Sayın Sıfır Zero,
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Bir kaç defa okudum ama belki yanlış anlamış olabilirim.
1) Kütle çekimin dalgasal olmadığını,(parçacıklarla iletilmesini, graviton konusunu tamamen kenara bırakıyorum) belirtmişsiniz.
2) Dolanıklıkta birbirinden bağımsız parçacıklar-(elektronlar ve diğerleri ) arasındaki ilişkiden bahsediyorsunuz.
( Verdiğiniz adreste gerçekten değerli bilgiler derlenmiş Feynmann olasılık üzerine değerlendirmesi de güzel verilmiş...)
İlk önce Kütle çekimi dalgasaldır. Ve ışık hızındadır. Yani güneş yok olsa biz onun yok olduğunu son ışığı ile 8 dakika sonra öğreniriz.
Newtoncu bakışta sizin anlattığınız şekilde anlık-ışıktan hızlı bir ilişki kurulmuştur. Einstein ise bunun yanlış olduğunu, kütlenin eğiminden dolayı (buraya düşen cisimler üzerinde) kütle çekim kuvveti oluştuğunu genel görelilik ile ispatladı.
Gravitonlar spini 2 olan parçacıklar olarak kütle çekimi kuvvetini ileten parçacıklar olarak tanımlanıyor. Çok küçükler ve kütlesizler. Bu nedenle daha saptanamadılar (higgs parçacığı, Tanrı parçacığı da deniyor)
2) Dolanıklıkta en önemli konu, bir arada iken bir enerji verilen iki parçacığın birbirlerinden ayrılmasından sonra, aralarındaki mesafe olmasına rağmen, birinin maruz kaldığı etkiye, diğer ayrı parçacığın da aynı anda, aynı tepkiyi vermesidir.
Mesela iki bilardo topuna bir den vurduğunuzu düşünün. İkisi de aynı vektörde giderken aralarındaki açı farkı ile ayrılsınlar. Daha sonra aralarında diyelim ki 5000 bilardo topu çapında mesafe olsun. (Hareketlerine devam etmek koşuluyla) Bunlardan birini parmağınız ile ittiğiniz zaman, diğeri de aynı yönde itilmiş gibi hareket ediyor.
Benim bildiğim dolanıklık bu. Belki yanlış biliyorumdur. Bilimciler, bu iki top arasında nasıl bir ilişki olduğunu halen açıklayabilmiş değil. Çünkü etki ile tepki arasında, bu bilginin taşınması en fazla ışık hızında olabileceğinden, dokunulmayan topun en azından daha geç tepki vermesi gerekirken, aynı anda tepki veriyor. Benim de bilgim bu konuda bu kadar.
Girişim konusu ise sadece dalgalanma ile ilgili olarak biliyorum. Dalgasal hareket dışında başka ne tür bir hareket girişim yapar bilmiyorum.
Normalde iki farklı dalganın, üst üste geldiği anda oluşan yeni durumdur. Bazı noktalarda birbirilerini nötrlerler. Bazı noktalarda enerjileri üst üste biner, tepe ve dip noktaları büyür. Hatta bazı noktalarda da yeni dalgacıklar oluşur. İşte bu dalgacıkların desenine girişim denir diye biliyorum.
Işık hızı gözlemciye göre de, gözlenene göre de sabittir. Her seferinde 300.000 km/s ölçerler.
Gözlemci ile gözlenen arasında hız farkı olması bunu değiştirmez.
Bunu şöyle benzetmeyle anlatayım.
Tren içinde giden bir makinistin ışık yaktığını düşünelim.
Işığın hızı her durumda gözlemci için 300.000 kilometredir.
Eğer saatte 100.000 km/s hızla gidiyorsa, zamanda buna göre yavaşlamıştır. Ölçüm cihazı ile ışık hızını gene aynı şekilde 300.000 olarak ölçecektir.
Eğer dış bir gözlemci mesela saatte 200.000 km/s hızla giden bir trenin içinde yakılan fenerin ışığını ölçse, gene 300.000 km/s ölçecek. Çünkü foton trenden çıktığı anda (trenin hızından bağımsız olduğu anda) artık farklı bir uzay-zaman alanındadır. Işıkta yeni gözlemcinin tabi olduğu koşullarda ve zaman çizgisine tabii olacaktır.