Dış gezegenin keşfinde yerçekimsel hassas mercekleme yöntemini kullanan gökbilimciler, gezegenin yörüngesinde yer aldığına inanılan yıldızın önünden geçişini gözlemliyor. Bu süreçte gezegenin yerçekimsel alanı bükülüyor ve bir mercek görevi görerek yıldızdan gelen ışınları büyütüyor.
Gökbilimciler bu yöntemle gezegenin arkasında bir yıldız olup olmadığını ve eğer bir yıldız ise yörüngesindeki gezegenlerin büyüklüğüne kadar birçok bilgi elde edebiliyor.
Yeni Zelanda ve Avustralya'nın Tazmanya eyaletindeki teleskoplarla yapılan en son gözlemde, gökbilimciler tespit ettiklerine inandıkları gezegenin yörüngesinde, yüzde 0.05 katı kadar bir başka cismin izine rastladı.
Araştırmacılar, keşfin kesin bir şekilde çözümlenebilmesi için yeni sistemin Dünya'dan uzaklığını bilmeleri gerektiğini belirtti. MOA-2011-BLG-262 adı verilen sistem, yıldızı olmayan bir gezegen ve uydusundan oluşuyorsa, Dünya'ya yakın olması ve gerekli mercek etkisini oluşturması için bir yıldız kadar büyük bir sistemi temsil etmesi gerekiyor.
Farklı konumlarda iki teleskop gerekiyor
Hassas mercekleme gözlemleri bir kez gerçekleştiği için MOA-2011-BLG-262 sisteminin sırrını hiçbir zaman çözemeyebileceklerini belirten araştırmacılar, gök cisimlerinin değişen konumlarını gözlemleyebilmek için iki farklı yerden gözlem yapmayı amaçlıyor.
ABD'nin Notre Dame Üniversitesi'nden David Bennett, "Dış uydu adayını bir daha gözlemleyemeyeceğiz. Ancak ileride yeni fırsatlarımız olacak" dedi. Gökbilimciler, ikisi de yerde bulunan veya biri uzayda, diğeri yerde konumlanan iki teleskopla gök cisimlerinin hareketlerini daha iyi takip etmeyi umuyor. Bugüne kadar 1700'den fazla dış gezegen tespit edilmiş olsa da, bir dış uydu izine hiç rastlanmadı.
Japonya, Yeni Zelanda ve ABD tarafından yürütülen MOA (Astrofizikte Hassas Mercek Gözlemleri) ve PLANET programları kapsamındaki en son araştırma, Astrophysical Journal dergisinde yer aldı.
Kaynak: Space.com
0 yorum