Uzayın bükülmesi ile ilgili -silinen "Nasıl?" sorunuza istinaden- ek.
Einstein kütle çekimi ile uzayın bükülmesinde, ivmeli hareket eden nesnenin bu hareketi ile doğrusal hareket eden ışığın ivmelenen gözlemci tarafından farklı yerlere düşmesinden ve buna göre fotonun bir parabol çizmesinden faydalanmış.
(Asansör, g ivmesi ile yükseliyor. İçindeki gözlemci yer çekimi olarak algılıyor. Asansörün bu hareket vektörüne, dik doğrultuda ışın tutuluyor. Işığın anlık düşümleri takip edildiğinde, tepeden başlayan ışık algısı, en son altta bitiyor. Sonuçta kütle çekiminde ışığında büküleceğihden yol çıkılıyor.
(Söz konusu olan ivme olduğu için, sabit hızda ivmeli harekete en iyi örnek dairesel hareket, Einstein bir keresinde Plak hareketi üzerinden geometri ile gene uzayın bükülmüş olduğunu anlatmış. Ancak ayrıntıları hatırlamıyorum.)
Uzay'ın bükülmesi için bükülecek-esneyecek bir şey olmalı,Yani eter gibi bir şey... Diğer yandan, mevcut fizik eter kavramını desteklemiyor, yerine güç alanları üzerinde duruyor.
Ama
Bence eter vari - eşdeğeri bir doku var.
Bükülme denilen şey ise yer değiştirme değil, dokuda sıkışma-genişleme daha doğrusu; dokuyu oluşturan parçalardan "zaman da genleşmeden" ibaret. (Diğer parça olan düşük yoğunluklu enerji, buna uyuyor.)
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")