0

İnsan beyninin işleyişini ve insan bilincinin mekanizmasını çözmek elbette evrenini mekanizmasını çözmekten kat ve kat kolaydır. İnsan beyni kendi başına bir evrendir ve bu evreni yaklaşık 100 milyar nöron ve bu nöronların birbiri ile yaptı bağlantılar ( sinapslar ) oluşturur. Yani beynin bir sınırı, limiti vardır. İnsan beyninin uyduğu fiziksel, kimyasa ve biyolojik yasalar vardır. Diğer tarafdan kosmos dediğimiz şey yani bildiğimiz ya da bilmediğimiz her şey; bizim algı ve bilgi seviyemizin çok dışında bir şeydir. Belki bir gün insan beyninin tam mekanizmasını, RUH denilen kavramı, özgür iradeyi, bilinci açıklayabiliriz fakat evrenin sırrını açıklamak ilkine oranla çok olası değil. Hele evreninin var oluş NEDENİNİ anlamak 0'a yakın bir olasılık. Beynimiz ve evren birbiri ile içiçe evrenler bence. 100 milyar nörona sahip bir evren ile yine 100 katı galaksiye,atoma, ve gezegen sahip bir evreni anlamaya çalışıyoruz. Evreni, beyinlerimiz ile gözlemliyoruz ve anlamlandırıyoruz. Bunun yanında yine beyinlerimiz ve cesaretimiz ile teleskoplar ve mikroskoplar yapıp; hem evrene ( galaksi boyutu ) hem de kendi içimizdeki evrene ( hücre boyutu ) bakıyoruz. Beyin ve evren arasındaki ilişkiler ve bağlantılar düşündüğümüzden daha fazla bence. Evrenin nasıl işlediğini çözmek için beynimizin nasıl işlediğini çözmek zorunlu mudur ? Tartışılır. Şahsen ben insan beyninin ve anatomisinin muazzamlığına, sırlarına ve işleyişinin mükemmelliğine kapılan bir zihin olarak ilk önce kafatasımın içindeki 1.5 kilogramlık evrenin sırrını öğrenmek isterdim.

Kemal ( Bay Hiçkimse ) 7 yıl önce 0