(Değerli Perfection, Kemal... Sessizce izlemenizden, bomba soruyu-görüşü patlatacak diye bekliyordum. :-)
ÖZETLE:
Ana fikir olarak, evrenin bir enerji havuzu olduğunu düşünüyorum. Bu enerji havuzunun \"gerçek boşluk+enerji paketçikleri\"nden oluştuğunu... (Yani benzetme ile \"su molekülleri ve aralarındaki uzay boşluğu...\")
Enerji paketçikleri çok küçük, bildiğimiz tüm değerlerden küçük. Ve aralarında onları sabit tutan bir bağ yok. Bu nedenle akışkan bir doku.
Bu akışkanlığı sayesinde, \"çok yoğun ortamdan, az yoğun ortama akma\" eğilimi üretiyor. Biz de bu akıştan iş üretiyoruz. (Daha doğrusu, çok yoğun ortamın basıncından kaynaklanan kuvveti...)
Ancak bu ikisi (boşluk ve enerji) evreni oluşturmuyor. Bir de bu yapıya dinamizim verecek bir unsur gerekiyor. Bu yapının; bu enerji topluluğunun genişlemesi. Akışkanlığı ve esnekliği nedeniyle, homojen yapıya ulaşma eğiliminden dolayı, sahip olduğu basınçtan daha düşük olan alanlara doğru genişliyor.
Bu genişleme esnasında da, genişleyen kuvvetin bir kısmı, aynı doku içinde kıyılardan içe doğru, dalga sıraları halinde yayılıyor-nüfuz ediyor.
İşte bu şekilde de \"zaman\" doğuyor. Zaman buradaki dalgaların hareketinin bir ölçüsü, zaman algısı da kaç tane zaman dalgası geçtiğimizin ölçüsü oluyor.
Bu dalgaların taşıdığı-aktardığı enerjinin bir kısmı, ancak çok özel koşullardaki ve çok cüzi bir miktar (binde on altı civarı) enerji paketçiğini titreştiriyor. Ve bildiğimiz parçacık, madde olarak tanımlanmasını sağlıyor.
Bu havuza şekil veren şey (ler) bu durumların bileşkesi ... (Enerji, dalga, boşluk, titreşim...) (Ki şeklin ne olduğunu aslında bilmiyoruz . Bence bir tür torus. Çünkü akışkan bir yapının enerjisini korurken, genişlemesi ve büyümesi -hacim/yüzey oranı- için en uygun \"doğal yapı\"...)