JWST, Erken Galaksilerin Önceden Gizli "Keşfedilmemiş Ülkesini" Ortaya Çıkardı
Cisimler, galaksi evrimiyle ilgili şu anda kabul edilen fikirlere meydan okuyor.

Birçok bilimsel hedefi arasında JWST, evreni her zamankinden daha fazla görmek için kurulmuştur. Bu, ışık hızının sınırlı doğası sayesinde, uzay teleskobunun geçmişe her zamankinden daha fazla baktığı anlamına gelir. İnanılmaz bilgiler bekleniyordu, ancak gök bilimciler teleskobun muhteşem manzaralar bulabileceği hıza hazırlıklı değildi. Şimdi, erken evrende oldukça parlak iki yeni galaksi keşfedildi. Ve kozmos hakkında bildiklerimize meydan okuyorlar.

Büyük Patlama'dan sonra evren, görünür ışığın parlamadığı Kozmik Karanlık Çağları yaşadı. Evrene yeniden parlaklık getirmek için yıldızların ve galaksilerin uzun zaman sonra bir araya gelmesi gerekti. Galaksilerin ilk birkaç yüz milyon yılda yavaş yavaş büyümesi, kaotik ortamlarda yavaş yavaş daha büyük ve daha parlak hale gelmesi beklenir.

Ancak yeni JWST gözlemleri, resmin bundan daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Grism Lens-Amplified Survey from Space-JWST görüntülerindeki olağanüstü parlak iki galaksi, iki araştırma grubu tarafından analiz edildi. Bu galaksiler Büyük Patlama'dan yaklaşık 450 ve 350 milyon yıl sonra var oldular.

Araştırma ekiplerinden birinin üyesi, Santa Cruz'daki Kaliforniya Üniversitesi'nden Garth Illingworth bir açıklamada, "İnanılmaz derecede büyüleyici bir şey yakaladık. Bu galaksiler Büyük Patlama'dan belki de sadece 100 milyon yıl sonra bir araya gelmeye başlamış olmalı. Hiç kimse karanlık çağların bu kadar erken sona ermesini beklemiyordu." dedi. "İlk evren, şu anki yaşının yalnızca yüzde biri olurdu. 13,8 milyar yıllık gelişen kozmosta bu, çok kısa bir zaman dilimi."

Galaksiler, sadece dört günlük bir analizle oldukça hızlı bir şekilde bulundu, bu da bu inanılmaz derecede parlak ve uzak cisimlerin samanlıkta iğne olmayabileceğini düşündürüyor.

Diğer ekibin lideri, Roma'daki Ulusal Astrofizik Enstitüsü'nden Marco Castellano, "Bütün tahminlere dayanarak, bu tür galaksileri bulmak için çok daha büyük bir uzay hacmini araştırmamız gerektiğini düşünmüştük." diye açıkladı.

Castellano'nun ekibinden Paola Santini, "Bu gözlemler insanın aklını başından alıyor. Bu astronomide tamamen yeni bir bölüm. Arkeolojik bir kazı gibi, birdenbire kayıp bir şehir veya bilmediğiniz bir şey buluyorsunuz. Bu çok şaşırtıcı." diye ekledi.

Galaksilerin inanılmaz ışık çıkışı şaşırtıcı bir şey. Ya çok sayıda küçük yıldızla dolular, bu da onları son derece büyük yapar; ya da daha az ancak çok daha büyük yıldızları var. Bu daha büyük yıldızlar, henüz göremediğimiz ve JWST'nin arayacağı, evrende parlayan ilk yıldızlar olan efsanevi Popülasyon III yıldızları olabilir.

Yine Castellano'nun ekibinden Adriano Fontana, "Gerçekten, en uzak kaynak çok kompakt ve renkleri, yıldız popülasyonunun özellikle ağır elementlerden yoksun olduğunu ve hatta bazı Popülasyon III yıldızlarını içerebileceğini gösteriyor gibi görünüyor." diye ekledi.

Mesafe ve bileşimin teyidi, JWST'nin spektroskopik analizinden gelecektir. Işık tayfı, bilim insanlarının bu inanılmaz galaksiler hakkındaki bu ve diğer soruları yanıtlamasına olanak tanıyan bir parmak izi gibidir.

Makaleler, burada ve burada, The Astrophysical Journal Letters'da yayınlandı.

Bu içerik IFLSCIENCE’da yayınlanmıştır.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum