Bildiğimiz evrenin yüzde dördü , bilmediğimizin yüzde 96 \' sı ve buna ek olarak sonsuz olasılıklı evren teorilerinin yanında ; sizce evrenin yada evrenlerin bir sabiti olabilir mi ?
1600\'lere kadar evrenin kubbeli bir yapıda olduğunu hatta yıldızların atmosferimiz içinde olduğunu düşünüyorduk . Sonra 1609 \' da galileo ; jupiteri , jupiterin uydularını ve güneş lekelerini gözlemleyerek kiliseye ve kalıplaşmış düşüncelere rağmen \'\' yine de dönüyor ! \'\' dedi . İşler aslında güneş merkezli bir sistemin gerçek olduğu ile değil , galileo\'nun yıldızlara ilkel teleskop ile bakmasıyla ortaya çıktı . 17. yüzyıla kadar evrenin tamamını gözlemlediğimizi düşünürdük . Teleskoplar ile gökyüzüne baktıkça anladık ki ; bizler evrenin gölgesinin geçmişine bakıyoruz . Acaba bundan asırlar sonra evrene daha farklı baktığımızda ; daha fazla bilinmez ile mi karşılaşacağız yoksa bilinen bir evren ile mi ?
Eğer evren gittikçe artan bir hızla genişliyorsa ( Bunu ispatlayanlar nobel aldı ) geleceğin insanları gökyüzüne baktıklarında bizim gördüğümüzden çok daha az şey görecekler. Asırlar düzeyinde değil ama çok daha uzak trilyon yıl kadar sonraları ise tüm evrenin tek bir galaksiden ibaret olduğunu görüyor olacaklar. Eğer bu zamanların kayıtları muhafaza edilmemiş olursa aynı 1600 lerdeki insanlar gibi evrenin sadece gördükleri kadar olduğunu sanacaklar. Elbette başka bir çok teori var. Ama en akla yakını bu bence. Diğer yandan, trilyon yıl kadar insan uygarlığı yok olmadan kalabilirse zaten kendisi evrenler yaratıyor düzeye gelmiş olacaktır. Yani onlar için bilinmez diye bir şey kalmaz bence.
Evrenin ya da evrenlerin bir sabiti olabilir bence. \"Simetri\" Bu simetriyi anlamak için de yüzde oranlarının tam olması gerekir. Yani yüzde yüz bilinen ve yüzde yüz bilinmeyen...
Necmi Tüfek; güneşimizin ömrü bir kaç milyar yıl. trilyon yıl sonrası yok. ama insan oğlu zaten bir kaç yüz yıl içinde kendini bitirme noktasına getirebilir.
evrende sabit yoktur. sabitsizlik sabittir. fizik kuralları bazen işlemiyor.
İnsan uygarlığının kendisini bitirmesi konusunda haklı olabilirsin eren berkay. Ama ben güneş sistemimizde kalacaklar diye bir şey söylemedim. Bir kaç yüzyıl sonra yakın sistemlere yayılmış olacaklar. Bir kaç bin yıl içinde de tüm galaksiye yayılmış olurlar. Elbette varlıklarını sürdürebilirlerse... Ben evrenin şimdiki görüntüsünün o zamanlarda gözden kaybolmuş olacağını anlatmak istedim. Evrendeki sabitlere gelince... Söylediğin gibi fizik kurallarının yetersiz kaldığı yerler var. Evrende bir çok sabit var. Ama sabitlerin bozulduğu yerler de var. Işık hızı sabittir diyoruz ama bir kara delik onu ihlal edebiliyor. O yüzden \"yüzde yüz bilinen ve yüzde yüz bilinmeyen\" gibi bir cümle kullandım. Düşünüyorum... Bir evrenin meydana gelmesi için belli bir enerji birikimi olması gerekir. Bu birikim belli bir olgunluğa ulaştığı zaman patlayıp bir evren meydana getirir. Bu rastgele bir işlem değildir gibi geliyor bana. Bunun bir ölçüsü var ki bir yerde tetikleniyor. Örneğin; bir güneş belirli bir limitin üzerindeyse ömrünün sonunda kara delik oluyor. Ama o limitin altındaysa olmuyor. Aynı onun gibi bir evrenin meydana gelmesi için bir limit, bir sabit gerekir diye düşündüm. Ve hepsinden ilginci, bu limit tam bir simetrinin açılımı olmalı. Çünkü evrendeki her şey simetrik. Tam bir denge olmalı ki evren var olabilsin. O yüzden ben oyumu Simetriden yana kullanıyorum. Tam ve yüksek bir simetriden...
boltzman sabiti gibi mi ?
Örneğin; Elektronun yükü...(Sabittir ve tüm elektronlar özdeştir.) Elektronun spini...(Sabittir ve hepsi de özdeştir.) Buna benzer, protonun, nötronun, fotonların hepsinin spinleri sabittir. Doğada buna benzer pek çok sabit var.