Ömer Eren Güler,
Uzay esneyebilen bir çarşaf değildir. Temsili resimlerde öyleymiş gibi gösterilir ama bunun gerçekle bir alakası yoktur.
Uzay-zaman bir enerji alanıdır. Cisimleri kaldırma gücü yoktur. Yani uzaydaki cisimler her hangi bir zemin üzerinde durmuyorlar. Uzayda çekici bir güç etki etmediği zaman cisimler nasıl konumda iseler aynen hareketlerine devam ederler. Uzayda yön yoktur. Aşağı yukarı gibi kavramlar yoktur. Tüm cisimler serbest düşüş halindedir ama düşecekleri bir yer olmadığı için konumlarını aynen muhafaza ederler.
Yani trambolin örneğiniz geçerli değil. Uzay, cisimlerin esnettiği sonra da yeniden eski haline gelen bir yapı değil.
Karadelikler kendi içlerine çökerler. Uzayı her hangi bir yöne doğru esnetmezler. Tam tersine uzayı kendi etraflarında, kendi üzerlerine 360 derece bükerler. Bu yüzden onların üzerlerine düşen madde helezon şeklinde dönerek, bükülü uzayı katederek karadeliğe yaklaşır.
Karadelikler evrenin içinde ve onun basınç alanında bulundukları müddetçe ne kadar madde yutarsa yutsunlar patlayamazlar. Aksine, yakınlarda yutacakları başka madde olmadığı zaman Hawking ışınımı yüzünden kütle yitirirlerse, kütleleri karadelik limiti altına düştüğünde ancak patlayabilirler.
Uzay-zaman dokusu enerji alanıdır. Yırtılması bir anlam ifade etmez çünkü evrenin basıncı ve enerjisi ile derhal eski yapısına geri döner. Yani yine söylemek gerekirse uzay yırtılabilecek bir yapı değildir. Bilim adamları bu tabiri kullanmayı severler ama onların kastettiği yırtılma çarşaf yırtılması gibi bir şey değildir.