1

\"Din kurumu\" ile \"inanç\" birbirine karıştırılıyor. Batı toplumu, laiklik ile inancı, din kurumunun hegemonyasından (önemli ölçüde), kurtardı. Bilimsel düşünce ile laiklik bu nedenle önemli. Ana soruyu bu ayrım çerçevesinde ele alırsanız, sorunun isabetli bir soru olduğunu görürsünüz. Yukarıda çeşitli katılımcıların belirttiği gibi, din kurumu kişisel eğilimler ve çıkarlar ile etkilenmiştir. Hala da etkilenmektedir. Kişisel bir özgürlük olan \"inanç\", din kurumları daha doğrusu ; inancı temsil ettiğini ileri süren kişilerin biçimlerdirdiği kültürel örgütlenmelerin arzu ve tanımlamaları ile bozulmuştur. Artık neye, nasıl ve hatta NİÇİN inanacağınızı ve bu inancınızı, o kişilerin belirlediği şekilde (ibadet şekil ve kuralları) olması kurumlaştırılmıştır. Oluşturdukları bu kurumu güçlendirmek içinde, işlerini gelen yerlerde bilimsel verileri tezlerinin bir parçası olarak kullanmışlardır. İşlerini gelen yerlerde de anti tezleri kullanmişlardır. Çünkü bilim her zaman (bilimsel) eleştiriye açıktır. Bu yapısı, bilimsel mantık aleyhine kullanılmaktadır. Tabii bu kurumlar, eleştirel yaklaşımlarında bilimsellikten uzak anti tezlerini, bilimsel tezlerin içine serpiştirererk kullandıklarından , bu kafa karışıklığı ortaya çıkıyor. Bunun tek çözümü, serbest iradeye dayalı laik bakışın, birey hayatına yerleşmesidir. Soruya gelirsek, inancın bilim kurumu ile desteklenmeye hiç bir ihtiyacı yoktur. İnancın serbest irade ile desteklenmesine gerek vardır. Din kurumunun bilim ile desteklenmesi de, (bu kurumu t oplumda hakim güç yapmaya niyetli değilseniz) anlamsızdır. Böyle bir yaklaşım, belagat sahibi, karizmatik kişilikleri eksik beceri ve bilgilerine rağmen, topluma baş tacı eder. Toplum ne bu kişilerden, ne de bunların empoze ettiği dinsel kurumlardan kalıcı fayda sağlayamaz. Bilimsel mantık ile desteklendiği için güçlü ve doğru yöntemlerle hem kişileri, hem bu kurumları sorgulayamaz. Sorgulayanlarda bir şekilde susturulur, bastırılır. (Ben de dahil olmak üzere, kaçımız bir konuyu bilimsel teknik ve mantıkla sorgulayabilecek düzeyde eğitimli veya bilinçliyiz ki?) Bu yüzden, tarafsız ve adil, dolayısıyla güvenilir bir kurum olarak bilimin, insan çıkar ve ihtiraslarıyla kolayca değiştirilip, tekrar şekillendirilen din kurumlarını desteklememesi bence daha sağlıklı. İnanç konusuna gelince, bırakın emredildiği gibi \"kişi ile Yaradan arasındaki Sır\" olarak kalsın.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0