Kimin doğru, kim yanlış olduğunu bilemem ama biz müslümanlar, bilime de inanç konusunu sokarak, bilimden uzaklaşma da ve yerimizde saymada çok iyiyiz.
İç güdülerimizle, sezgilerimizle vardığımız sonuçları; bırakın kanıtlamayı, deney aşamasına bile getiremediğimizden, yanlışlanmasın diye \"inanç\" kisvesine sokuyoruz...
İnancın bilimde yeri ne?
Bilim salt doğruları arar, bunları bulmak için doğru ve tarafsız gözlem yapma ve deneme yöntemlerini belirler...
Yapılan bir önermeyi önce kanıtlarıyla inceler. Kanıtları yetersiz ise deneylerle kanıtların gerçekliğini inceler. Eğer tüm kanıtlar doğrularsa, önermeyi \"doğru\" kabul eder. Eğer bir kısmı doğru bir kısmı belirsiz ise; \"güçlü bir sav\" olarak (doğru olma ihtimalli) kabul eder.
Eğer çoğu kanıt doğrulanamıyorsa ama yanlışlanabiliyorsa \"Yanlış \" olarak kabul eder.
Eğer doğrulanmıyor ama yanlışlanamıyorsa buna da \"inanç\" denir.
Bu yüzden bilimin inançla işi olmaz. Belirsiz veri, yanlışlanamıyorsa bile, bilimsel değeri yoktur. (Popper)
En fazla; \"Şu! şu! kanıtlanmış nedenlere dayanarak böyle olduğunu düşünüyorum (inanıyorum)\" diyebilirsiniz.
Kuantum olayına gelince... Aslında basit (doğal) bir olayda mucize aramaktan başka bir şey değil yazılanlar.
Evren dalgasal bir fonksiyonda genişliyor. Evrenle genişleyen parçacıklarda bu dalganın tepe ve dip noktalarında hareket ediyor. Bu nedenle bizim gözlemlediğimiz tarafta parçacıklar, bir var bir yok, bazende alakasız başka yerlerde gözüküyor.
Hatta aynı akış içindeki kardeş parçacıklar evrenin gözlemleyemediğimiz tarafından birbirini de bu şekilde etkiliyor olabilir.
Ama bu gözlemleyemediğimiz kısım, paralel ya da anti veya negatif evren filan değil. Yanlış anlamayın. Bu evrenin doğal bir parçası...
Ramazandayız. Oruçlu kafa ile zorlanıyorum. Ama bilimle din\'i karıştırmayın. Kıstas almayın, bir tutmayın. Elin beğenmediğiniz Avrupalısı da Amerikalısı\'da bilimsel anlamda bizden çok daha ileri.
Sorgulayacaksanız, \"Biz niye bunları gördüğümüz halde gelişemiyoruz\" bu konudaki inancınızı sorgulayın.
Bizim eksiğimiz ne? Hangi bakış açısı ve alışkanlık bizim bu çıkmazı görmemizi engelliyor?