Yunus İlik;
En baştan özür dilerim. Sizi biraz eleştirmiş gibi olacağım ama biraz anlayışlı olursanız merak ettiğiniz şeyleri anlamanız daha kolay olur gibi geliyor bana.
Yazdıklarınızı okuyorum. Bir konu hakkında fikir ileri sürerken, konuyu hemen başka şeylerle bağlantılandırıyorsunuz. Aynı cümle içinde birbiriyle ilgisi olmayan, ya da ilgisi varsa da bilinemez, hesaplanamaz konumda olan önermelerle bağlayarak çözümsüz hale getiriyorsunuz.
Yani, sizin \"vektörünüz\" hesaplanamayacak kadar büyük.
Bilim böyle çalışmaz. Yani, bilimsel bilgi edinmek için insanlar her konuyu kendi vektörü içinde makul ve hesaplanabilir düzeyde düşünürler. Yoksa hiç bir şeyi hesaplamadan \"Yaratıcı böyle yaratmış\" deyip oturmak gerekirdi.
\"Dolanıklık deneyi\" bir düşünce deneyidir. Asıl amacı \"Belirsizlik İlkesinin geçersiz olduğunu\" göstermekti. Einstein Bohr\'la yaptığı tartışmalarda \"Kuantum Fiziğini\" eleştirmiş, kabul etmek istememişti. Bu yüzden böyle bir deney düşündüler. \"Einstein, Podolski, Rosen\" \"EPR Paradoksu\" diye geçer. \"Bir parçacığın hem hızını hem de konumunu aynı anda ölçebilmek için düşünülmüş bir düşünce deneyidir. Bu deneyde \"dolanık parçacıklar kullanılarak konum ve hızlar aynı anda ölçülebilir\" anlayışı işlenmiştir.
Yani zamansızlık ve mekansızlık diye bir durum yoktur.
Şimdi siz bunu zaman ve mekanla nasıl bağlantılandırıyorsunuz ben merak ettim.
Umarım beni yanlış anlamazsınız. Ne yazık ki toplumumuz bilgi üretmek yerine, birbirlerine engel olmak, çelmelemek üzerine daha çok çaba harcıyor. Artık, bilimi doğru öğrenmek istemeliyiz.
Baştan özür dilemiştim, eğer haddimi aştıysam tekrar özür dilerim. Konuya ilginiz devam ediyorsa seve seve bildiğim kadar yardımcı olurum.
Saygılar, selamlar...