Nasıl Duyduğunuz Yaşınızdan Çok Cinsiyetinizle İlgili Olabilir
Yaşlanmak işitme duyunuza zarar verebilir, ancak yeni bir çalışma, yaşınızdan ziyade kulaklarınızın sese nasıl tepki verdiğini etkileyebilecek başka bir biyolojik faktörü ortaya çıkardı: cinsiyetiniz.

Uluslararası bir araştırmaya göre, düşük, orta ve yüksek frekanslardaki yüksek sesli tıklama seslerine karşı “kadınlar sürekli olarak daha yüksek hassasiyet” sergiliyor.

Kulak bu şekilde uyarıldığında, araştırmacılar kadınların koklea içindeki kılların erkeklerin koklear kıllarına göre ortalama iki desibel daha hassas olduğunu bulmuşlardır. Bu bir birey için fark edilebilir olmasa da, bir koklear testte ölçülebilir.

Bulgular, kadınların iç kulaklarının seslere karşı erkeklerin iç kulaklarından daha hassas olduğuna dair “ikna edici kanıtlar” sunmaktadır.

Fransa'daki Paul Sabatier Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Patricia Balaresque liderliğindeki yazarlar, “Yaş, koklear duyarlılığın azalmasında iyi bilinen bir faktördür” diye yazıyor. “Ancak bizim çalışmamızda yaşın etkisi cinsiyet ve çevresel faktörler tarafından gölgede bırakılmıştır.”

Transient-Evoked Otoacoustic Emissions (TEOAE) adı verilen bir tıklama testi kullanan araştırmacılar, beş farklı ülkeden 448 sağlıklı katılımcının koklear hassasiyetini analiz etti: Ekvador, İngiltere, Gabon, Güney Afrika ve Özbekistan.

Ekibin yürüttüğü tüm analitik modellerde cinsiyet, TEOAE sonuçlarındaki bireyler arası farklılıkları açıklayan ana biyolojik faktör oldu. Yaş ikinci sırada geliyordu

Yazarlar biyolojik olmayan faktörlere döndüklerinde, bir kişinin yaşadığı yerin koklear duyarlılıkları üzerinde yaşlarından daha büyük bir etkisi olduğunu buldular. Örneğin, orman ortamında yaşayanlar, yüksek rakımlı veya kentsel ortamlarda yaşayanlardan daha iyi performans gösterme eğilimindedir

 Balaresque, "Bulgularımız mevcut varsayımlara meydan okumakta ve işitmeyi incelerken hem biyolojik hem de çevresel faktörleri dikkate alma ihtiyacını vurgulamaktadır" diyor.

“Doğal işitme varyasyonunun arkasındaki etkenlerin belirlenmesi, işitme kaybı ve gürültü toleransındaki bireysel farklılıklar konusundaki anlayışımızı geliştirecektir.”

İlk araştırmalar, erkeklerin yaşlandıkça işitme duyularını kadın meslektaşlarına göre iki kat daha hızlı kaybettiklerini ve bunun özellikle yüksek frekanslı sesler için geçerli olduğunu gösteriyor.

Bilim insanları bunun nedenini hala anlamış değil. Bazıları erkeklerin yaşamları boyunca daha fazla zarar verici sese maruz kaldıklarını ve bunun da yaşa bağlı işitme kaybını şiddetlendirebileceğini öne sürmüştür, ancak bu yeni sonuçlar koklear duyarlılıktaki cinsiyet farklılıklarının sadece yaşla veya çevresel maruziyetle açıklanamayacağını göstermektedir.

Daha önce yapılan bazı çalışmalar, klik sesi en az 2.000 hertz'in (Hz) üzerinde olduğunda kadınların TEOAE testlerinde ince ancak daha yüksek hassasiyet sergilediğini bulurken, diğer çalışmalar cinsiyetler arasında hiçbir fark bulamamıştır.

Bu araştırma alanı nispeten keşfedilmemiş durumda, ancak Balaresque ve meslektaşları şimdi birkaç hipotez öne sürdüler.

Koklear duyarlılıktaki cinsiyet farklılıklarının, erken yaşam gelişimi sırasında hormon maruziyetinden kaynaklanabileceğini, muhtemelen kokleadaki küçük tüylerin nasıl oluştuğunu, toplandığını ve sese nasıl tepki verdiğini etkilediğini açıklıyorlar.

Kadınlar ayrıca diğer işitme testlerinde daha iyi performans gösterme eğilimindedir, bu da erkeklere kıyasla “üstün” iç ve dış kulak fonksiyonuna sahip olabileceklerini göstermektedir. Bunun kültürel ya da biyolojik faktörlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.

İngiltere'deki Bath Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Turi King, “Bunun nedenini gerçekten bilmiyoruz, ancak gürültünün uyku kalitesi ve kardiyovasküler hastalıkların artması gibi genel sağlık üzerindeki zararlı etkisi göz önüne alındığında, gürültülü ortamlarda daha hassas işitmeye sahip olmak her zaman iyi bir şey olmayabilir” diyor.

Çalışma, çeşitli etnik köken ve dillerin dikkate alındığı farklı bir kohort kullanılarak insan iç kulağının hassasiyetini nelerin etkilediğine dair ilk detaylı araştırmalardan biridir.

Yazarların tespit ettiği cinsiyete dayalı güçlü farklılıkların şimdi daha fazla incelenmesi gerekiyor. Ekip, işitme kaybı ve gürültü toleransını neyin etkilediğinin belirlenmesinin, işitme cihazlarının farklı popülasyonlara göre uyarlanması söz konusu olduğunda çok önemli olacağı sonucuna varıyor.

Bu yazı SCIENCEALERT’ de yayınlanmıştır.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum