Öncelikle bu soru ile ilgili kendimce aldığım notları paylaşacağım. Böylelikle konu ile ilgilenenler bilgi sahibi olur. Bu kavramlar kesinlikle birbirinden farklıdır. Hele ki işin içine " gerçeklik " girerse. Öncelikle " paralel evrenler " ve " paralel gerçeklikler " kavramlarını açıklayacak olursam:
Paralel Evrenler: Evrenin başlangıcı olduğunu düşündüğümüz " big bang " esnasında meydana gelen artçı patlamaların birden fazla ve farklı evrenlere imkan vermesi olarak tanımlanıyor.
(Brian Green Kaynaklı Düşünce)
Popüler teoriksel paralel evren türleri ise şöyle;
0-) Kapitone Çoklu Evren
1-) Şişme Evreli Çoklu Evren
2-) Membran Çoklu Evreni ( 3 Boyutlu zar bir evren )
3-) Döngüsel Çoklu Evren ( Zar evrenler birbirine çarpınca big bang gibi patlamalar oluşur. )
4-) Manzara Çoklu Evreni ( Şişme kozmolojisi ile sicim kuramı birleşiyor. )
5-) Kuantum Çoklu Evreni ( Olasılıkların her biri bir paralel evrende gerçekleşir. )
6-) Holografik Çoklu Evren ( Evrenimiz, uzaktaki iki boyutlu yüzeyden yansıyan bir hologram. )
7-) Simülasyon Çoklu Evren ( İleri düzey bir kuantum bilgisayarda gerçekleşen simülasyon. )
8-) Nihai Çoklu Evren ( Matematiksel olarak ifade edilebilen her evrene yer var. )
Paralel Gerçeklikler: Gerçeklikler, fizik yasalarına dayanır. Fizik yasaları ve bu yasalar içerisinde yaşayan " bilinçli " varlıklar her evrende hali ile " paralel gerçeklikler " yaratır. Özdeş bilinçli varlıkların farklı fizik yasalarında verdiği her karar karşımıza yeni bir paralel gerçekliği çıkarır. Paralel gerçeklik, paralel evrenlerin işleyişinin bir çıktısıdır.
Her ne kadar Hugh Everett paralel evrenler teorisine " bilimsel bir değer " kazandırmış olsa da benim için H.G Wells'in Men Like Gods ( Tanrı Görünümlü İnsanlar ) adlı kitabının yeri farklıdır. Bu kitap aslında roman, paralel dünyalar temasını işleyen ilk eser. Roman, insanların paralel evrenlere geçip kendilerininkinden farklı evrenler olduğunu keşfetmesini ve bu evrenlerin aslında daha büyük bir " pararlel evrenler ağının " parçası olduğunun işliyor tam olarak.
Son olarak bence paralel evrenlerin paralel gerçekliklerden en önemli farkı sonlu olmasıdır. Sonsuz sayıda olasılık dalgası, sonsuz sayıda seçim, sonsuz sayıda karar sonsuza sayıda gerçekliğe imkan tanıyabilir fakat tekil bir başlangıç, sonsuz ve ebedi bir döngüye, evrene, var oluşa yol açmaz.
Her şeyden sonra insan düşünüyor. Farklı gerçekliklerden bahsediyoruz. İçinde bulunduğumuz farklı gerçeklikler olduğunu düşünüyoruz. " Sonsuz sayıdaki farklı gerçekliğin içinde ( salt evren ) beyin aracılığı ile sonsuz sayıda gerçeklik yaratıyoruz... "
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")