Biz (en azından ben) kendimizi daha bu işin içinden çıkartamadık ki, sizi çıkartabilelim.?
Bu tamamen verilen cevaplarla yetinme düzeyine bağlı... :-)
Bazı konuları farklı yorumluyor olsa da çok büyük oranda Necmi bey\'i tasdikliyorum.
Ek olarak,(farklı olabilecek kısımlar için); Şişe ve içindeki sıvı benzetmesi çok uygun değil.
Ama ortak bir noktaları var. Her ikisi de evrensel temel olan aynı kanun ve kuralları kullanarak bu şekilde hareket ediyorlar.
Yani buz ve şişe örneği, benzer olmasa bile aynı fizik kanunları çerçevesinde hareket ediyor olmalı.
Tabii bir şişe ve içindeki sıvı için kullanılan kanun sayısı, evreninkine oranla çok düşük olabilir. (Belki 50 kuralın sadece 2 tanesi gibi...) Bu yüzden tek başına açıklamaya muktedir değil.
Evrenin genişlemesi boyunca, önce ısının (= enerjinin) homojen şekilde dağılmış olması şart. Şişede de durum benzer. İç basınç, (enerjisi) homojen.
Evrenin ilk genişleme halindeki durumunda, tüm enerji parçacıklarının (KEP), potansiyel bir enerji durumunda olduğunu düşünüyorum. Bu sanırım Necmi Bey\'in negatif enerjisi yaklaşımına ve tanımına denk geliyor.
Bu potansiyel enerji, bu enerji paketçiklerini tireşimden alıkoyuyor. Çünkü sistem çok düzenli ve homojen. Tüm enerji paketçikleri birbirini dengeliyor.
Ardından bir tepki, hafif bir dokunuş ile zincirleme olarak bu denge yapısı bozuluyor.
Burada benim için sorun, kapalı bir sistem olan evrenin bir dış kabının-zarının, olup olmadığını bilememek. Necmi Bey, nötr bir zar tanımı yaptı ve çok makul ...
Ama diğer yandan böyle bir zar da , hatta zar\'a (şişeye) gerek olmayabilir. Yani, sadece durgun enerji denizinde genişleyen bir aktif enerji alanı olabilir.
Her iki durumda da, Necmi Bey\'in belirttiği gibi doğal bir iç basınç ve genişlemenin aşamalı sınırları olacaktır.
Bu iç gücü, potansiyel haldeki (KEPlerdeki) enerjinin kinetik hale dönüşmesinden karşılandığını düşünüyorum. BU enerji paketçikleri titreşme alanı buldukça, bireysel titreşim alanlarını genişletirken, toplu haldeyken evreni (uzay-zaman kısmını) de genişlemeye zorluyorlar.