Fotonların kendi hızları yoktur. Durağandırlar. Onları elektromanyetik dalgalar taşır. Fotonlarda birer sorfçü olarak varlıklarını sürdürürler.
Elektromanyetik dalga, daha yoğun ortama giren bir dalga gibi tepki verir. Frekansı değişmez, kırılır, yavaşlar... Üzerinde taşınan foton ise enerjisini başka bir frekansta titreşerek taşır.
Eğer bu frekansla zıt yönlü uyumlu olarak titreşen parçacıklara denk gelirse, (destructive waves) tüm enerjisini onlara aktararak soğrulur.
Eğer bir kısmını koruyabilirse, ortamdan çıktığında artık frekansı değişmiş olarak devam eder.
Örneğin, gün ışığı yeşil camdan geçerken foton sadece yeşil rengi sağlayan frekansla uyumlu olan titreşimlerden etkilenmez.
Böylece çıkan ışık yeşil olur. (Tabii gerçekte diğer frekanslarında çok cüzi bir kısmı geçiyor ama yeşil bakın hale geliyor.)
Bu arada içinden geçtikleri ortam bu aldığı fotonların enerjisi ile ısınır. Hatta bu enerjinin bir kısmı elektronlara yüklenir ve onlarda bunu tek-düz renk olarak foton yayılımı ile atarlar.
(Burada içinde bulundukları maddenin atom numarası, yani elektron sayısı ve yörünge düzeyleri önemli. Enerji yüklenen elektronlar geçici olarak yörünge değiştirir. Sonra eski yörüngelerine geçerken, bu enerjiyi foton olarak atarlar. Bu ışımayı, soğuma olarakta tanımlayabiliriz, lazer ışığı olarakta, her şey enerji yoğunluğuna, maddenin özelliklerine bağlı ve değişken)...