Soru gayet basit gibi görülebilir, fakat bunu cevaplamak biraz karmaşık. Johannes Kepler, Edmond Halley gibi birçok bilim insanı yüzyıllar boyunca bu soruya cevap bulmaya çalıştı. Dünya atmosfer ile çevrilidir. Atmosfer içerisinde su damlacıkları, gaz ve tozlar bulunur. Güneşten gelen ışınlar atmosfer içerisindeki bu maddelere çarpar ve her yöne dağılır. Dağılan ışınların cisimlerden yansıyarak gözümüze gelmesi sayesinde, cisimleri ve onların sayısız tondaki renkleri görebiliyoruz. Yani eğer uzayda ışığın çarpıp gözümüze geleceği bir durum olmazsa etrafı karanlık görürüz. Uzayın boşluk olduğunu düşünürsek, bu durumu anlayabiliriz.
Örneğin Ay’dan Dünyaya bakıldığında Ay’ın atmosferi bulunmadığından etraf karanlık görünür. Beyin yakan kısım burada başlıyor, eğer tüm evrendeki milyarlarca yıldız, çevresine ışık saçıyorsa Dünya’dan bakan birinin evreni karanlık değil, aydınlık olarak görmesi gerekmez mi? Fakat bunun böyle olmadığını biliyoruz. Bu durum Olbers paradoksu olarak biliniyor. Bu paradoks Heinrich Olbers tarafından 1823 yılında ortaya atılmıştır. Bu paradoksu çözmek için çok sayıda açıklama üretildi. Bunlardan en iyisi ve şuan geçerli olan açıklama, evrenin sonsuz olmadığı kullanılarak yapılan açıklamadır. Evren yaklaşık 14.7 milyar yaşında olduğunu biliyoruz yani biz sadece gezegenimize 14.7 milyar ışık yılı uzaklığındaki yıldızları görebiliriz. Yani yıldızlardan çıkan ışık ışınları henüz bize ulaşmış değiller. Uzayın karanlık olmasının bir diğer nedeni ise şu şekilde açıklanır.
Işığın bir dalga boyu ve frekansı vardır, ışık yalnızca belli bir aralıktaki dalga boyunda görünür hale gelir. Bu aralıktan büyük ve küçük dalga boylarında ışığı göremeyiz. Işık kaynağı sizden uzaklaşıyorsa, ışığın dalga boyu büyür. Evrenin genişlediğini ve yıldızların bizden uzaklaştığını düşünürsek, dalga boyu büyüyen ışık, kırmızıya kayar ve görünür bölgenin dışında kalır bu nedenle gözle görülemez. Küçük bir örnekle açıklarsak, örneğin kaldırımda yürüyorsunuz bu sırada, bir araba hızla, size doğru geliyor, araba uzaklaştıkça arabadan gelen sesin değiştiğini fark edersiniz. Bu etkiye Doppler Etkisi adı verilir.
Uğur Sarıçam
Kaynaklar
http://starchild.gsfc.nasa.gov/docs/StarChild/questions/question52.html
http://phys.org/news/2014-12-space-black.html http://mentalfloss.com/uk/space/26659/why-is-it-so-dark-in-outer-space
Elif Coskun
Görünür bölgede olmayan ışık ışınlarını görebilen uzaylılar, evreni renkli mi görüyor o zaman?
Doğan Serbest
Şafak bey, sizin bahsettiğiniz şey; bir fotonun güneşin merkezinden yüzeyine ulaşması için gereken süre, yani bir nevi fotonun yaşı. Ve bunun konuyla bir alakası yok.Güneşin YÜZEYİNDEN, çıkan bir ışının bize ulaşması yaklaşık 8 dakika sürer. Doppler Etkisi hesaplamalarında sadece dalga kaynağının ve gözlemcinin birbirine göre birim zamandaki konumlarının değerlendirilmesi yeterlidir.
Şafak Toker
Yanlış biliyosunuz cem doğan bey. Yıldızı görmenizle ışığının gelmesi gerçekleşmez hemen. Arabayı karşıdan gelirken görmen yanında olduğu anlamına gelmez. Güneş ışınının bize ulaşması 30 bin ila 10 milyon yıl arasında değişiyor. Biz günümüz güneşini görürken geçmişteki ışınlar bize geliyor.
Cem Doğan
açıklamaların hiçbiri bence tatmin edici değil. yıldızı görebiliyorsan demekki ışığı bize ulaşmış. frekans meselesine gelince aynı durum güneşimiz için de geçerli ve güneş tek başına bizi aydınlatıyor. diğer yıldızlar farklı bir ışık yaymıyor. dopler kaymasına gelince bunun olması için yıldızların gerçekte ciddi hızlarda bizden uzaklaşması lazım ve bu defa da teleskopla bile göremememiz gerekir kendilerini. ayrıca fotoğrf makineleri bizim görme aralığımız dışındaki ışıkları da yakalayabilir ki tv kumandası sinyalini cep kamerasından rahat görebiliriz. Benim de kendimce bi iki teorim var ama bu yazı bile yeterince uzun oldu sanırım.