Öncelikle, anne babaların \"Benim çocuğum daha iyi, daha iyisini yapar!\" lafları altında çocukları soktukları ama aslında kendil egolarını yarıştırdıkları bu \"tay\" yarışından kafalarını kaldırmaları gerekiyor.
Eğitim bir kaç aşamalı olmalı.
İlk aşama: Çocuğun kendisini, toplumu ve dünyayı tanıdığı dönem; oyun, merak, işbirliği, empati, sorgulama, temel bilimsel bakış, aile konuları temel olmalı.
Sadece temel okuma ve temel matematik bilgileri verilebilir. Bilimsel bakış; hikayeler içinde, deneysel eğlencelerde sadece anlatılır.
Spor, müzik, resim, heykel, şiiri hikaye dersleri başlamıştır.
İkinci aşama: Çocuğun neyden zevk aldığını ve hangi alana yönelmek istediğini saptayacağı dönem. Bir kaç seçenekli olmasına özen gösterilir. İlgi duyduğu alanla ilgili temel bilgi ve eğitimin verilldiği dersleri kendisi seçer.
Sınıfta kalma yoktur. Zevk aldığı bir dersi istediği kadar alabilir. Ama süresi sınırlıdır. 3 ya da 4 yıl sonunda seçtiği 3 alanda değerlendirmeye (sınava girer). En iyi olduğu iki alan belirlenir.
Bu dönemde bir yabancı dil, bir spor dalı ve bir müzik aleti eğitimi de şarttır.
Üçüncü aşama: Bu dönemde en iyi olduğu alanların ilk ikisi üzerinde kendisini geliştirir. Dersleri buna göre, ihtiyacını tamamlamak üzeredir. Ayrıca zevk aldığı ve kişisel gelişim üzerine de derslere katılmaktadır. Sınavlar geçmek için değildir. Bilgi düzeyini gösterir. Başarısız olduğu dersleri bırakabilir.
Okulu bitirdiği zaman, bu alanda çırak olarak çalışabilecek düzeyde temel bilgilerle donatılmıştır.
Dördüncü aşama: Üniversite eğitimi; tamamen seçilen alanda uzmanlaşma ve yetkin olmaya yönelik eğitimdir. Eğitim yıllara göre değil, başarılan derslere göredir.
Beşinci aşama: Eğer birey topluma yönelik; hukuk, kamu yönetimi, tıp doktorluğu gibi bir alanda çalışacaksa, eğitimini aldığı alandan farklı bir alanda daha eğitim alması \"şart olmalı\" ...
Bu şekilde hem disiplinler arası bilgi ve teknoloji aktarımı hem de daha geniş bir bakış açısı ile uzmanlaşma mümkün olacaktır.
Daha üst aşamalar, akademik olanlara giriyor artık.