Yapay Zekâ ve Kontrolün Bırakılması: Geleceğin Tehlikeleri
Yapay Zekâ ve Kontrolün Bırakılması: Geleceğin Tehlikeleri

Yapay Zekâ ve Kontrolün Bırakılması: Geleceğin Tehlikeleri 

Yapay zekâ ve kontrol meselesi gerçekten önemli bir konu, değil mi? Slavoj Žižek'e göre, Yapay zekanın gelişimiyle birlikte teknolojiye bakış açımızda bir değişim yaşanıyor. Eskiden teknolojik yenilikler, insanın doğayı kontrol etmesine yardımcı olan araçlar olarak görülürdü. Ancak yapay zekanın ortaya çıkmasıyla birlikte, kontrol tamamen elden çıkıyor ve insanlar artık doğayı hükmetmek yerine yapay zekaya tamamen teslim olmanın yolunu açıyor.

Žižek'in endişelerini yansıtan bir mektup, yapay zekâ gelişimine altı aylık bir ara verilmesi çağrısında bulunan isimler tarafından destekleniyor. Bu mektup, yapay zekâ laboratuvarlarının güçlü sistemleri tam olarak anlamadan veya kontrol edemeden geliştirmeye devam etmesinden endişe duyulduğunu dile getiriyor. Kontrol ve anlayış eksikliği, yapay zekanın potansiyel sonuçları ve riskleri konusundaki endişeleri artırıyor.

Yapay zekanın etik sonuçları ve toplum üzerindeki etkileriyle ilgili endişeler, birçok uzman ve düşünür tarafından da dile getiriliyor. İstihdam, mahremiyet, güvenlik ve insan özerkliği gibi konulara ilişkin endişeler yaygın. Düzenlemeler ve ihtiyati tedbirler, bu endişeleri ele almayı ve yapay zekâ gelişiminin sorumlu bir şekilde ilerlemesini sağlamayı amaçlıyor.

Žižek'in analizi, yapay zekâ etrafında yaşanan panik ve korkuların ardındaki motivasyonları araştırıyor. Kontrol ve düzenleme, merkezi kaygılar olarak ortaya çıkıyor ve kimin kontrolünü ve düzenlemesini istediğimiz sorusu da önem kazanıyor. Yapay zekâ gelişiminin durdurulması çağrısı yapılıyor, ancak Žižek, bu duraklamaya rağmen Çin, Hindistan ve Rusya gibi ülkelerdeki gizli yapay zekâ çalışmalarının devam edebileceğini ve bu nedenle küresel bir tartışmanın engellendiğini belirtiyor.

Daha sonra Žižek, tarihçi Yuval Harari'nin "Homo Deus" adlı kitabında dile getirdiği fikirlere atıfta bulunuyor. Harari, biyoteknoloji ve bilgisayar algoritmalarının birleşimiyle toplum içinde önemli bir bölünme olabileceğini öngörüyor. Bu bölünme, bedenleri ve zihinleri tasarlama bilgisine sahip olanlarla olmayanlar arasında büyük bir uçurum yaratacak. Yapay zekaya duyulan panik, "ilerleme treninin" bile kontrolünü kaybedeceğimiz korkusundan kaynaklanıyor. Mevcut iktidar sahipleri, konumlarını koruyabilmek için hükümetler ve teknoloji şirketleri arasında bir anlaşma talep ediyorlar.

Žižek'e göre, yapay zekanın yeteneklerinin genişletilmesi, iktidardakiler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Kendini yeniden üretebilen yapay zekâ sistemleri, insan aracılarına daha az ihtiyaç duyabileceğinden, kapitalizmin potansiyel bir sonunu temsil ediyor ve bu da yeni bir komünizm biçimi veya kontrol edilemez kaos dönemiyle sonuçlanabilir.

Žižek, teknolojinin üstel ilerlemesinin öz farkındalığa sahip ve insan zekasını aşan makinelerin ortaya çıkmasına yol açacağını ileri süren fütürist Ray Kurzweil'in tahminlerine de atıfta bulunuyor. Ancak Žižek, bu "insan sonrası" duruşun, doğa üzerinde tamamen teknolojik tahakküm arzusuyla karıştırılmaması gerektiğini vurguluyor. Bunun yerine, odak noktasının artık tahakküm üzerinde değil, yapay zekâ modellerinde olası özelliklerin ortaya çıkışı ve hiç beklemediğimiz güçler geliştirmesi üzerinde olduğunu görüyor.

Fransız filozof-mühendis Jean-Pierre Dupuy'un da belirttiği gibi, teknolojinin geleneksel insan merkezci kibrinde bir kayma var. Žižek'e göre, yapay zekâ kullanımı söz konusu olduğunda farklı bilimsel disiplinlerin ortak noktası cahilliğe varan bir ihmalkârlık olarak tanımlanabilir.

Ayrıca, Žižek, AI sohbet robotlarının sunduğu arkadaşlık ve diyalog yeteneklerini tartışıyor. İnsanlar, gerçek insanlarla etkileşime geçmediklerinin farkında olsalar da teselli bulmak için bağlantı illüzyonuna sığınıyorlar. Bu deneyimi, kafeinsiz kahve veya şekersiz gazlı içecek metaforuyla açıklıyor. Kafeinsiz kahve, şekersiz gazoz gibi risk, olası zarar potansiyeli algısı ortadan kalkıyor, çünkü iletişim kurduğumuz varlığın etten kemikten insanlar gibi kötü niyetleri, bilmediğimiz karanlık arzuları, yalan dolanları olmadığını varsayıyoruz. Oysa bu esnada, kendi tanrımızı ve şeytanımızı yeniden yaratıyoruz. Oysa Tanrı şimdiye dek insan sonlu yaşamının arka planından doğan ve teknolojiyle tamamen kontrol edilemeyen, mucizeler ve hayranlık uyandıran anlarla örülmüş bir doğanın tanrısıydı. Tam olarak bu noktada, insan varlığının anlamını ve evrendeki önemini tamamen kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olmadığı söylenebilir mi?

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, bazı insanlar teknolojiye olan güvenleri ve yeteneklerine olan inançları nedeniyle insanlığın anlamını ve önemini sorguluyorlar. İnsan anlamı ve önemi, insanların bilgelik arayışı, maneviyat, sanat, felsefe gibi alanlarda derinleşmesi, iç dünyalarını keşfetmesi ve ruhsal deneyimler yaşamasıyla şekillenir. Bu tür deneyimler, insanlığın sınırlarını aşan, sadece teknolojinin sağlayamayacağı anlamlar ve derinlikler sunar.

Mistik deneyimler veya peygamberlerin özellikleri, insanların metafiziksel boyutlara olan açıklık ve algı yetenekleriyle ilişkilidir. Zamanla insanın içsel yolculuğunun ve manevi derinliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu tür deneyimler diğer yaşam becerilerine göre önem kazanıyor.  Žižek'in görüşleri, yapay zekâ ile ilgili endişeleri ve tartışmaları yansıtıyor. Ayrıca yapay zekanın toplum, etik ve ontolojik sonuçları hakkında daha geniş bir tartışma yapmayı teşvik ediyor.

Kaynakça

  1. Žižek, S., João, M., Plante, W., Schwanen, U., Luckhurst, L., & I, P. (2023, April 17). The post-human desert: By Slavoj žižek. Project Syndicate. https://www.project-syndicate.org/commentary/ai-post-human-future-by-slavoj-zizek-2023-04
  2. in Philosophy |    November 3rd, 2022  Leave a Comment. (n.d.). An AI generated, never-ending discussion between Werner Herzog and Slavoj žižek. Open Culture. https://www.openculture.com/2022/11/an-ai-generated-never-ending-discussion-between-werner-herzog-and-slavoj-zizek.html
İpek Özen
Altınbaş Üniversitesi - Tıp Öğrencisi

0 yorum