0

Entropi nedir? Kişisel bir yorum...

Necmi Tüfek 6 yıl önce 10
0

Şahsi görüşüm olarak entropi konusunu paylaşmak istedim. Referansımız yok. Sadece düşünmek içindir... Hikayemize evimizdeki dağınık bir odadan başlayabiliriz. Odamız biraz özensiz davrandığımız için dağınık, düzensiz bir durum almış. Biz onu gerektiği zaman düzenli hale getiririz. Tabii çoğunlukla bunu annemiz, evliysek ve erkeksek eşimiz düzenler, kadınlar zaten eşlerine böyle işleri bırakamazlar. Neyse, odamızı düzenli bir hale getirdik ama bunu yaparken bir miktar enerji harcadık. Ama evimizde daha başka odalar, mutfak banyo gibi bölümler de var. Sonuçta biz evimizi düzenli tutmak için devamlı olarak belirli bir enerji harcamak zorunda kalırız. Mahallede bizimki gibi yüzlerce ev var. Şehirde pek çok mahalle var. Ülkede pek çok şehir var, ve sonuçta dünyada pek çok ülke var. Güneş sisteminde gezegenler, uydular, gezinen pek çok cisim var. Sonuçta güneşin kendisi var. Yani, bütün olarak güneş sisteminin devamlı olarak harcadığı toplam bir enerji miktarı var. Güneşimiz samanyolu gökadasındaki yaklaşık 200 milyardan fazla yıldızdan sadece biri. Evrenin bütününde ise samanyolu gibi yaklaşık 400 milyar gökada (galaksi) var. Şimdi biz kendimizi biraz önemli görürüz ya, aslında hiç de önemli değiliz. Bizim harcadığımız enerji tamamen güneşimizin bize gönderdiği enerjiden ibarettir. Bunu direk güneş ışığından elde edebiliriz, ya da daha önce depolanmış güneş enerjisi olan, kömür, petrol ve fosil yakıtlardan elde ederiz. Şimdi bu harcanan enerji güneşimizin saçtığı toplam enerjinin kaçta kaçı olabilir? Kabaca kafadan atarsak trilyonda biridir diyebiliriz. Evrende bizimki gibi trilyonlarca güneş olduğunu düşünürsek harcadığımız enerjinin aslında çok minik bile olsa evren genelinde hesaba katmaya değer bir etkisi bile olmadığını kabul etmek zorunda kalırız. Elbette hesap burada bitmez. Çünkü bizim harcadık dediğimiz enerji bizce kayıp gibi görünür ama güneş sisteminin içinde yine kullanılabilecek türde bir enerjidir. Sistemde yok olup sönümlenmesi bizden çıktıktan sonra da pek çok aşamadan geçmesini gerektirir. Çünkü dünya da dahil tüm gök cisimleri (mutlak sıfırın üzerindeki ısı derecesinde bulunan tüm cisimler) dışarıya ışıma yaparlar. Yani güneşi gördüklerinde aldıkları ısıyı güneşi görmedikleri zaman uzaya aktarırlar. Termodinamiğin sıfırıncı yasası bunu gerektirir. Isı her zaman sıcak olandan soğuk olana doğru hareket eder. Sonuçta evrenin ısısı evren dışına bir miktar sızmak zorundadır. Ya da diğer bir deyişle mevcut hareket enerjisi zamanla sönümlenmek durumundadır. Söylemek istediğim; bizim evimizin entropisi, şehrin entropisi diye özelleştirdiğimiz entropi kavramı aslında gerçek entropi değildir. Gerçek entropi; evrenin toplam olarak kaybettiği enerjinin (ısının) miktarıdır. Bu ısı kaybı entropi tanımını tam olarak izah eder. Der ki; Bir sistem kapalı bile olsa zamanla düzensizliği artmak zorundadır. Yani ısı kaybetmek zorundadır. Bu ısı kaybı terimi size ters bir durummuş gibi geliyorsa şöyle bir izahat yolu da var. Evren başlarken sıfır entropi durumunda olduğu kabul edilir. Bu başlangıç aslında en yüksek ısı derecesi anlamındadır. Zamanla ısı azalır ve entropi artar. Yani yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi anlamındadır. Şimdi, evrenin ısı kaybı yaşadığı bizzat entropi kavramı olarak kabul edilmiş bir durum oluyor. Bu da evren dışının, evrenin ısısından daha az bir derecede olduğunu gösteriyor. Bu da zaten mutlak sıfırın altında yani "eksi" enerji değerinde olduğu anlamına geliyor. (Bu konu çok kolay hazmedilecek bir konu değildir ama insan biraz düşünüp kafa yorunca bunu kabul etmekten başka bir çare kalmıyor. Yani sonuçta evren dışı eksi enerji ve eksi kelvin düzeyinde bir ortamdır diyebiliyorum ben. (Burası işin sos kısmı oluyor) Asıl konuya dönersek; Biz her ne kadar entropi hesabı olarak yüksek rakamlar elde etsek de aslında evrenin entropisi çok az miktarda artar. Yani entropi konusu öyle gösterildiği gibi çok etkili bir konu değildir. Entropi yüzünden maksimum düzensizlik durumu olması için trilyonlarca yıl gerekir. Telaş etmek gerekmez yani...

Necmi Tüfek 6 yıl önce 0
0

Daha önce başka bir başlık altında yazdığım yazıyı buraya tekrar kopyalıyorum: Entropi en basit anlamıyla düzensizliğin tanımıdır. Bu “düzensizlik” bildiğimiz, günlük hayatımızdaki düzensizliktir. Örneğin odanız dağınıksa odanızın entropisi artmış demektir. Odayı tekrar toplamak için enerjiye ihtiyacınız olacak. Diğer bir örnek; bir kasa domatesin entropisi düşüktür. Ama o kasa devrilip domatesler dağıldığında o bir kasa domatesin entropisi artar. Domatesler daha düzensiz bir hale gelir ve tekrardan toplanması için bir enerji gerektirir. Bir örnek daha; Bir bardağın üretilebilmesi için enerji harcanır. Sonra o bardak yere düşüp paramparça olduğunda düzensiz hale gelmiryani entropisi artar. Artık o bardağın parçalarını tek tek birleştirip bardağı tekrar elde etmek imkansıza yakındır ya da camı eriterek tekrar bardak haline getirmek için enerjiye ihtiyaç vardır. Evrenin işleyişi de bu şekildedir. Evrendeki hemen hemen her şey gittikçe düzensiz hale gelir. Yani cam kırılıp paramparça olabilir ama hiçbir zaman parçalar halindeki cam birleşerek bütün bir cam oluşturmaz. Entropi zamanın geçmişten geleceğe aktığının da kanıtıdır. Mekanik enerjiye dönüştürülemeyen entropi kavramına gelirsek ona örnek olarak araba motorunu verebiliriz. Benzin enerjisini motora aktarırken kayıplar yaşar bunun nedeni motorda oluşan ısı ve sürtünmelerle oluşan ısıdır. Bu ısı yararsız bir ısıdır ve atmosfere atılır. Benzinin tümn enerjisinden yararlanılmasını engeller. Bu entropi tanımı daha teknik bir tanım olup, yukardaki genellemenin sadece ufak bir parçasıdır.

Mehmet Ali 6 yıl önce 0
0

Temel noktalardaki yanılgılarınız üzerine kurduğunuz genel bakış açısı gerçek olmaktan oldukça uzak görünmekte Necmi Bey. Referans yok demiş olsanız da bir cümlede referans vermişsiniz. " "Der ki; Bir sistem kapalı bile olsa zamanla düzensizliği artmak zorundadır." Sistemler üçe ayrılır. Açık, kapalı ve izole olarak. Siz bir önceki soruda belirtmiş olmama rağmen ısrarla bu yanlış cümleyi yazmaya devam ediyorsunuz. Bilgiye ulaşmamak için kendinizi zorlayabilirsiniz ama okuyan arkadaşları bari yanıltmayın. Doğrusu 'izole' sistemlerin entropisinin azalamayacağı, kendiliğinden gerçekleşen olaylar sonucunda termodinamik dengeye ulaşırken en yüksek entropi değerine ulaşma eğilimde olduklarıdır. Evren hakkında yorum yapmadan önce bir entropi örneği vermek gerekli galiba. Tamamen enerji ve kütlenin aktarılamayacağı/kaçamayacağı bir kap düşünün. Bu kap, izole bir sistemdir, çevresinden tamamen bağımsızdır. Kabın 4v hacminde olduğunu ve bir miktar gazın da bir piston sayesinde 1v hacminde tutulduğunu düşünün. Yani diğer 3v hacmi tamamen boş; vakum. Pistonun bir anda yok olduğunu ve gazın kabın tamamına yayıldığı son anda entropi değişimi pozitiftir ki kendiliğinden gerçekleşen bir olayı ifade eder. Kaptaki enerji miktarı değişmedi, kaptaki kütle de değişmedi ama kendiliğinden gerçekleşen dağılma nedeniyle entropi artmış oldu. Yani sistemin entropisinin artması için ısı kaybetmesi gerektiği cümlesi doğru değildir. Bu yüzden entropinin bir durum fonksiyonu olduğunu ve sadece tek bir değişkene bakarak konuşmanın yanlış olduğunu söylemiştim. Evrenin, evren olmayan sınır ile enerji aktarımı yaptığını düşündüğünüz anda yanılmamak için yeni bir sistem daha belirlemeniz gerekir. Enerji yoktan var edilemiyor ve vardan da yok edilemiyorsa bu sefer evrenden uzaklaşan enerjiyi de kapsayan yeni bir sistem sınırı çizmeden konuşamazsınız. Bu durumda da evren yeni belirlemiş olduğunuz evren olacaktır. Fakat bunlar günlük hayattaki gözlemlerimizden yola çıkarak varılacak yargılardan çok uzaktır ve kanıtları yoktur. Enerjinin korunumu yasası zaten dolaylı olarak evreni "izole" sistem olarak tanımlar. "Evren başlarken sıfır entropi durumunda olduğu kabul edilir. Bu başlangıç aslında en yüksek ısı derecesi anlamındadır. Zamanla ısı azalır ve entropi artar. Yani yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi anlamındadır. " Bu başlangıç en yüksek ısı değil sıcaklık anlamındadır. Isı ile sıcaklığı karıştırmamak gerekir. Isı yüksek sıcaklıktaki cisimden düşük sıcaklıkta olana aktarılan enerjidir ve tam tersi olarak yüksek ısı aktarımı entropinin artmasına neden olur. (s=q/T) Bu klasik termodinamik yaklaşımı evrenin ilk anlarındaki aşırı koşulları anlamada yetersiz kalabilir çünkü Q nun T ye göre değişim miktarı gibi değişkenleri göz önünde bulundurmanız gerekir. Bunun yerine istatistiksel mekanik yaklaşımı ile sisteminizin olası düzenlenebileceği durum sayısına bakmak daha doğru olacaktır. Temel yaklaşım evrenin ilk anlarındaki aşırı yoğun enerjinin bulunabileceği çok fazla olası mikro durum bulunmamasıdır. Bu yüzden görece oldukça düşük entropiye sahipti çünkü sahip olduğu enerjinin işe dönüşebileceği yani işe yarar enerjinin kullanılabileceği bir yer yoktu. Fakat evrenin adyabatik duruma oldukça yakın genleşmesi sonucunda -ki ideal gazların adyabatik genleşmesine oldukça benzer- soğuduğu oldukça makul ölçülerde kanıtlanmıştır. (adyabatik genleşmede entropi sabittir.) Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasından dağılan fotonların entropi hesapları da ilk saçıldıkları anla aynı değeri vermektedir. Evrenin entropisini asıl arttıran ise büyük patlamadan sonra oluşmaya başlayan kara deliklerdir. Sadece samanyolunun merkezindeki süper kütleli karadeliğin entropisinin bile evrenin ilk andaki entropisinden 1000 kata yakın daha fazla olduğu belirtiliyor ki sürekli daha fazla kara deliğin oluştuğu düşünülürse bu sürecin çok daha hızlı işleyeceği söylenebilir. http://www.rickbradford.co.uk/ChoiceCutsCh58.pdf http://vixra.org/pdf/1011.0051v1.pdf Neticede gerçek entropiyi konuşmak benim haddime değil tabi fakat elimden geldiğimce bildiklerimi yazmaya gayret ettim. Entropi popüler kültürden fazlasıyla nasibini aldığından dolayı üzerine konuşurken dikkatli olunması gereken bir konu. Canlılık ve evrim üzerine, ekonomi üzerine hatta din üzerine bile uyarlanmış bir sürü yazı dolaşmakta. Bu yüzden teknik altyapısı olmayan birinin farkında olmadan yanılması normaldir.

Vide supra 6 yıl önce 0
0

Temel noktalardaki yanılgılarınız üzerine kurduğunuz genel bakış açısı gerçek olmaktan oldukça uzak görünmekte Necmi Bey. Referans yok demiş olsanız da bir cümlede referans vermişsiniz. " "Der ki; Bir sistem kapalı bile olsa zamanla düzensizliği artmak zorundadır." Sistemler üçe ayrılır. Açık, kapalı ve izole olarak. Siz bir önceki soruda belirtmiş olmama rağmen ısrarla bu yanlış cümleyi yazmaya devam ediyorsunuz. Bilgiye ulaşmamak için kendinizi zorlayabilirsiniz ama okuyan arkadaşları bari yanıltmayın. Doğrusu 'izole' sistemlerin entropisinin azalamayacağı, kendiliğinden gerçekleşen olaylar sonucunda termodinamik dengeye ulaşırken en yüksek entropi değerine ulaşma eğilimde olduklarıdır. Evren hakkında yorum yapmadan önce bir entropi örneği vermek gerekli galiba. Tamamen enerji ve kütlenin aktarılamayacağı/kaçamayacağı bir kap düşünün. Bu kap, izole bir sistemdir, çevresinden tamamen bağımsızdır. Kabın 4v hacminde olduğunu ve bir miktar gazın da bir piston sayesinde 1v hacminde tutulduğunu düşünün. Yani diğer 3v hacmi tamamen boş; vakum. Pistonun bir anda yok olduğunu ve gazın kabın tamamına yayıldığı son anda entropi değişimi pozitiftir ki kendiliğinden gerçekleşen bir olayı ifade eder. Kaptaki enerji miktarı değişmedi, kaptaki kütle de değişmedi ama kendiliğinden gerçekleşen dağılma nedeniyle entropi artmış oldu. Yani sistemin entropisinin artması için ısı kaybetmesi gerektiği cümlesi doğru değildir. Bu yüzden entropinin bir durum fonksiyonu olduğunu ve sadece tek bir değişkene bakarak konuşmanın yanlış olduğunu söylemiştim. Evrenin, evren olmayan sınır ile enerji aktarımı yaptığını düşündüğünüz anda yanılmamak için yeni bir sistem daha belirlemeniz gerekir. Enerji yoktan var edilemiyor ve vardan da yok edilemiyorsa bu sefer evrenden uzaklaşan enerjiyi de kapsayan yeni bir sistem sınırı çizmeden konuşamazsınız. Bu durumda da evren yeni belirlemiş olduğunuz evren olacaktır. Fakat bunlar günlük hayattaki gözlemlerimizden yola çıkarak varılacak yargılardan çok uzaktır ve kanıtları yoktur. Enerjinin korunumu yasası zaten dolaylı olarak evreni "izole" sistem olarak tanımlar. "Evren başlarken sıfır entropi durumunda olduğu kabul edilir. Bu başlangıç aslında en yüksek ısı derecesi anlamındadır. Zamanla ısı azalır ve entropi artar. Yani yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi anlamındadır. " Bu başlangıç en yüksek ısı değil sıcaklık anlamındadır. Isı ile sıcaklığı karıştırmamak gerekir. Isı yüksek sıcaklıktaki cisimden düşük sıcaklıkta olana aktarılan enerjidir ve tam tersi olarak yüksek ısı aktarımı entropinin artmasına neden olur. (s=q/T) Bu klasik termodinamik yaklaşımı evrenin ilk anlarındaki aşırı koşulları anlamada yetersiz kalabilir çünkü Q nun T ye göre değişim miktarı gibi değişkenleri göz önünde bulundurmanız gerekir. Bunun yerine istatistiksel mekanik yaklaşımı ile sisteminizin olası düzenlenebileceği durum sayısına bakmak daha doğru olacaktır. Temel yaklaşım evrenin ilk anlarındaki aşırı yoğun enerjinin bulunabileceği çok fazla olası mikro durum bulunmamasıdır. Bu yüzden görece oldukça düşük entropiye sahipti çünkü sahip olduğu enerjinin işe dönüşebileceği yani işe yarar enerjinin kullanılabileceği bir yer yoktu. Fakat evrenin adyabatik duruma oldukça yakın genleşmesi sonucunda -ki ideal gazların adyabatik genleşmesine oldukça benzer- soğuduğu oldukça makul ölçülerde kanıtlanmıştır. (adyabatik genleşmede entropi sabittir.) Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasından dağılan fotonların entropi hesapları da ilk saçıldıkları anla aynı değeri vermektedir. Evrenin entropisini asıl arttıran ise büyük patlamadan sonra oluşmaya başlayan kara deliklerdir. Sadece samanyolunun merkezindeki süper kütleli karadeliğin entropisinin bile evrenin ilk andaki entropisinden 1000 kata yakın daha fazla olduğu belirtiliyor ki sürekli daha fazla kara deliğin oluştuğu düşünülürse bu sürecin çok daha hızlı işleyeceği söylenebilir. http://www.rickbradford.co.uk/ChoiceCutsCh58.pdf http://vixra.org/pdf/1011.0051v1.pdf Neticede gerçek entropiyi konuşmak benim haddime değil tabi fakat elimden geldiğimce bildiklerimi yazmaya gayret ettim. Entropi popüler kültürden fazlasıyla nasibini aldığından dolayı üzerine konuşurken dikkatli olunması gereken bir konu. Canlılık ve evrim üzerine, ekonomi üzerine hatta din üzerine bile uyarlanmış bir sürü yazı dolaşmakta. Bu yüzden teknik altyapısı olmayan birinin farkında olmadan yanılması normaldir.

Vide supra 6 yıl önce 0
0

Temel noktalardaki yanılgılarınız üzerine kurduğunuz genel bakış açısı gerçek olmaktan oldukça uzak görünmekte Necmi Bey. Referans yok demiş olsanız da bir cümlede referans vermişsiniz. " "Der ki; Bir sistem kapalı bile olsa zamanla düzensizliği artmak zorundadır." Sistemler üçe ayrılır. Açık, kapalı ve izole olarak. Siz bir önceki soruda belirtmiş olmama rağmen ısrarla bu yanlış cümleyi yazmaya devam ediyorsunuz. Bilgiye ulaşmamak için kendinizi zorlayabilirsiniz ama okuyan arkadaşları bari yanıltmayın. Doğrusu 'izole' sistemlerin entropisinin azalamayacağı, kendiliğinden gerçekleşen olaylar sonucunda termodinamik dengeye ulaşırken en yüksek entropi değerine ulaşma eğilimde olduklarıdır. Evren hakkında yorum yapmadan önce bir entropi örneği vermek gerekli galiba. Tamamen enerji ve kütlenin aktarılamayacağı/kaçamayacağı bir kap düşünün. Bu kap, izole bir sistemdir, çevresinden tamamen bağımsızdır. Kabın 4v hacminde olduğunu ve bir miktar gazın da bir piston sayesinde 1v hacminde tutulduğunu düşünün. Yani diğer 3v hacmi tamamen boş; vakum. Pistonun bir anda yok olduğunu ve gazın kabın tamamına yayıldığı son anda entropi değişimi pozitiftir ki kendiliğinden gerçekleşen bir olayı ifade eder. Kaptaki enerji miktarı değişmedi, kaptaki kütle de değişmedi ama kendiliğinden gerçekleşen dağılma nedeniyle entropi artmış oldu. Yani sistemin entropisinin artması için ısı kaybetmesi gerektiği cümlesi doğru değildir. Bu yüzden entropinin bir durum fonksiyonu olduğunu ve sadece tek bir değişkene bakarak konuşmanın yanlış olduğunu söylemiştim. Evrenin, evren olmayan sınır ile enerji aktarımı yaptığını düşündüğünüz anda yanılmamak için yeni bir sistem daha belirlemeniz gerekir. Enerji yoktan var edilemiyor ve vardan da yok edilemiyorsa bu sefer evrenden uzaklaşan enerjiyi de kapsayan yeni bir sistem sınırı çizmeden konuşamazsınız. Bu durumda da evren yeni belirlemiş olduğunuz evren olacaktır. Fakat bunlar günlük hayattaki gözlemlerimizden yola çıkarak varılacak yargılardan çok uzaktır ve kanıtları yoktur. Enerjinin korunumu yasası zaten dolaylı olarak evreni "izole" sistem olarak tanımlar. "Evren başlarken sıfır entropi durumunda olduğu kabul edilir. Bu başlangıç aslında en yüksek ısı derecesi anlamındadır. Zamanla ısı azalır ve entropi artar. Yani yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi anlamındadır. " Bu başlangıç en yüksek ısı değil sıcaklık anlamındadır. Isı ile sıcaklığı karıştırmamak gerekir. Isı yüksek sıcaklıktaki cisimden düşük sıcaklıkta olana aktarılan enerjidir ve tam tersi olarak yüksek ısı aktarımı entropinin artmasına neden olur. (s=q/T) Bu klasik termodinamik yaklaşımı evrenin ilk anlarındaki aşırı koşulları anlamada yetersiz kalabilir çünkü Q nun T ye göre değişim miktarı gibi değişkenleri göz önünde bulundurmanız gerekir. Bunun yerine istatistiksel mekanik yaklaşımı ile sisteminizin olası düzenlenebileceği durum sayısına bakmak daha doğru olacaktır. Temel yaklaşım evrenin ilk anlarındaki aşırı yoğun enerjinin bulunabileceği çok fazla olası mikro durum bulunmamasıdır. Bu yüzden görece oldukça düşük entropiye sahipti çünkü sahip olduğu enerjinin işe dönüşebileceği yani işe yarar enerjinin kullanılabileceği bir yer yoktu. Fakat evrenin adyabatik duruma oldukça yakın genleşmesi sonucunda -ki ideal gazların adyabatik genleşmesine oldukça benzer- soğuduğu oldukça makul ölçülerde kanıtlanmıştır. (adyabatik genleşmede entropi sabittir.) Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasından dağılan fotonların entropi hesapları da ilk saçıldıkları anla aynı değeri vermektedir. Evrenin entropisini asıl arttıran ise büyük patlamadan sonra oluşmaya başlayan kara deliklerdir. Sadece samanyolunun merkezindeki süper kütleli karadeliğin entropisinin bile evrenin ilk andaki entropisinden 1000 kata yakın daha fazla olduğu belirtiliyor ki sürekli daha fazla kara deliğin oluştuğu düşünülürse bu sürecin çok daha hızlı işleyeceği söylenebilir. http://www.rickbradford.co.uk/ChoiceCutsCh58.pdf http://vixra.org/pdf/1011.0051v1.pdf Neticede gerçek entropiyi konuşmak benim haddime değil tabi fakat elimden geldiğimce bildiklerimi yazmaya gayret ettim. Entropi popüler kültürden fazlasıyla nasibini aldığından dolayı üzerine konuşurken dikkatli olunması gereken bir konu. Canlılık ve evrim üzerine, ekonomi üzerine hatta din üzerine bile uyarlanmış bir sürü yazı dolaşmakta. Bu yüzden teknik altyapısı olmayan birinin farkında olmadan yanılması normaldir.

Vide supra 6 yıl önce 0
0

Temel noktalardaki yanılgılarınız üzerine kurduğunuz genel bakış açısı gerçek olmaktan oldukça uzak görünmekte Necmi Bey. Referans yok demiş olsanız da bir cümlede referans vermişsiniz. " "Der ki; Bir sistem kapalı bile olsa zamanla düzensizliği artmak zorundadır." Sistemler üçe ayrılır. Açık, kapalı ve izole olarak. Siz bir önceki soruda belirtmiş olmama rağmen ısrarla bu yanlış cümleyi yazmaya devam ediyorsunuz. Doğrusu 'izole' sistemlerin entropisinin azalamayacağı, kendiliğinden gerçekleşen olaylar sonucunda termodinamik dengeye ulaşırken en yüksek entropi değerine ulaşma eğilimde olduklarıdır. Evren hakkında yorum yapmadan önce bir entropi örneği vermek gerekli galiba. Tamamen enerji ve kütlenin aktarılamayacağı/kaçamayacağı bir kap düşünün. Bu kap, izole bir sistemdir, çevresinden tamamen bağımsızdır. Kabın 4v hacminde olduğunu ve bir miktar gazın da bir piston sayesinde 1v hacminde tutulduğunu düşünün. Yani diğer 3v hacmi tamamen boş; vakum. Pistonun bir anda yok olduğunu ve gazın kabın tamamına yayıldığı son anda entropi değişimi pozitiftir ki kendiliğinden gerçekleşen bir olayı ifade eder. Kaptaki enerji miktarı değişmedi, kaptaki kütle de değişmedi ama kendiliğinden gerçekleşen dağılma nedeniyle entropi artmış oldu. Yani sistemin entropisinin artması için ısı kaybetmesi gerektiği cümlesi doğru değildir. Bu yüzden entropinin bir durum fonksiyonu olduğunu ve sadece tek bir değişkene bakarak konuşmanın yanlış olduğunu söylemiştim. Evrenin, evren olmayan sınır ile enerji aktarımı yaptığını düşündüğünüz anda yanılmamak için yeni bir sistem daha belirlemeniz gerekir. Enerji yoktan var edilemiyor ve vardan da yok edilemiyorsa bu sefer evrenden uzaklaşan enerjiyi de kapsayan yeni bir sistem sınırı çizmeden konuşamazsınız. Bu durumda da evren yeni belirlemiş olduğunuz evren olacaktır. Fakat bunlar günlük hayattaki gözlemlerimizden yola çıkarak varılacak yargılardan çok uzaktır ve kanıtları yoktur. Enerjinin korunumu yasası zaten dolaylı olarak evreni "izole" sistem olarak tanımlar.

Vide supra 6 yıl önce 0
0

"Evren başlarken sıfır entropi durumunda olduğu kabul edilir. Bu başlangıç aslında en yüksek ısı derecesi anlamındadır. Zamanla ısı azalır ve entropi artar. Yani yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi anlamındadır. " Bu başlangıç en yüksek ısı değil sıcaklık anlamındadır. Isı ile sıcaklığı karıştırmamak gerekir. Isı yüksek sıcaklıktaki cisimden düşük sıcaklıkta olana aktarılan enerjidir ve tam tersi olarak yüksek ısı aktarımı entropinin artmasına neden olur. Yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi tamamen yanlıştır. (s=q/T) Bu klasik termodinamik yaklaşımı evrenin ilk anlarındaki aşırı koşulları anlamada yetersiz kalabilir çünkü Q nun T ye göre değişim miktarı gibi değişkenleri göz önünde bulundurmanız gerekir. Bunun yerine istatistiksel mekanik yaklaşımı ile sisteminizin olası düzenlenebileceği durum sayısına bakmak daha doğru olacaktır. Temel yaklaşım evrenin ilk anlarındaki aşırı yoğun enerjinin bulunabileceği çok fazla olası mikro durum bulunmamasıdır. Bu yüzden görece oldukça düşük entropiye sahipti çünkü sahip olduğu enerjinin işe dönüşebileceği yani işe yarar enerjinin kullanılabileceği bir yer yoktu. Fakat evrenin adyabatik duruma oldukça yakın genleşmesi sonucunda -ki ideal gazların adyabatik genleşmesine oldukça benzer- soğuduğu oldukça makul ölçülerde kanıtlanmıştır. (adyabatik genleşmede entropi sabittir.) Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasından dağılan fotonların entropi hesapları da ilk saçıldıkları anla aynı değeri vermektedir. Evrenin entropisini asıl arttıran ise büyük patlamadan sonra oluşmaya başlayan kara deliklerdir. Sadece samanyolunun merkezindeki süper kütleli karadeliğin entropisinin bile evrenin ilk andaki entropisinden 1000 kata yakın daha fazla olduğu belirtiliyor ki sürekli daha fazla kara deliğin oluştuğu düşünülürse bu sürecin çok daha hızlı işleyeceği söylenebilir. http://www.rickbradford.co.uk/ChoiceCutsCh58.pdf http://vixra.org/pdf/1011.0051v1.pdf Neticede gerçek entropiyi konuşmak benim haddime değil tabi fakat elimden geldiğimce bildiklerimi yazmaya gayret ettim. Entropi popüler kültürden fazlasıyla nasibini aldığından dolayı üzerine konuşurken dikkatli olunması gereken bir konu. Canlılık ve evrim üzerine, ekonomi üzerine hatta din üzerine bile uyarlanmış bir sürü yazı dolaşmakta. Bu yüzden teknik altyapısı olmayan birinin farkında olmadan yanılması normaldir.

Vide supra 6 yıl önce 0
0

"Evren başlarken sıfır entropi durumunda olduğu kabul edilir. Bu başlangıç aslında en yüksek ısı derecesi anlamındadır. Zamanla ısı azalır ve entropi artar. Yani yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi anlamındadır. " Bu başlangıç en yüksek ısı değil sıcaklık anlamındadır. Isı ile sıcaklığı karıştırmamak gerekir. Isı yüksek sıcaklıktaki cisimden düşük sıcaklıkta olana aktarılan enerjidir ve tam tersi olarak yüksek ısı aktarımı entropinin artmasına neden olur. Yüksek ısı az entropi, düşük ısı büyük entropi tamamen yanlıştır. (s=q/T) Bu klasik termodinamik yaklaşımı evrenin ilk anlarındaki aşırı koşulları anlamada yetersiz kalabilir çünkü Q nun T ye göre değişim miktarı gibi değişkenleri göz önünde bulundurmanız gerekir. Bunun yerine istatistiksel mekanik yaklaşımı ile sisteminizin olası düzenlenebileceği durum sayısına bakmak daha doğru olacaktır. Temel yaklaşım evrenin ilk anlarındaki aşırı yoğun enerjinin bulunabileceği çok fazla olası mikro durum bulunmamasıdır. Bu yüzden görece oldukça düşük entropiye sahipti çünkü sahip olduğu enerjinin işe dönüşebileceği yani işe yarar enerjinin kullanılabileceği bir yer yoktu. Fakat evrenin adyabatik duruma oldukça yakın genleşmesi sonucunda -ki ideal gazların adyabatik genleşmesine oldukça benzer- soğuduğu oldukça makul ölçülerde kanıtlanmıştır. (adyabatik genleşmede entropi sabittir.) Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasından dağılan fotonların entropi hesapları da ilk saçıldıkları anla aynı değeri vermektedir. Evrenin entropisini asıl arttıran ise büyük patlamadan sonra oluşmaya başlayan kara deliklerdir. Sadece samanyolunun merkezindeki süper kütleli karadeliğin entropisinin bile evrenin ilk andaki entropisinden 1000 kata yakın daha fazla olduğu belirtiliyor ki sürekli daha fazla kara deliğin oluştuğu düşünülürse bu sürecin çok daha hızlı işleyeceği söylenebilir. http://www.rickbradford.co.uk/ChoiceCutsCh58.pdf http://vixra.org/pdf/1011.0051v1.pdf

Vide supra 6 yıl önce 0