Necmi Bey, Haklı tereddütünüzü be mantıksal yaklaşımınızdaki sağlamlığı kabul ediyorum.
Diğer yandan "boyut'un ne olduğu?" konusu aslında oldukça soyut kavram.
Çünkü elimizdeki uzamsal boyutlar, en, boy, yükseklik veya koordinat sistemi x,y,z boyut kavramını anlatmakta yetersiz kalıyor.
Daha bunları oturtamamışken ve ancak somut, tutulabilir ölçümlere bağlamışken, bir de karşımıza soyut boyut kavramları çıkıyor. "Zaman" gibi...
O da yetmiyormuş gibi, bir de karşııza matematiksel ve fiziksel sayısız boyut olasılığını çıkartıyorlar.
Tamam, boyut veya boyutumsu da... Hepsinin ortak özelliği ne? İşte bu soru üzerinde yoğunlaştım.
You tube da 10-11 boyutu anlatan bir video vardı. Her seferinde mevcut boyuta bir kendisi kadar ekleyip, bir üst boyutu ortaya çıkartıyordu...
Bana göre fiziksel anlatım olarak güzel olsa da, boyut kavramını kavratma da yetersiz idi...
Bu nedenle, boyutu; enerjinin titreşme alanı olarak kabul ettim. Bu şekilde ele alınca, hiç çizgiyle, uzunlukla veya benzeri bir durumla karşılaştırmak zorunda kalmadım. Üstelik aynı yaklaşım tüm matematiksel ve fiziksel somut boyutları karşıladığı gibi, soyut boyutların ne anlama geleceği konusunda da tatmin edici bir açıklama verdi bana...
Enerji hiç titreşmiyorsa, noktadır. Boyutu yoktur'dan başladım. Sonrası devam etti böylece.
Hatta "zaman" bile, bir titreşim alanı olarak hareket verdiği için, boyut niteliğine uydu.
(Zaten bundan yola çıkarak, 5nci boyutu da "hız " olarak tanımladım."
Bu kısmı doğru olmasa bile ilk 4 bilinen boyut için, titreşim alanı, tatmin edici bir açıklama gibi bence...)
Bizim fiziksel algımız, tanımlanan alanı kesin sınırlar içine yerleştirmeye yönelik. Bu nedenle boyutu ele alırken, sizin gibi, tek boyutlu bir çizgi gibi, en azından 2 boyutu varmış gibi geliyor.
Ama boyutu, titreşim alanı olarak ele alamıyorsanız bile, aslında aralarında çok büyük fark yok; sadece sizin dediğiniz "hareket, her şeyin temeli" kavramının başka bir açıdan açıklaması olarak boyutu; "titreşimin vektörü" olarak düşünün.
Bu şekilde, boyut tanımlarını ele aldığınızda, önerdiğim yaklaşımın basit ve sade olduğunu da göreceksiniz.
İşin güzel yanı, bu yaklaşımda bir sakatlık veya hata var ise, onu da görebilme şansı siz de... Bu da hatadan dönme imkanı demektir. (Mum dibini atdınlatmıyor maalesef)