öncelikle takdir etmeliyim ki doğruyu ya da yanlışı sırf atalarınızdan gördüğünüz şekliyle kabul etmiyorsunuz . bu gerçekten zor ve takdire layık bir hareket . bahsettiğiniz konuya gelince din kültürel bir aktarımdır ve inanıp inanmamak kendi düşüncenizdir ancak bilim evrensel gerçeklere dayanır . siz inanmayı bıraktığınızda da bilimsel veriler doğru olmaya devam ederler . kutsal kitapta yazılan şeylerin hiçbir kanıtı , gözlemi yoktur . ancak bilimsel gerçekleri gözlemlerle kanıtlayabilirsiniz . bütün bunlar sizin neyden yana olmayı seçmenize yardımcı olacaktır . şu anda din alimlerinin yaptığı şey kitapla evrimi bağdaştırmaya çalışmak . bu zaman kadar karşı duruldu ancak şimdi artık çürütülemeyeceği anlaşıldığında mecburen yeni anlamlar türetiliyor. kelimelerin yeni anlamları bulunuyor en kuytu köşelerde . her şey gayet net ve açıktır . sadece araştırmak , öğrenmek ve SORGULAMAK gerek . umarım yardımcı olabilmişimdir .

Kardeşim dediklerin güzel mantıklı bende çok araştıran teorik fizik ve bilimi seven bir insanım okurum araştırırım banada bazen oluyor öyle fakat ne biliyim ikisinin bir ortak yönünü arıyorum tek taraflıda olmuyorum kendime göre yorumluyorum hocaların,din adamların demeleriyle falan değil kendime göre kendi mantığıma göre bir anlam çıkıyorum dinden öyle yaşıyorum uymayada çalışıyorum ve hem bazen diyorumki bu osmanlı yükselme dönemlerinde çok gök bilimi ve bilimle uğraşmış bir ulus o zaman da onlar dine sadıktı ve diyorum ki ben normal bir insanım ve o zamanda yaşıyan bilim adamları bilim insanları var onlar bile uğraştıkları birşeyler bulmaya çalışdıkları halde dinlerine bağlı kalabiliyorlar ve dünyada bir sürü din var dinler çıkalı baya bir zaman olmuş ve bu zamanda birçok insan dine inamış ve inandıkları hale bilimsel buluşlara imza atmışlar.bu kadar fazla insan inanmış onlar aptalda inanmayanlar mı zeki oluyor onu anlamıyorum.Bu yüzden bence, ne hiç birşeye inanmayan biri ol, nede çok inanıp öbür tarafta cennete olucam diye hiçbirşey yapmayıp boku bokuna öl.Bu yüzden her dinin aslı bence bu dünyaya geldiysen tanı, öğren,dünyayı keşfeten,dünyaya yararlı biri olmak ve İYİ BİR İNSAN OLMAKTIR,bence

bilim biraz da laiklik gibi dostum din ile bilim işlerini ayırmalısın :) çünkü din toplumları bir araya toplamak ve bir düzen içinde yaşamalarını sağlamak için ortaya çıkan bir durum, bir de insanoğlunun inanmak ihtiyacı var, bu ya bir tanrıya, ya bir ata ya bir eşeğe ya doğaya ya evrene... Düşünsene bundan bilmem kaç bin yıl önce ışık yok bişey yok yanardağ patlamış tanrılar kızdı kurban istiyor demişler adamları öldürmüşler falan.. teknoloji geliştikçe din de gelişmiş, belki de bundan bir kaç bin yıl sonra bilimsel sonuçlara dayanan bir din oluşacak ve 4 büyük din gibi yayılacak dünyada bilemeyiz :D sende araştırmaya devam ettikçe aklına daha başka sorular takılacak yanıtlarını bilim ile bulacaksın Kur'an ya da İncil'de yazılandan daha başka birşeylerle karşılaşacaksın. Büyük ihtimal tüm sorularına yanıt bulamayacağın için içindeki Allah inancı devam edecek ama kafanda da hep soru işaretleri olacak. diye düşünüyorum..

Cevaplarınız için teşekkür ederim . Anladığım kadarıyla bunun tam bir cevabı yok ve kişinin kendi terciğine kalmış.

aslında bakarsan dediğiniz syler kanıtlanmamıs evrim felan kanıtlı diosunuz ya kanıtlı deil o yüzden teori diyolar simdi neden evrim diye bir sey var sana acıklamaya calıssam cok uzun sürer ama sunu diyebilirmki evrimde öne sürülen canlıların insanlıkla bi alakasının olmadıgı kanıtlandı simdi yeni seyler arıyolar ama bulamazlar sen en iyisi ac bi kuranı oku

Ayse Nur, Kur'an ı anlayan tek kişi sensin ben salağım. Özür dilerim. Sana bir arkadaş tavsiyesi, sakın üreme.

bilimin kanıtı şudur ki; onunla ilgilenen, uğraşan ömrünü adayan kişiler bir Yaratıcı olduğuna dair kesin konuşmasalar bile (kesin konuşmayanlar aradıkları cevabı bulamadıkları içindir.) bu evrende bulunan her şey kendi başına bir Yaratıcı olduğuna işaret eder. Yani Kâinatta her şeyin, her şeyle bağlı ve bir şeyin her şey olmadan yapılamaması, bir şeyi yaratanın her şeyi yaratan olup hiçbir şeye muhtaç olmadığını göstermekte...

Ayse Nur, sanırım bir erkek olarak sperm ve yumurtanın anne karnında nasıl bir insana dönüştüğünü senden daha iyi biliyormuşum :), ve eminim ki daha önce göl ve denize girmiş birii ikisi arasındaki farkı Kur'An yazılmadan önce biliyordur. Beyinimin seviyesini de bununla ölçtüğün için ayrıca teşekkür ederim. Son olarak sana bir tavsiye; sakın üreme.

Aslında cevabı vermişsiniz :) Bilimde herşeyin bir dayanağı, hesaplaması, sağlaması vardır. Dinlerdeki mekanizma sadece inanç sistemi üzerinedir. Sorgulayamazsın ve sadece yazılanı yapmakla yükümlüsündür. Yazılanları yaparsan öbür tarafta sonsuz güzelliklerden faydalanırsın, yapmazsan da sonsuz ateşte kavrulursun. Kitapların peygamberlere inmesi, onların hayatları ve mucizeleri falan bunların çocuk masallarından pek bir farkları yok. Mesela Nuh tufanı tüm dinlerde anlatılan bir hikayedir ama tümünde de farklı şekillerde anlatılır. Ama bilim tamamen matematiksel hesaplamalar üzerine dayalıdır. Geliştirilmeye açıktır, şeffaftır. Dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin her yerde aynı işler. Ama tabi araştırmaya ve sorgulamaya başladığımız anda karşımıza ilk çıkan şey neye inanmalıyım, neyi seçmeliyim oluyor. Dünyadaki milyarlarca insan bir tanrıya inanıyor ve bu kadar insan öyle yapıyorsa bir bildikleri vardır da diyebiliriz. Veya yanlış olan bir şeye milyarlarca insanın inanıyor olması o şeyin yanlış olduğu gerçeğini değiştirmez de diyebiliriz. Burda seçim diğer arkadaşların da dediği gibi kişinin kendisinde son buluyor. Ben dinlerin doğuş hikayelerini araştırmanızı öneririm. İlk insanlar geceyi, gündüzü; yazı, kışı ve buna benzer doğa olaylarının neden ve nasıl gerçekleştiğini anlayabilecek donanımlara sahip olamadıkları için her şeye bir anlam yüklemek zorunda olduklarını hissettiler. Yağmur yağdığında gök tanrı bize kızdı, güneş açtığında tanrı bizi seviyor denildi. İnsanoğlu 200.000 yıldır var ve bugün bizim bildiğimiz dinler dışında daha yüz binlercesi gelip geçti. Tıpkı her geçen gün bir önceki modeline göre daha hızlı, daha kaliteli resim çeken bir telefonun üretilmesi gibi her bir din de bir öncekinin kopyalanıp geliştirilmiş halidir. A inancını al, hataları düzelt ve üzerine bir kaç ekleme daha yap ve sonra B inancını ortaya çıkar. Bu yüzden gündelik hayatımızdaki araç ve gereçler gibi dinlerde de her zaman için son çıkan bir öncekine göre daha iyidir. Ne zaman bir şey icat edilse veya evrenle ilgili bir gerçek öğrenilse dincilerin yaptığı ilk şey "e bu zaten 14 asır önce kitaba yazılmıştı ki" olur. Hatta bazıları vardır ki kitaptaki sure, ayet numaralarını her defasında farklı bir matematiksel işlemden geçirip icatların veya olayların tam tarihlerini bile verirler. Herşey yazıyorsa gelecekte icat edilecek teknolojiler veya olacak olayları şimdiden söylesinler. İleride marsta insan yaşamı başlayacak mı, robotlar evreni ele geçirebilecek mi söylesinler de bizde ona göre önlemimizi alalım :)

Aslında bakarsan özgür bugüne kadar yapılmıs en büyük icatlar matematik yardımıyla yapılmadı

hayalgücü ve inançla yapıldı yani bilim de her zaman verilere dayanmaz söylediğiniz şeyler cok sacma tüm dinleri bir tutuyosunuz ve bu cok yanlıs bir tutum ya buraya yazılabilecek cok sey var ama söyleyecegim tek sey küçük düsünüyosunuz

Bizler zaten iç güdümüz gereği bir şeylere inanmak zorundayız. Dinlerde burada devreye giriyor. Ancak doğru noktaya parmak basmışsınız. Ve benim bilime güvenim sonsuz. Kuran ve bilim bağdaşıyor diyorlar evet bende bir kaç ayet okudum. Ancak biz bile günümüzde bu gelişmişlik ile Kuran'ı tam olarak anlayamazken,Kuran'ın ilk indiği zamanlardaki insanlar nasıl anlamışlar,nasıl kendi düşüncelerinde yer ayırmışlar anlamıyorum. Bilhassa Hz. Muhammed...