Bana göre olmak üzere, öncelikle kelimeyi \"kütle çekimi etkisi\" olarak ele alacağım. \"Yer çekimi\", dünya gezegeni ile sınırlı bir kavram. Gravitasyon kelimesinin tercümesinden kaynaklanan bir karışıklık.
Uzayda kütle çekimi yok mudur? Bence vardır. Ancak Evrendeki tüm nesneler sürekli bir serbest düşüş halindedir. Bu nedenle uçaktan atlayan paraşütçü gibi yolculuğu sürece kütle çekimini algılamaz.
Kütle çekimi ile \"ivme\" ikiz kardeş gibidirler. Çoğu çift yumurta ikizi olarak düşünse de, bence tek yumurta ikizleri. Yani evrendeki tüm nesneler sürekli düştüğü için, bu kuvveti tanımlayamıyor.
Peki, güzel de nereye düşüyor, bunca madde? Bu sorunun net bir cevabı yok. Ancak cevaplamada işimize yarayabilecek iki unsur var elimizde. İlki evrenin genişlemesi, ikincisi açısal momentum ile ivme kazanıyor olma ihtimalimiz.
Bana kalırsa 2\'si birden aktif. Yani içinde olduğumuz için gözlemleyemesek te (referans alabileceğimiz sistem dışı bir nokta yok), evrenimizin bir rotasyonu olduğunu düşünüyorum. Bu genişlemeyi tetikleyen veya sürdüren durumda olabilir.
İkincisi evrendeki her şey, 3 boyut üzerinde birden bir tek yöne daha hareket halinde, yani evrenin genişleme yönünde.
Öyle ya da böyle, tüm nesneler genişleme yönünde hareket ediyor ve bu hareketlerinden dolayı sabit bir ivmeye sahipler. (Her ne kadar bu sabit ivmenin de nesnelerin sabit kütlelerine -initial mass - sebep olduğunu düşünsem de, bu ayrı bir konu) Bu nedenle tüm nesneler bu yönde serbest düşme halinde oluyor.
Tabii 3 boyutu birden kapsayan bir yön bizim için fiziksel anlamda tanımlamak mümkün değil. 3 boyut için her yöne doğru olan bir yön bu.
Sonuç: Cevabınız, tüm nesneler evrenin genişleme yönünde serbest düşüş halinde oldukları için, kütle çekimi uzayda yok.
ancak göreceli olarak, bir nesnenin etki -düşüş alanına gördüğünüz zaman onun gücünden etkileniyorsunuz.
Bunu şuna benzetiyorum. Büyük bir taş parçasını derin suya bırakın, ardından üstüne ve çevresine daha küçük taş parçaları bırakın. Küçük taş parçaları, dibe ulaşana kadar büyük taş parçasının etrafında iken hangi yolu izlerler ?
a) Kendi başlarına bağımsız olarak mı hareket ederler?
b) Büyük taş parçasının hareket yönünün zıt alanındaki en düşük basınç (merkez) noktaya mı ulaşmaya çalışırlar? (Yani büyük taş parçasının arkasında mı toplanırlar?)
b-devam) Büyük taş parçasının oluşturduğu düşük basınç alanının etki alanını ne belirler?
Bu yaklaşım bize uzay dokusunun bir akışkan gibi olmasını gerektiriyor. Yani esir benzeri bir oluşum. Higgs alanı bunu karşılıyor sanırım.
Not: Bu arada dikkatle okuyanlar, bu yazılanların \"genel göreliliğe\" alternatif bir yaklaşım olduğunu fark edeceklerdir. Tabii hepsi BENCE...
Saygılar