Evrenin genişlemesi göreceli olarak ışık hızından fazla. Yani vektörel olarak ışık hızını geçiyor. Ama bu durum görelilik kuramını etkilemiyor. Birçok kişi ufak farklılıklarla aynı konuda hem fikir.
Varsayımsal olarak; (Yazdıklarım ispatlanmış doğrular değil, sadece varsayım)
Durumu kavramak için ufak bir düşünce deneyi yapın. Hesaplamada yapabilirsiniz. Elinizde bir top olsun. Çapı 1 cm. olsun. Çevresi bu durumda yuvarlak hesap 6 cm filan olacak. Üzerinde 2 tane nokta seçin. Birbirlerinden uzaklıkları mesela 2 cm olsun.(1/3 çevrenin) ======== Şimdi topunuzu her dakikada 1 cm sabiti hızla şişecek şekilde şişirin. Ve her adımda bu iki nokta arasındaki mesafeyi ölçün… ======== Çap 2 cm olunca çevre, iki nokta arası uzaklık 4 cm olur. Yani topun 1 cm genişlemesi, iki nokta arasında 2 cm daha uzaklaşmaya neden olmuştur. Tekrar 2nci dakikada 1 cm daha genişleyince, Çap 3 cm olur. Uzaklaşma 2 cm daha artar, 6 cm olur. Bir sonrakinde ise iki nokta arasında 8 cm. olur. ===== Yani çapımız 2,3,4 cm olarak dakikada 1 cm sabit hızda arttığında (topumuz genişlediğinde), noktalarımız birbirinden sabit sayılarla (4,6,8)(her seferinde 2 cm) uzaklaşır. =========0
Ancak topun yüzeyi 2 boyutludur… Oysa evrenimiz de boyut sayısı daha fazladır. (5 veya 11 veya 19 veya 23 veya 26 gibi farklı önermeler var. Doğrusunu bilemiyorum) ========
100 yıl öncesinin bakış açısıyla 4 boyutlu (3 uzamsal boyut+1 zaman) farz edersek ve zamanı hesaba almadan, salt 3 uzamsal boyut üzerinde genişleme düşünürsek bu sefer, aradaki mesafelerin karesini almamız gerekirdi. ( Yani her 1 cm uzaklaşma için, noktalar arasındaki mesafe; 4, 9,16 gibi artan bir hızda olacaktı.) Eğer daha üst bir boyut daha eklesek bu sefer küp (^3)olarak uzaklaşacaklardı…
=============
Eldeki bilimsel veriler neler bilemiyorum ama sabit hızda genişleme ve artan hızda uzaklaşmayı bu şekilde olabilir diye düşünüyorum.===========
Bana göre evren sabit bir hızda genişliyor ama sonuçları farklı. İvmelenerek artması elimizdeki gözlemelere göre vardığımız bir sonuç. Ama bu ivmelenerek artışın bile sabit bir oranı vardır muhakkak. ============= Yapılan hesaplar da göreceli. Belki de evrenin gerçek büyüklüğüne göre 1 kaç derecelik yay kısmındaki gözlemlerimize göre bir sonuç üretiyoruz. Kaç derecelik bir yay üzerinden gözlem yaptığımızı bilmeden tam ve doğru sonucun mümkün olduğunu sanmıyorum. Ya da başka veriler ve yollar lazım. Matematikçiler biliyordur, sanırım.============= Bu konuda kesin bir şey söylenememesinin ana nedeni, evrenin başlangıçtaki tekillik noktasının nereye denk geldiğini bilemeyişimiz. Evrenin bir merkezi yoktur, her yer evrenin merkezidir deyip işin içinden çıkılıyor.
Oysa “zamanın olmadığı uzaydan”, evrenimize (zamanın olduğu bir uzay bölümüne) bakan gözlemci için bir başlangıç noktası var. Üstelik şu an evrenimize dâhil olmayan bir noktada olabilir. Bu nedenle sanal, zahiri bir nokta olabilir.