Bunun cevabı sıvının ilk aşamada neden laminer akıştan türbülent akışa geçme gereği duyduğu ile temelde aynı gibi duruyor. Çünkü türbülent akış içerisindeki kaotik davranışlara neden olan şeyin aynı zamanda ilk laminer akışı bozan kuvvet ile de aynı olması gerekli. Bu yüzden de izninizle soruyu o ilk ana geri sararak cevaplamaya çalışacağım.
Genel açıklama; akışkanı oluşturan parçacıkların eylemsizlik kuvvetleri belirli bir enerji seviyesini geçtiği anda artık sıvının bir öbek olarak davranmasını sağlayan viskoz kuvvetini yenmeleri, fazla enerjilerini de -doğada fazlasıyla ortaya çıkan- fibonacci spirali şeklindeki girdaplarda harcamaları olarak açıklanmakta. Yani viskoz kuvvetler, sıvı içerisindeki film tabakalarının birbirleriyle bir uyum içerisinde akmalarından emin olan sürtünme kuvvetleri gibi davranıyor. Fakat bu laminer akışı sağlayan viskoz kuvvetlerini yerel olarak bozan tek bir molekül bile bir anda zincirleme bir etki yaratarak bütün akışın bir anda kaotik türbülanslara dönüşmesine neden olabiliyor. Artık bu aşamada akış kendi içerisindeki girdaplarda açısal momentum da ürettiğinden dolayı enerjiyi kendi iç karmaşasına harcamaya başlıyor.
Girdapların neden dairesel olduğu ise daha çok viskos kuvvetin tek taraflı yansımasından dolayı yerel akışkanı sürekli bir merkeze iterek bir çember oluşturmaya zorlaması ile açıklanabilir bence. Yani yüksek hızlı tabaka mecburi olarak diğer tabakayla tek bir yüzeyde etkileşime giriyor. Bu da kuvvetin yönünü, dolayısıyla girdabın da yönünü belirliyor.