Tekrar merhaba...
Burada ufak bir bakış açısı değişikliğine ihtiyaç var. Hız katedilen dalga sayısını arttırır derken kast ettiğim dalgalar biraz farklı . :-)
Zaman\'ı kat ettiğimiz dalga sayısına göre saptıyorsak, bunu içinde bulunduğumuz ortamın koşullarına göre yapıyoruz.
Önce \"Özel Görelilik\" açısından ele alırsak;
Yani benzetme olarak, hızlanan uzay gemisi ve içindeki zaman dalgası sayısını biz değerlendirebiliriz. Çünkü ait olduğumuz sistem burasıdır. Tanımladığımız \"zaman\" da bu sisteme aittir.
Uzay gemisinin dışı, bizim sistemimize ait değildir. Orası dışarıdaki gözlemciye aittir. Daha doğrusu her iki taraftaki gözlemcide, diğer taraftaki zaman algısını, kendi gerçekliğinden referans alarak değerlendirebilir.
Uzay geminiz hızlandıkça daha fazla zaman dalgasına yetişmiyor. Geçmiyor. Zaten en üst sınır bu dalgaların hızı olduğu için, bu hıza ulaşmak ona yasaklı...
Yani uzay gemisinin hızlanması, dış ortamda \"karşılaştığı zaman dalgası\" sayısını etkilemiyor.
Ama kendi ortamındaki \"zaman dalgası\" sayısını etkiliyor. Çünkü gemideki gözlemci, \"kendi ortamından geçen dalgalara göre\", \"zamanı tespit ediyor\":
Gemideki gözlemci açısından, gemi hareketsizken, dış ortamdaki ile gemiden geçen zaman dalgaları arasında bir fark yok. (Belki geminin kütlesinden dolayı ihmal edilebilir bir miktar olabilir.)
Sicim teorisinden ekleme yaparsak,
Ama gemi hız için ivmelendikçe, geminin temsil ettiği ortama enerji yüklenmiş oluyor. Yani, enerji yoğunluğu artıyor. Eklenen bu enerji, geminin sicim adını verdiğimiz yapılarını da besliyor.
Bunlardan bir tanesi, (benim hız ile bağlantılandırdığım boyut) artan enerji ile bu ortamı örtüyor. Sarıyor. Gemi evren içinde mini-cep evren gibi kendisine ait bir ortam oluşturuyor. Dış ortamdan bu evrene giren tek şey, zaman dalgaları...
Fakat zaman dalgaları, bu daha yoğun ortama girerken, kırılıyor ve yavaşlıyor.
Bu çerçevede sorunuza cevap olarak; başka bir dalgayı yakalamıyorlar. Yakalamaları için o hıza çıkmaları lazım zaten.
Bunun yerine, kendi ortamlarından geçen dalgaların hızı düşüyor. Dalga genişliği azalıyor. Ki bunu da \"hareket yönündeki uzamsal boyut\"ta daralma ile telafi ediyor.
Böylece iç gözlemci, ne bu daralmayı, ne de zamanda ki yavaşlamayı saptaması mümkün olmuyor.
Bu arada daha önce yazdığım gibi, \"foton\"un, \"zaman dalgası\" üzerinde sörf yapması konusunda şüpheliyim... (Ki maalesef uzun süre varsayımım bu yöndeydi ama yanıldığımı düşünüyorum.)
Bunun yerine herhangi bir enerji boşalmasından kaynaklanan, herhangi bir elektromanyetik dalga üzerinde sörf yaptığı yönündeki fikre daha yatkınım.
Çünkü \"zaman dalgası\", evreni biçimlendiren, uzay dokusuna nüfuz edip onu şu anki yapısına sokan şey. Ağ gibi tüm evreni, kapsıyor bu yapı... Foton\'un hareketi bu ortam içinde, yayımlanmış bir başka dalga üzerinde olursa; fotonun hareketi ve artan yol ile kızıla kayması anlam kazanıyor.