Kuşların beyinleri aslında oldukça gizemliler. Küçük boyutlarına rağmen, papağanlar ve kargalar, zorlu bulmacaları çözerek olağanüstü zekâ belirtileri gösterirler.
Önceki çalışmalar, ötücü kuşların ve papağanların ön beyinlerinin, bazen maymunlardan bile daha fazla sayıda nöron içerdiğini göstermiştir.
Ancak bilişsel performansın bir hayvanın toplam nöron sayısıyla bağlantılı olduğu fikri sezgisel görünse de, yeterli kanıttan yoksundur.
Maymunlar, kargalar ve güvercinler arasında yakın zamanda yapılan bir karşılaştırma, bir hayvanın öğrenme hızını veya durumlara uyum kabiliyetini açıklayabilmelerine rağmen, toplam nöron sayılarının mutlak bilişsel gücün zayıf bir tahmincisi olduğunu buldu.
Diğer çalışmalar ise bunun aksini söylüyor. Bulguları, kuşların ön beyinlerinin palyum olarak bilinen belirli bir bölümündeki toplam nöron sayısının hafıza, öğrenme, akıl yürütme ve problem çözme açısından önemli olduğunu gösteriyor.
Bir araştırma ekibi şimdi bunun her ikisinden de biraz olduğunu düşünüyor, daha önce gözden kaçan bir sistemle uzlaşmayı sağlayacaklarını düşünüyorlar.
İlk olarak, yazarlar 111 kuş türünün paliumlarında bulunan nöronların sayısını incelediler. Ardından, bu sayıları kuşların yiyecek veya yem kullanması için 4400'den fazla yenilikçi yolla karşılaştırdılar.
Sonuç olarak, palyumlarında daha fazla nöron bulunan kuş türlerinin yenilikçi ve yaratıcı olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu buldular.
Bununla birlikte, palyumda daha fazla nöron olduğunda, beynin başka yerlerinde daha az olma eğilimindeydi.
Kısacası, zekâyı ölçmek, nöronları saymaktan veya bu hücrelerin belirli bir alanda ne kadar yoğun olduğunu belirlemekten çok daha karmaşıktır.
Bunun yerine, yazarlar kuş zekâsının beyindeki geniş çapta dağıtılmış ağların ne kadar kontrol edildiği ve entegre olduğu ile ilgili olduğunu düşünüyor.
Yazarlar, "Bu son bulgu, yalnızca çok büyük bedenleri olduğu için büyük beyinleri olan hayvanların en zeki hayvanlar olmadığı fikriyle uyuşuyor" diye yazıyor.
Araştırmacılar, çalışmalarında tüm kuş türlerinin gelişimini karşılaştırdıklarında, yavru kuş olarak daha yavaş gelişen kuşların, palyumlarında daha fazla sayıda nörona sahip olma eğiliminde olduklarını buldular.
Kanada'daki McGill Üniversitesi'nden biyolog Louis Lefebvre, "Ayrıca yavruların beyinleri gelişirken yuvada geçirdikleri süre de zekânın evriminde çok önemli bir rol oynayabilir" diyor.
"Zekâları ile bilinen daha büyük karga ve papağan türleri yuvada daha uzun süre kalır, bu da beynin büyümesi ve pallial nöronları biriktirmesi için daha fazla zaman sağlar."
Aynı şey, şempanzelere veya bonobolara kıyasla insan gelişimi için de söylenebilir. Beynimiz diğer primatlardan üç kat daha büyüktür ve büyümemiz çok daha uzun sürer.
Son zamanlarda yapılan beyin araştırmaları, insan zekâsının diğer primat zekalarından beynimizin büyüklüğünden dolayı değil, beyinlerimizin daha esnek olması veya daha fazla kıvrıma sahip olması nedeniyle üstün olduğunu öne sürüyor.
Aynı şey kuşlar için de geçerli olabilir.
Bazı hayvan türlerini diğerlerinden daha akıllı yapan şey bilim insanları için açık bir soru olmaya devam ediyor.
Çalışma Nature Ecology and Evolution'da yayınlandı.
0 yorum