0

Rica ederim. Bir atom için aslında aynı fikirleri paylaşmış bulunduk. Benim değinmek istediğim nokta ise evrenin genişlemesinin bir kuvvet yaratmadığı lakin buna rağmen çeşitli kuvvetlerle bağlı sistemlerin bu genişlemeye karşı koyması üzerine idi. Burada makro ölçekten bahsederek kütleçekim kuvvetini kastediyorum. Galaksiler, galaksi kümeleri ve hatta bazı süper galaksi kümelerinde gördüğümüz gibi kütleçekim kuvveti sayesinde birbirlerine bağlı olabiliyorlar. Atomdan bahsederek yanlış anlaşılmış olabilirim fakat asıl sormak istediğim sorunun cevabını araştırdığımda bir atom için ya da iki galaksi için farklı olmadığını gördüm. Yeterince kütleli iki cismi 1 parsec (3.25) ışık yılı uzaklığında görece sabit şekilde yerleştirdiğimizi düşünelim. Hubble sabitine göre birbirlerinden saniyede 7.4 cm uzaklaşmaya başlayacaklar. Kütkeçekim kuvvetinin varması için 3.25 yıl beklemek yerine bir süre sonra hemen etki etmeye başlacak diyerek sistemi hızlandırmış olalım. Ve beklendiği gibi iki cismin göreceli hızı kütleçekim kuvveti vardığı andan itibaren 7.4 cm/sn değerinden azalmaya başlayacak. Gerçekte daha dinamik ve kaotik bir sistem olduğu aşikar fakat ben bu kadar basit tasavvur edebildim. Bildiğim kadarıyla uzayın genişlemesinden dolayı bir cisim enerji kazanamaz. Uzayın genişlemesi maddeye kuvvet de uygulamaz. Öyle olsa idi ışıktan hızlı uzaklaşan referans sistemleri için yapılan açıklamalar yanlış olurdu. Fakat buna rağmen kuvvetle çok açık bir ilişki kurulmakta. Bağlı sistemler uzayın genişlemesine karşı iş yaptıklarından dolayı bağlı olarak adlandırılıyor ise iki cisim arasında kütleçekim kuvvetine zıt olan şeyin ne olduğunu sormaktayım.

Vide supra 7 yıl önce 0
0

Sayın Vide Supra, soruyu yeni farkettim... Sorunuzu, "Evrendeki tüm galaksileri bile etkileyecek bir güç sağlayan evrenin genişlemesi, mikro düzeyde niye etkili değil?" şeklinde anladım. Bu sayfadaki son yazınızdan başlayarak; Evrenin genişlemesi (bence) evrendeki temel belirleyici bir kuvvet. Şöyle ki, momentum olarak 3 boyutlu enerji titreşimlerini kütleleştiyor. Ayrıca genişlemeden kaynaklanadığını iddia ettiğim EGD adını verdiğim dalgaları artık biliyorsunuz. Bunların eğimi (dıştan içe yansıma olmalarından dolayı) ters, yani taşıdıkları enerji miktarı ilerledikçe yayılmıyor tam tersi toplanıyor. Bu nedenle mikro düzeyde bu dalgalarla taşınan enerjinin etki gücü yüksek. Evren dokusunun süperakışkan olması ile ilgili yaklaşımımda, aynı kuvvetin oluştuduğu basınç galaksileri birbirinden ayırırken, birbirine yakın olanları da birbirlerine doğru itiyor. Bu yaklaşımda, tek bir kuvvet-etki, iki tane birbirine zıt işlevi birden akışkan mekaniğine dayanarak yerine getiriyor. Ancak bu şekilde ele alınca, şu ana kadar bilimsel yaklaşımların büyük çoğunluğunca desteklenmiş ve kabul edilen, kütleçekim kuvvetinin de baştan ele alınması gerekiyor. Çünkü anladığımız anlamda iki nesne arasındaki çekim kuvveti, bu iki nesnenin birbirleri ile olan etkileşiminden dolayı değil, 3ncü bir kuvvetin bu ikisini birden etkilemesi ile oluyor. Yani mevcut fizik ile de bu açıdan çelişen yanları var.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0