Kara delik etrafında keşfedilen bu rüzgârların hızı saatte 200 milyon km’den daha fazla. Dünya üzerinde şimdiye kadar görülmüş en güçlü kasırgaların en yüksek hızı saatte 300 km’ye ulaşıyor. Kara delikler etrafında keşfedilen bu rüzgârların hızı ise bunun yaklaşık 1 milyon katı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Sloan Digital Sky Survey teleskobu ve Hawaii ve Şili’de bulunan Gemini ikiz teleskoplarından alınan mor-ötesi ışınımları inceleyen ekip, süper kütleli kara delikleri araştırmak için onların etrafındaki rüzgârların dinamiğini inceliyor. Evrenin bilinen en parlak cisimleri olan bu süper kütleli kara delikler etrafındaki madde ile beraber kuazar olarak isimlendiriliyor.
Astrofizikçiler, bazı kuazarların etrafında güçlü rüzgârların olduğunu 1960’lı yıllardan bu yana biliyorlar. Veriler, her dört kuazardan bir tanesinin güçlü rüzgarlara sahip olduğunu gösteriyor. Kuazarlar, etrafında disk şeklinde gaz ve tozun bulunduğu süper kütleli kara delikler içeriyorlar. Boyutları güneş sistemimizden daha küçük olsa da, yaptıkları güçlü ışınım sayesinde gözlenebilen evrenin sınırlarını oluşturuyorlar.
ERÜ Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurten Filiz Ak, yaptığı açıklamada, yabancı bilim adamları ile birlikte yürüttüğü çalışmanın temel amacının, kuazar rüzgârlarının nasıl oluştuğunu ve dinamiğini incelemek ve bu sayede kara deliklerin nasıl büyüdüğünü ve beslendiğini araştırmak olduğunu söyledi.
Kuazar rüzgârlarını inceleyen çalışma ekibinde kendisiyle beraber Kanada York Üniversitesinden Dr. Jesse Rogerson, Dr. Patrick Hall, Dr. Paola Hidalgo, Dr. Patrik Pirkola ile Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nden Dr. W. Niel Brandt’in de yer aldığı ve çalışmanın Kanada Temel Bilimler ve Mühendislik Araştırma Konseyi, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilim Fonu ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklendiğini belirten ERÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ak;
“Bu kara delikler güneşin kütlesinden bir kaç milyar kat daha büyük bir kütleye sahipler. Etraflarında yeterince yakında bulunan her şeyi yutabiliyorlar. Bu yutma süreci de tıpkı bir-iki yaşında bir çocuğun kendi kendine yemek yemesine benziyor; tabağındakilerden çoğu etrafa saçılırken, az bir kısmı midesine gidiyor. Kuazarlar da etraflarındaki maddeleri yutarken güçlü rüzgarlar oluşuyor ve bu rüzgarlar sayesinde maddenin bir kısmını etrafa saçıyorlar. Biz de bu rüzgârları inceleyerek kara delikleri anlamaya çalışıyoruz. Bu kuazarda şimdiye kadarki en hızlı rüzgârı keşfettik, ayrıca çok daha yavaş olan bir başka rüzgarın da yeni oluştuğunu gözlemledik. Yeni oluşan rüzgarın hızı yaklaşık 140 milyon kilometre. Daha sonra neler olacağını görmek için bu kuazarı gözlemeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
0 yorum