"İnsan beyni yeterli midir?" sorusu tam olarak doğru bir yaklaşım değildir. Eğer bu şekilde yaklaşırsak, bütün dünyadaki bilgilerin 1 insan beynine sığamaması durumuna bakarak "bu bilgileri insan oğlu çıkarmamıştır." gibi çok yanlış bir sonuç bile çıkarmamız mümkün olur. Doğru soru "bu kadar bilgiyi nasıl saklıyoruz?" olmalıdır. Toplumdaki her bir birey bir sinir hücresi gibi davranıp kitlesel büyüklükte organik bir sinir ağı oluşturmaktadır(bknz. nöronlar). İletişim(dil) ve teknoloji ise bu sinir yapısındaki sinir düğümleri arasında haberleşmeyi sağlamaktadır(bknz. aksonlar). Bir insanın kaybı kitlesel bilgi kütüphanemizden pek de bir şey götürmeyeceği gibi(sadece paylaşmadıkları bilgi yok olacaktır), tek bir insan da bu bilgi birikimini birden 2 ye katlayamaz. Her insan, hiç ölmeyen bu global beyindeki bilgi birikimine bir miktar(az veya çok) bilgi bırakacaktır. Birey yok olsa bile bilgi yaşayacak ve tüm yapıyı anlayana kadar artacaktır. Sorunuza gelirsek, insan oğlu her detayı anlayacaktır.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")