Yılın bazı dönemlerinde bu gezegenin kuzey kutbu, Yeryüzüne doğru yönelim almış durumda olabilmektedir. Bu zamanlarda Satürn halkaları Dünya üzerinden üst taraftan gözükmektedirler. Satürn, Güneş çevresinde hareketini yarıladığı zaman, durum tam tersi olur gezegenin güney kutbu yeryüzüne doğru bakmaktadır. Bu durumda ise, Satürn gezegenine ait haklar alt taraftan gözükmektedir. Halkaların yan taraftan izlendiği dönemler de vardır. Bu tür dönemlerde, yeryüzüyle halka düzlemi kesişmektedir.
Satürn gezegenine ait olan halkalar üzerinde birçok araştırma neticesinde, halkalar üzerinde çeşitli bilgilere ulaşılmıştır. Bu bilgiler, daha çok bu halkaların yapısına yöneliktir. Öncelikle, bu halkaların tek bir parçadan oluşmadığı ön plana çıkmaktadır. 1857 yılında İskoç bir bilim insanı, halkaların katı bir yapıda ve de tek bir parçadan oluşması halinde, halkaların gezegenle olan çekim kuvveti nedeniyle parçalanacağını ispat etmiştir. Bu ispatın ardından ise, halkaların bir değil birden fazla parçadan oluştuğu anlaşılmıştır. Satürn gezegenine ait halkaların belirleyici özelliklerinden birisi, halkaların oldukça parlak olmasıdır. Bu parlaklıkla ilgili çeşitli verilere ulaşılmıştır. Örnek vermek gerekirse, Satürn gezegeninin yansıtma oranı %46 kadarken, halkaların yansıtma oranı ise, %80 kadardır. Bu yüksek parlaklık, bilim insanlarını merağa yöneltmiş ve de bunun ardından halkaların neden bu denli parlak olduğu araştırmaya başlanmıştır. Çıkan sonuç ise, halkaların bir buz tabakası tarafından kaplandığı olmuştur. Halkaların sahip olduğu sıcaklık değerleri de, açıklığa kavuşturulan bilgiler arasındadır. Öyle ki, halkaların sahip olduğu sıcaklık güneşe bakan bölgede -180 derece, gölge olan bölgede ise -200 derece arasındadır. Halkaları meydana getiren parçacıkların ortalama büyüklükleri 10 cmdir. Fakat, 1 cm kadar da parçacık vardır.
Her gezegenin, bir oluşum süreci vardır. Satürn gezegenine ait halkaların da, bu oluşum sürecine bağlı oldukları düşünülmektedir. Gezegenin oluşum esnasında, etrafa yayılan artık maddeler, gezegenin halkalarını oluşturmuştur. Gezegeni saran bu halkaları meydana getiren parçacıklar bir araya toplansa dahi, sadece 100 km çapa sahip bir gök cisminin oluşacağı anlaşılmıştır. Bu halkalara, bilim adamlarınca ayırt edilmek için çeşitli isimler de verilmiştir. Sarı renkte olan halkalar A halkası, turuncu ve de yeşil renkten oluşan halkalar B halkası, mavi renkten oluşan halkalar ise C halkası olarak adlandırılmıştır. Aynı zamanda A halkası ise B halkasını birbirinden ayıran keskin bir çizgiye ise Cassini adı verilmiştir.
Erdoğan Gül / Bilgi Ustam
0 yorum