0

Ahmet Bey, yazdığınız temel olarak doğru gibi gözüksede, sanırım biraz daha karışık. Öncelikle hız artınca, kütle artıyor. Hız düşünce kütlede düşüyor. ancak sonunda maddenin zaten sabit bir kütlesi olduğu için, o noktada kütle sabitleniyor. Biz bunu cismin doğal kütlesi olarak algılıyoruz. Einstein kütlenin ivmeden kaynaklandığını düşünmüştü. Bence de bu ivmenin kaynağı, evrenimizin genişlemesi... (Bunun ayrıca "zaman"ı tanımladığını düşünüyorum.) Ancak sizin bakış açınıza dönersek, eğer doğru anladıysam, hız ile kütlenin artmasının zaman üzerindeki etkisini sorguluyorsunuz. Burada farklı olan bakış açımız şu, bana göre, hız, zaman, kütle çekimi, evrensel genişleme, quantum alanı filan içiçe, aynı durumun ölçümlenme şekli ve sebebine göre farklı sonuçları... Evet hız arınca kütle artıyor, bu da zamanda bükülmeyi artırıyor. Şimdi başa dönelim. Diyelim ki cismimiz bir uydu ve dünya yörüngesinde sabit hızda dönüyor. Üzerindeki kuvvetleri irdeleyelim. İlki dünya'nın kütle çekimi; uyduyu kendisine daoğru çekecektir. Einstein'a göre bu dünyanın kütlesininin uzay-zamanda oluşturduğu bükülmeye-çukura uydunun düşmesidir. İkincisi uydunun yörüngedeki hızıdır. Uydu 3 boyut üzerinde hareket etmektedir. İlki eğik bir doğrultudur. Ancak incelerken yörüngenin eğimi ile konuyu ele alamayız, her bir an olarak ele alacağız, onları birleştireceğiz . Çünkü uzamsal boyutlar, doğrusaldır. Ve benim matematik bilgim eğim üzerinde incelememe yetmiyor. Bir an ve konumda iken uydunun üzerinde 3 kuvvet var. İlki yörüngedeki noktadan başlayan ve yörünge dışına doğru çıkan bir doğru parçası (vektör), ikincisi bu doğru parçasına 90 derece dik olan vektörle belirteceğimiz kuvvet, üçüncüsü bu tam dışa doğru dik olan 2nci kuvvetle, 180 derece oaln vektörümüz ki bu da dünyanın kütleçekimi oluyor. Eğer bu son kuvvet (ip) bir anda koparsa, uydumuz diğer 2 kuvvetin-vektörünün bileşkesi yönünde dünyadan uzaklaşacaktır. (Buraya kadar klasik fizik) . Şimdi uydunun bir kütlesi vardı zaten, biz hız vererek bu kütleyi atrıdık, öyle bir noktaya getirdik ki tam evrensel temel kural olan kritik dengeye ulaştı. Bu kritik denge noktasında hız artışının sağladığı ek kütle ile dünya arasındaki çekim kuvveti, zıt yöndeki uzaklaşma kuvveti 2nci vektörümüz) ile dengede, kütledeki bir değişiklik, ya da hızdaki bir değişiklik, uydumuzun ya uzaya savrulmasına ya da dünyaya düşmesine neden olacak. Bunu engellemek için yapabileceğimiz şey, zaman zaman hızını değiştirerek değişen kuvvetleri dengelemek. Siz bu durumda iken "zaman" ı sorguluyorsunuz. ilk önce dünyann kütle çekiminden dolayı zaman bükülüyor, yörüngede iken bu bükülme biraz daha az. Yani zaman dünyaya göre daha hızlı. İkincisi ise uydunun kütlesinden dolayı uzay-zaman bükülüyor, zaman yavaşlıyor. Üçüncüsü hız ile kazanılan ek kütle ile zaman gene yavaşlıyor. Dördüncüsü hız ile zaman yavaşlıyor. Biz sadece bunun bileşke sonucunu ölçümleyebiliyoruz. Uydu da zamanın dünyaya göre biraz yavaşlamış olduğunu saptıyoruz. Sizin yaklaşımınınızı doğruluyor ama birazcık daha genişletiyor...

Burtay Mutlu 9 yıl önce 0