0

Kafanızdaki soruyu açıkçası hala tam anlamadım. Anladığım kadarı ile cevap vermeye çalışacağım ama biraz daha ayrıntılı, (hatta örnekli sorabilrseniz sanıırm daha faydalı olacaktır.) Uzay-zaman dokusunu çok esnek bir zar olarak ele alın. Hatta zar yerine bir suyun yüzeyi. Her kütle, bu yüzeyde bir bükülmeye- göçmeye neden olacaktır. Bunu bir tür yüzme olarak ele alabiliriz. Bu yüzeydeki her hareketi bir dalgalanmaya da neden olmaktadır. Dünyanın oluşturduğu bu eğikliğin altından (ve aslında üstünden, her yerinden) geçen su da bükülmektedir. Bu bükülme nedeniyle, yakına gelen ve daha küçük kütleli cisimler de bu eğime-göçüğe doğru düşmektedirler. Bir bakıma çarşaf üzerindeki büyük elmanın yanına fırlatılan bir misket'in elmanın oyuğuna düşmesi gibi. Ancak örnekleme de adı anılmasa da önemli bir nokta var. Zihinsel deneyimizde ,su veta çarşaf olsun farketmez, aslında cisimlerin hepsine etki eden ve onların uzay dokusuna bükmelerine neden olan bir kuvvet daha var. Dünya üzerindeki örnekleme de bu yerçekimi= dünyanın kütleçekimi'dir. Ancak uzayda cisimler ağırlıksız olduğuna ve daha büyük (güneş'in etkilerini yok farzedelim) bir kütle olmadığına göre geriye kalan tek şey, ivme oluyor. Yani uzaydaki tüm cisimler, istisnasız, ivmeli bir hareket içinde ve serbest düşüş halindeler. Peki nereye doğru ve nasıl? Bunun cevabı, "evrenin genişleme yönüne doğru"dur. ( Bu ayrıca, "zaman" ın etkileri ve oluşumu ile de çok yakın bağlantılıdır bence). Bu şekilde uzay-zaman'ı büken bir kütle, yakınından geçen daha küçük bir kütleyi, kendi oluşturduğu (oyuğa, göçüğe) bükülmeye doğru yuvarlar. Ancak bu cisimin hızı, bu bükülmeden çıkmaya yetecek düzeyde ise yani momentumu yeteri miktarda enerji taşıyorsa, sadece rotasını biraz değiştirtir, ardından yola devam eder. Eğer dengede bir hız da ise, büyük cismin yörüngesine girer. Eğer düşük ise, bu kütleye doğru yaklaşır, yani düşer. Sizin sorunuza burada geliyorum. Eğer küçük cisim, büyük cisme geldiğinde "a" yani ivmesine göre hareketi de aynı şekilde olur. Kütlesi üzerine etkiyen çekim kuvveti ile ivmesi yani a aynı ise yörüngeye girer. Eğer a küçük ise, kütleye düşer, "a" büyük ise kütlenin yanından yolu biraz değişmiş, sapmış olarak (kütleye yaklaşım vektörüne göre) yoluna devam eder. (Burada kütlenin çekim alanına giriş, çekim alanında aldığı yol ve sapan etkisi ile kazandığı tasarruf enerji ile oluşan) çıkış açısına göre farkı bir vektör olur. Bildiğiniz gibi hız "v;a.t" (hız; ivme x zaman) çerçevesinde ivme ile ilişkildir. Yani kütleye(m) ivmelenmesi (a) için yeterince zaman (t) verilmiş ise ve buna sağlayacak bir enerji ile kuvvet (f) sağlanmış ise, yörüngden çıkar gider.

Burtay Mutlu 9 yıl önce 0
0

Kafanızdaki soruyu açıkçası hala tam anlamadım. Anladığım kadarı ile cevap vermeye çalışacağım ama biraz daha ayrıntılı, (hatta örnekli sorabilirseniz sanırım daha faydalı olacaktır.) Uzay-zaman dokusunu çok esnek bir zar olarak ele alın. Hatta zar yerine bir suyun yüzeyi. Her kütle, bu yüzeyde bir bükülmeye- göçmeye neden olacaktır. Bunu bir tür yüzme olarak ele alabiliriz. Bu yüzeydeki her hareketi bir dalgalanmaya da neden olmaktadır. Dünyanın oluşturduğu bu eğikliğin altından (ve aslında üstünden, her yerinden) geçen su da bükülmektedir. Bu bükülme nedeniyle, yakına gelen ve daha küçük kütleli cisimler de bu eğime-göçüğe doğru düşmektedirler. Bir bakıma çarşaf üzerindeki büyük elmanın yanına fırlatılan bir misket'in elmanın oyuğuna düşmesi gibi… Ancak örnekleme de adı anılmasa da önemli bir nokta var. Zihinsel deneyimizde, su veya çarşaf olsun fark etmez, aslında cisimlerin hepsine etki eden ve onların uzay dokusuna bükmelerine neden olan bir kuvvet daha var. Dünya üzerindeki örnekleme de bu yerçekimi= dünyanın kütle çekimi’dir. Ancak uzayda cisimler ağırlıksız olduğuna ve daha büyük (güneş'in etkilerini yok farz edelim) bir kütle olmadığına göre geriye kalan tek şey, ivme oluyor. Yani uzaydaki tüm cisimler, istisnasız, ivmeli bir hareket içinde ve serbest düşüş halindeler. Peki, nereye doğru ve nasıl? Bunun cevabı, "evrenin genişleme yönüne doğru"dur. ( Bu ayrıca, "zaman"ın etkileri ve oluşumu ile de çok yakın bağlantılıdır bence). Bu şekilde uzay-zaman'ı büken bir kütle, yakınından geçen daha küçük bir kütleyi, kendi oluşturduğu (oyuğa, göçüğe) bükülmeye doğru yuvarlar. Ancak bu cismin hızı, bu bükülmeden çıkmaya yetecek düzeyde ise yani momentumu yeteri miktarda enerji taşıyorsa, sadece rotasını biraz değiştirtir, ardından yola devam eder. Eğer dengede bir hız da ise, büyük cismin yörüngesine girer. Eğer düşük ise, bu kütleye doğru yaklaşır, yani düşer. Sizin sorunuza burada geliyorum. Eğer küçük cisim, büyük cisme geldiğinde "a" yani ivmesine göre hareketi de aynı şekilde olur. Kütlesi üzerine etkiyen çekim kuvveti ile ivmesi yani a aynı ise yörüngeye girer. Eğer a küçük ise, kütleye düşer, "a" büyük ise kütlenin yanından yolu biraz değişmiş, sapmış olarak (kütleye yaklaşım vektörüne göre) yoluna devam eder. (Burada kütlenin çekim alanına giriş, çekim alanında aldığı yol ve sapan etkisi ile kazandığı tasarruf enerji ile oluşan) çıkış açısına göre farkı bir vektör olur. Bildiğiniz gibi hız "v;a.t" (hız; ivme x zaman) çerçevesinde ivme ile ilişkilidir. Yani kütleye(m) ivmelenmesi (a) için yeterince zaman (t) verilmiş ise ve buna sağlayacak bir enerji ile kuvvet (f) sağlanmış ise, yörüngeden çıkar gider.

Burtay Mutlu 9 yıl önce 0
0

Sizin sorunuza istinaden ilgili kısımlarını kısaca özetlemek gerekirse; Bana göre, evrenin bir spini var. Serbest düşüşe ve genişlemeye neden olan kuvvetin ilki bu. İkincisi ise evrenin oluşumu esnasında başlayan dalgalanma, kütle çekim dalgaları olarak da nitelense de biraz daha farklı ele aldım. Ve her oluşumu da bu dalgalanmaya bağladım. (Avantajı; quantum ile görelilik bu bakış altında birbirini tamamlıyor. Yani ışık hızını bir parçacığın limit hızı değil de, tüm maddeleri etkileyen tek bir dalgalanmanın limit hızı olarak ele alınca, farklı bir bakış sunuyor.) Yani büyük kütlenin uzay-zamanı bükmesine, küçük objenin ise durumuna göre buna kapılmasına ya da kaçmasına destek olan kuvveti soruyorsanız, evrenin spini ve dalgalanmanın etkileridir. Ancak büyük kütlenin uzay-zamanı bükmesi, küçük kütlenin a=f/m ile vurgulamaya çalıştığınız ivmesini veya buna ivme veren kuvveti değiştirmez. Çünkü ikisi de başlangıçta birbirinden bağımsız sistem ve sadece etkileşime giriyorlar. Etkileşim sonucu, aralarında kuvvet değişimi olabilir. Hızlarına ve kütlelerine göre göreceli olarak farklı zaman algıları olabilir. Bu tamamen etkileşim öncesindeki durumları (hız, kütle, monetum, vs.) ile alakalı. Etkileşim sırasında bunlarda değişim olabilir. Sonuçta etkileşime girmeden önceki enerji toplamları ile girdikten sonra ve çıktıktan sonraki toplamlarda aynı kalacaktır.

Burtay Mutlu 9 yıl önce 0