzemediğini buldular. Gelen gök taşları ağaç dallarını kırdı ve yaktı ve bunlar, ekibin kraterlerin kenarından kazıdığı toprak ve diğer maddelerle karıştı.

Exeter Üniversitesi'nden ortak yazar Profesör Claire Belcher, "Çarpma kömürleri gerçekten garip: hepsi orman yangını kömürlerinden çok daha düşük sıcaklıklarda oluşturulmuş gibi görünüyorlar, aleve doğrudan temas ederken oluşan bölümlerden yoksunlar ve bir yangında, çok az etkilenen dalların hemen yanında güçlü bir şekilde yanmış odun bulmak yaygın olsa da, hepsi birbirine çok benziyor.” diye açıkladı.

Çalışma, küçük kraterlerin yerel çevre üzerindeki etkisine dair anlayışımızı genişletiyor, bu, yolumuza çıkan küçük bir asteroit keşfedersek ve bir tahliye bölgesi planlamak zorunda kalırsak faydalı olabilecek bir şey.

Poznan'daki Adam Mickiewicz Üniversitesi'nden Profesör Witek Szczuciński, “Araştırmamız, Dünya üzerinde yeni çarpma kraterleri bulmaya da yardımcı olabilir; son on bin yılda oluşan ondan fazla kraterin kayıtlarımızdan eksik olduğunu düşünüyoruz. Akrabaları bizi beklenmedik bir şekilde ziyaret etmeden önce onları bulmamız gerekiyor.” diye ekledi.

Gezegenimizde bir çarpma sonucu oluştuğu bilinen son krater, 15 Eylül 2007'de küçük bir asteroidin Peru, Carancas'a indiği ve arkasında 13 metre genişliğinde ve 4.5 metre derinliğinde bir krater bıraktığı zamandı.

Bu içerik IFLSCIENCE’da yayınlanmıştır.