İnsanlar Sarhoşken Daha Mı Dürüst Olurlar?
İçki içmek beyni, insanların fikirlerini söylemeye daha yatkın hale getirecek şekilde değiştirebilir, ancak etkileri her zaman net değildir.

“Şarapta gerçek vardır” anlamına gelen eski Latince atasözü ‘In vino veritas’, alkolün bir tür doğruluk serumu olduğu fikrini sürdüren bir dizi sözden sadece biridir. Bu söz Romalı bir bilim adamı, tarihçi ve asker olan Yaşlı Pliny'ye atfedilse de, benzer aforizmaların izi daha da eskilere, antik Yunan'a kadar sürülebilir.

Peki alkol insanları gerçekten daha dürüst yapar mı? Live Science'a konuşan uzmanlar, cevabın hem evet hem de hayır olduğunu söylüyor.

Ulusal Alkol Suistimali ve Alkolizm Enstitüsü Epidemiyoloji ve Biyometri Şubesi Başkanı Aaron White, alkolün “aklımızdan geçenleri söylememizi daha olası hale getirdiğini” söyledi. “Bazı durumlarda bu gerçek olabilir. Bazı durumlarda ise, sarhoşken gerçek olduğunu düşündüğünüz şey olabilir.”

Yani birkaç kadehten sonra birinin aklından geçenleri söyleme olasılığı kesinlikle daha yüksektir. Ancak sarhoşken gerçek gibi gelen ancak ayıkken ciddiye almayacakları bir şey söyleme ihtimalleri de vardır. Örneğin, sarhoş bir arkadaş şehir değiştireceğine ya da işinden ayrılacağına dair cesur sözler verebilir ancak ertesi sabah bu sözlerini geri alabilir.

İnternette yapılan kapsamlı bir araştırmada alkolün dürüstlüğü nasıl etkilediğine dair doğrudan bir sonuca ulaşılamamış olsa da, alkolün kişilik, duygu ve biliş üzerindeki etkisine dair çalışmalar bu fikri desteklemektedir.

Örneğin, Clinical Psychological Science dergisinde 2017 yılında yapılan bir çalışmada, katılımcıların kandaki alkol konsantrasyonunu %0,09'a (ABD ve İngiltere'de federal yasal sürüş sınırının biraz üzerinde) getirecek kadar votka limonata tükettikten sonra kişiliklerinin nasıl değiştiği araştırılmıştır. Dışarıdan gözlemciler, katılımcıların içki içtikten sonra kişiliklerindeki en büyük değişikliğin çok daha dışa dönük hale gelmeleri olduğunu belirtmişlerdir. Çalışma alkolün bir doğruluk serumu olup olmadığını araştırmamış olsa da, sosyal bir ortamda kendini daha rahat hisseden birinin açık sözlü olma olasılığının da daha yüksek olması mantıklıdır.

Alkolün insanların kabuklarından çıkmalarına yardımcı olma yeteneği, akıllarından geçenleri söylemelerine yardımcı olabilir, ancak White, alkolün duygular üzerindeki etkilerinin bu düşünceleri daha değişken hale getirebileceğini söylüyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Michael Sayette, Live Science'a gönderdiği e-postada, “Genellikle alkol almanın duygularımızı yoğunlaştırma eğiliminde olduğunu görürüz” dedi. “Hoş etkileşimlerde kendimizi daha fazla gülümserken ve daha yüksek sesle konuşurken bulabiliriz, ancak belki de araştırmacı [Stanford Üniversitesi'nde emeritus profesör] Claude Steele'in söylediği gibi, daha az hoş durumlarda biramızın içinde ağlamaya daha yatkın olabiliriz.”

Bu artan duygular, insanları ayıkken akıllarından geçenleri söylemeye yönlendirebilir, ancak aynı zamanda kişiyi gerçekten istemediği ya da daha sonra çok pişman olacağı bir şey söyleyeceği değişken bir duruma da sokabilir. Bu, içki içmenin bazı insanları şiddete başvurmaya ya da kumar oynamaya daha yatkın hale getirmesine benzer - ayıkken akıllarından geçebilecek, ancak kaçınmak için yeterli güce sahip olacakları eylemler.

Sayette, “Alkol düşüncelerimizi ve duygularımızı değiştirebildiğinden, davranışların da değişmesi şaşırtıcı değildir” dedi. “Alkol davranışlarımızın daha aşırı hale gelmesine yol açabilir.”

Bu etkiler, alkolün disinhibisyona neden olma kabiliyetinden kaynaklanır, bu da bir kişinin dürtülerine göre hareket etme olasılığının daha yüksek olduğu anlamına gelir. White, bunun alkolün beynin davranışları düzenleyen ve dürtüleri kontrol eden bir bölgesi olan prefrontal korteksteki sinyalleri azaltması nedeniyle gerçekleştiğini açıkladı.

Dahası, alkol beynin derinliklerinde korku ve endişe duygularını tetiklemesiyle bilinen bir yapı olan amigdalayı da baskılar. Bir kişi ayıkken, amigdala genellikle bir kişinin sosyal bir hataya yol açabilecek şeyleri söylemesini veya yapmasını engelleyebilecek uyarı sinyalleri gönderir, ancak bu sinyaller birkaç içkiden sonra sakinleşir.

Peki gerçekten “veritas in vino” var mı?

Elbette, insanlar birkaç kadeh şaraptan sonra sırlarını ifşa etmeye daha yatkın olabilirler - ancak aynı zamanda gerçekten kastetmedikleri ve ertesi sabah pişman olacakları bir şeyi ağzından kaçırma olasılıkları da yüksektir. Alkolün zihin üzerindeki etkileri, dürüstlük üzerinde siyah-beyaz bir etkiye sahip olamayacak kadar karmaşıktır.

White, “Alkol bir doğruluk serumu değildir,” dedi. “Bu kesin.”

Bu yazı LIVESCIENCE’ de yayınlanmıştır.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum