Enrico Fermi
Enrico Fermi, 1930'ların ortalarında iken keşfettiği bir nötron bombardımanı tekniği üzerindeki etkilerini görmek için elementleri sistematik olarak gözlemliyordu. Elemtlerin çoğu tahmin edilebilir sonuçlar getiriyordu. Fakat doğal oluşan en ağır element olan Uranyuma geldiği zaman çok farklı bir şey oldu. Bu uranyumun fizik ve diğer alanlardaki etkisini farklı kılacaktı. Bundan kısa bir süre sonra uranyum bombardımanı deneyinin yeniden yorumlamalarını içeren bir rapor hazırladı. Fermi'nin kendisi neler olduğundan emin değildi ve uranyumun yeni , daha ağır elementlere dönüşmüş olabileceğini düşünüyordu. Alman bilim insanları Otto Hahn, Fritz Strassmann ve Lise Meitner, uranyum çekirdeğinin aslında çok sayıda daha küçük elemente bölündüğünü yönünde bir açıklama yaptı. Dahası , bu nükleer füzyon, Einstein'ın E = mc2 formülüne dayanarak, uranyum kütlesinin bir kısmını potansiyel açıdan büyük enerji miktarlarına dönüştürmüştü.
Fermi, bu analizin etkisini hemen fark etti ve Niels Bohr ile deneyi tekrarlamak için kolları sıvadı. Sonunda en büyük umutlarını ve en kötü korkularını doğruladılar: Uranyum izotop-235'i kullanarak , atom bombasının temelerini yaratacak bir nükleer zincirleme reaksiyonu başlatılabilirdi. Amerika'nın Almanlardan önce bir füzyon bombası yaratmasını sağlamak için Fermi hemen Manhattan Projesi'ne alındı. Proje komitesine rapor veren bir yorumcu şöyle dedi: " İtalyan denizci az önce yeni dünyaya ayak bastı." Üç yıl sonra, bu teknolojiyi kullanarak ilk atom bombaları yapıldı. Bu keşif, elementlerin yapay dönüştürülmesinde nötron bombardımanı kullanılması kavramını getirmişti. Juliot-Curieler 1934 yılında radyoaktif izotopları keşfettiklerinde radyoaktif izotoplarının bazı elementlere alfa partikülü yağdırılarak yapay şekilde oluşturulabileceğini belirtmişti.
Manhattan Projesi
Kaynaklar:
"Dünyaya Yön Veren En Etkin 100 Bilim İnsanı" kitabı, - Jon Balchin
0 yorum