Öncelikle bu bir fikir değil, deney ve gözlem sonucudur. Apaçık ortada olan bir şeye "katılıp katılmamak sorgusu" ise düşündürücü...
Sorunuzdan kavramları karıştırdığınızı düşünüyorum.
"Işık hareketi" doğrusal değildir. Hafif bir eğimle dağılır.
Bilinen ilk neden genellikle ışık kaynağının eğimindendir.Kaynaktaki küresel eğim ışığın yayılışını etkiler.
İkinci neden ise ışığın bir (Elektromanyetik) dalga olmasıdır. Merkezden yayılan dalgalar gibi, ışıkta dağılır. Şiddeti uzaklığın karesine bağımlı olarak düşer. Bu da saçılmadır.
Üçüncü olarak ise, "bence", evrenin eğimide ışığın bu açısal dağılımını etkiliyor.
Çünkü lazer ışığı gibi, homojen ve aynı fazlı fotonlardan oluşan ışık bile, ne kadar özen gösterilmiş olursa olsun, mesafe artıkça dağılıyor.
Sanırım en uygun açıklama evrenin eğimi olur buna...
Sorunuza tekrar gelirsek; Işık fotonlardan oluşur.
Ve fotonlar daima doğrusal hareket eder.
Yani "ışık" "ayrı bir kavram" olmak üzere, kaynağından ayrılan "foton"u gözlemlerseniz.
Bu doğrusal bir harekettir. En düşük enerji seviyesindeki foton bile her zaman en kısa yolu kullanır.
2 nokta arasındaki "en kısa yol" ise, bir "doğru"dur.
Buna karşılık, fotonun izlediği bu "en kısa", yol güçlü bir kütle çekimi tarafından bükülmüşse, alternatifi de olmadığı için, foton bu yolu izler.
Yani dediğiniz doğrusal yayılma olayı, ışığın saçılması sırasında fotonun en kısa yolu izlemesinden kaynaklanıyor.
Ve bizim evrenimizde en kısa yol, "doğru"dur. O yoldaki foton için de "doğru"dur...
(Kütle çekimince bükülmüş olsa bile bize göre, foton için hala doğru'dur.)