Özgür Bey, şöyle bir husus var. Işık hızının %99.999...998 oranında hızla giden bir otomobilde farları yakarsak ne olur? 600.000 km/saniye hızla giden bir ışık ışını mı elde etmiş oluruz? Maalesef ki hayır. Işık hızı her şartta, her koşulda sabit. Onun yerine o hızlara yaklaştıkça zaman kavramı değişmeye başlıyor. Zaman daha yavaş akmaya başlıyor. Mesela bir uzay gemisi yaptınız devasa, süper, über olağanüstü bir güç kaynağınız var ve bu gemiyi hızlandırmak için üstün teknoloji motorlarınıza yükleniyorsunuz. Hızlanıyorsunuz hızlanıyorsunuz bu arada her kademede ihtiyaç olan enerji katlanarak artıyor. Örneğin 100 birim hızla giderken 100 birim enerji harcıyorsanız, 200 birim hızda 400 birim enerji, 400 birim hızda 1600 birim enerji diye katlanarak gittiği için, ışık hızına yaklaştıkça ihtiyacınız olan enerji karşlılanamayacak boyutlara varıyor, hatta evrende bugüne kadar var olmuş bütün enerjiyi motorunuzda yakıt olarak kullansanız ve motorunuz tüm bu enerjiyi mutlak bir verimlilikle işe çevirse bile ışık hızına ulaşamayacaksınız. Net ışık hızı 299.792.458 metre / saniyedir. Mesela olağanca enerjiyi boca ettiniz ve hızınız 299.792.450 oldu, onu 451 yapmak için belki o anda sisteme verdiğiniz enerjinin 2 katını vermeniz gerekecek. 452 yapmak için 4 katını, 453 yapmak için 16 katını, 454 yapmak için 256 katını. Siz zaten evrende var olan tüm enerjiyi kullanıyorsunuz ama birazcık daha hızlanmak için çok devasa enerjiye ihtiyaç duyuyorsunuz. E şimdi Dünya\'da kullandığımız araçların hızının sınırının olmasının sebebi belli. İç sürtünme, rüzgar direnci efendime söyleyeyim böyle şeyler. E bomboş uzayda bizim gemimize ne direnç gösteriyor ki birazcık daha hızlanmak için devasa enerjiler harcamak zorunda kalıyoruz? Tamam bir otomobil yüksek hızlara çıkınca karşısındaki havayı yarmak çok aşırı zorlaşmaya başlıyor ama gemide?
Burada bir terslik var sanırım. Hiç bir enerji yoktan var edilemez, vardan yok edilemez. E peki ben sisteme 2 kat enerji verdim ama hızım kayda değer bir oranda artmadı. Ne oldu benim bu enerjim? Yok olmadı. Hızınız artmadı ama zaman yavaşladı. Hareket için harcadığınız enerjinin konvasyonel ortamlarda (Otomobilinizde, uçaklarda, trenlerde v.b) %99.999...999\'unu fiziksel olarak harekete harcarken %0.000...001\'lik kısmını da zamanı yavaşlatmaya harcarsınız ama bu o kadar küçük bir farktır ki asla hissedilemez ve ölçülemez. Ancak hızınız arttıkça harcadığınız enerjinin, size dedim ya katlanarak artıyor, fiziksel harekete harcadığınızın karşısında zamanı yavaşlatmaya harcadığınız kısmı ağır basmaya başlıyor. Bir yerden sonra ibre tersine dönüyor, harcadığınız enerjinin %0.000...001\'lik kısmı fiziksel hıza dönüşürken geri kalan %99.999...999\'u da zamanı yavaşlatmaya yarıyor. Yani teorik olarak ışık hızını geçmiyorsunuz ama, gideceğiniz mesafeye gayet kısa sürelerde varabiliyorsunuz (Zira zamanın akışı kişiye göre değişkenlik göstermez. Yani siz hareketlerinizi slow motion olarak görmezsiniz ama çevrenizdeki her şey \"hızlanmaya\" başlar. Hırs yapıp harcadığınız enerjinin miktarına göre belki 1 milyon ışık yılı mesafeyi bile bir kaç saatte gidebilirsiniz ama tabii sizin için dakikalar akarken arkanızda ne Dünya kalır ne yaşantımız. Bir milyon yıl sonrasına gitmiş olursunuz bir yerde. Ha Dünya\'da ne olur? Onlar da aynı sizin gibi dakikalarını gayet keyifle geçirirken sizi ışık hızına çok yakın bir hızda gidiyor olarak görür ve ömrü bir milyon yıl olan bir gözlemci sizin hedefinize tam bir milyon yılda vardığınıza şahit olur.
Bu yüzden gezegenlere bir kaç saatte gidebilsek bile ışık hızının hep altında kalacağız. En azından benim bilgim bu yönde.